Trabzonspor Altyapı sorumlusu Sadi Tekelioğlu 1461 Trabzon’un Teknik Direktörlüğünün kendisine teklif edildiği konusunda Haber61.net’e önemli açıklamalarda bulundu.
Tekelioğlu kendisine teklif yapıldığını belirterek, “Yönetim kurulu hoca değişikliğinden sonra 1461 Trabzon’da çalışabileceğim yönünde nazikçe bir teklif yaptılar. Bende altyapıdaki görevimin devam ettiğini, Trabzonspor A Takımındayken de aynı şeyi söyledim. Mayıs ayı içerisinde 1 aylık sürede 5 tane Türkiye Şampiyonluğu müsabakalarımız var. 4’ü Trabzonspor’un 1’i 1461 Trabzon’un. Ondan dolayı beni mazur görmelerini ama 1461 Trabzon’a gerekli desteği vereceğimi, bu konuda ekstra bir ücret veya desteğin olup olmayacağı benim için çok önemli değil. Takımı kurtarmak için Trabzon ve Trabzonspor adına bizim için son derece önemli olduğunu yöneticiler söyledi. Bizde aynı düşüncedeyiz. Hüsnü Hoca’yı getireceklerini söylediler. Bizde yardımcı olacağımızı, idmanlarda maçlarda kalan 8 maçın tamamına gideceğimi, oyuncuların bir kısmıyla daha önce çalıştım. Bir kısmıyla başka takımlarda çalıştım. Böyle bir görevden kaçmayacağım ama bunun isminin sportif direktör, ağabey, hoca, yardımcı nasıl algılanması gerekiyorsa öyle algılanmasının bir mahsuru yok bizim için. Önemli olan 1461 sıkıntılı bir süreçte. Bu süreçte Hüsnü Hocaya, oyunculara ve yönetime yardımcı olmak adına burada bulunacağız. Aynı zamanda altyapıdaki görevimizi devam ettireceğiz. Sadece şunu şöyleyim. Bütün idmanlarda bütün maçlarda bulunacağım. Şu anki konumum bu” dedi.
HÜSNÜ HOCA 45 SENELİK ARKADAŞIM
Hüsnü Özkara’nın 1461 Trabzon’a teknik direktör olması konusunda “Hüsnü hoca benim yaklaşık 45 senelik arkadaşım” diyen deneyimli teknik adam, “Antrenörlük hayatının çok büyük bir bölümü 1. Lig’de geçti. Hüsnü hoca oyunculuğunda da çok önemli bir oyuncuydu. Trabzonspor’un önemli bir oyuncusuydu. Burada şimdi antrenörlük bölümünü konuşuyoruz ama değinmek lazım. İyi bir Trabzonsporlu’dur. 5 Süper Lig şampiyonluğu yaşamış, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, oynadığı dönemde çok başarılı bir performansı vardı. Hocalık döneminde de bence başarılı. Bank Asya’da önemli takımlarda çalıştı. Hatırladığım kadarıyla Konyaspor’u Süper Lig’e çıkardı. Büyük başarıları olan bir teknik Adam. Trabzonlu ve efsane oyunculardan biri. Camiayı bilen bir arkadaşımız. Ben memnun oldum. Öncelikle Trabzonlu olması, futboldan gelmesi, önemli bir teknik adam olması Trabzon adına önemli. Başarılı olacağına ve 1461 Trabzon’un ligde kalacağına canı gönülden inanıyorum. Kaldı ki yanını da besledik. Metin Bak, Akın Dilli, Bilal hoca Adil hoca, Gökhan Hoca bunlar bana göre çok doğru seçim. Elbirliği ile bizimde saha içinde olmasa da saha dışından desteğimizle bu için üstesinden geleceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
SADECE BİZİM DEĞİL TÜRK FUTBOLUNUN SIKINTISI
Tekelioğlu taraftarın maça ilgi göstermemesi ile ilgili yaptığı açıklamada “Bu sadece 1461 Trabzon’un değil Türk futbolunun sorunu bizim A takımda da var. Şuanda birkaç takım haricinde bütün konjonktür böyle. Herkes şikayetçi. İstanbul takımlarını saymazsak, Bursa Konya bir tarafa al, bizde bu konuda mustaribiz. Türk futbolunun sıkıntısı ama inşallah bunu aşarız. Biz 1461 Trabzon olarak seyirci olsun olmasın çocuklar iyi niyetli, istekli, arzulu bir şekilde oynayıp, çözeceğiz. İnşallah ileriye dönük misyonunu üstlenir. Bu misyonda yoluna devam eder” şeklinde konuştu.
TRABZONSPOR’DAN KENDİ İSTEĞİMLE AYRILDIM
Trabzonspor’dan kendi isteği ile ayrıldığını belirten Sadi Tekelioğlu, “Daha önce açıklamamı yaptım. 2-3 defa yönetime çalışmayacağımı söyledim. Bunu her defa açıklıyoruz. Yine aynı şey devam ediyor. Doğrudur. Ben kendi isteğimle 3. maçtan sonra ayrıldım. Çalışamayacağımı söyledim. Daha sonra başkan dediği gibi şaka değil ben veda ettim oyuncularla. Ben kendi görevime döneceğim için bıraktım. Bende üzülüyorum. Bu devamlı spekülasyon yapılıyor. Yani yönetim bana ‘biz senle devam etmeyeceğiz. Seni düşünmüyoruz’ gibi hiçbir ifadesi olmadı. Doğrudur, ben kendi isteğimle ayrıldım. Buna yorum yapmak pek doğru değil” dedi.
KONU TRABZONSPOR OLUNCA GÖREVDEN KAÇMAM
Sadi Tekelioğlu, ‘Trabzonspor gibi büyük bir kulüpten bir teknik adam neden kendi isteği ile ayrılır’ şeklindeki soruya, “2008-2009 sezonunda ben çok önemli bir takımdan buraya geldim. Onu da sormak lazım o zaman yılda 400-500 milyar kazanacağınız bir takımdan 10 milyar maaşlı bir takıma neden geldin diye. Bu biraz da teknik adamın misyonu ile alakalı. Ben orada görev yaparken burada ihtiyaç duyuldu buraya geldim. Ekonomik beklentisi olmadan. Ufak bir katkımız olsun diye. Ben öyle bir teknik Adamım. Çünkü bazıları başka yönde isim yapar. Bende o yönde isim yapmak istedim. Bu yaştan sonra kendimi kanıtlayıp, Trabzonspor’da başarılı olup oradan da Avrupa’ya gidiyim gibi bir beklentim olmadı. Bu büyük düşünmek manasıyla değil. Benim büyük düşündüğüm hadise oyuncu yetiştirmek, altyapıda bu misyonu yüklenmek. Trabzonspor konu olduğu zaman hiçbir zaman görevden kaçmam. Bu bir görevden kaçmak değil. Hem yönetimin önünü açmak, hem gelecek adamın önünü açmak. Burada zaman geçirmenin de bir anlamı yok. Benim birinci düşüncem oydu zaten. 4 ay neden boşa kulüp zaman harcasın. Gelsin benden sonraki teknik adam takımı tanısın. Yoluna devam etsin, oyuncuları tanısın, yeni sezon hazırlıklarını yapsın. Dolayısıyla öyle düşünüyorum. Yoksa Trabzonspor’u reddetmek bize de yakışmaz. Böyle bir düşünce de olmaz. Trabzonspor çok büyük bir camia öyle bir düşünce olmaz” şeklinde cevap verdi.