Futbol dünyasında para olmazsa olmaz bir konuma gelmiş durumda bundan 40-50 yıl önce böyle bir durum söz konusu değildi. ( Bizim futbolumuz için ) Gelişen futbol bir anlam da paranın da esiri olmuş durumda. Kulüplerin ayakta durabilmesi için artık çok iyi maddi güce sahip olması gerekiyor. Bu durumda kulüplerin yabancı yatırımcılara satılması veya moda tabirle ortaklık kurulmasını kaçınılmaz hale getiriyor veya zorunlu kılıyor.
Son günlerde Trabzonspor için de bu iki olgu ( satılma veya ortaklık) gündemde Aralık ayında yapılacak seçimli genel kurula kadar daha çok konuşulacak gibi. Günümüz ekonomik şartlarında bunun altından kalkınılması zor. Öyle ki zaman zaman çalışanlara maaş ödemesi bile gecikmeli yapılıyor. Ekonomik şartların gün geçtikçe zorlaşması kulüpleri çok zor durum da bırakıyor.
Peki Trabzon kenti Trabzonspor camiası satışa veya ortaklığa nasıl bakar, bakıyor? Günümüz de futbol artık endüstürileşmiş bir hal almış durumda. Yani futbol eşittir para. Sanırım bu durum Araklık ayındaki seçimli olağan genel kurulun en önemli gündem maddelerinden bir olarak kongre delegelerinin önüne gelecek. Trabzonspor camiası satış veya ortaklık konusunda şuan için ketum bir tavır içinde. Yıllardır bu böyle ama şartlar değişiktikçe, tutumlarda da yumuşama olabilir.
Trabzonspor’un gelecek yıllarda ekonomik anlamda sağlam bir alt yapıya kavuşması için satılması veya ortaklık ( ben ortaklıkdan yanayım ) formülleri şehir gündemine alınıp kongreye kadar daha sık konuşulup tartışılmalı, avantajları ve dezavantajları tek tek sıralanıp ortaya koyulmalı, bunu tabi kendini Trabzonsporun sahibi zanneden bir gurup yapmamalı. Trabzonspor’un tüm paydaşları buna karar vermeli.Trabzonspor’un tarihi adım atarak bankalar birliğinden çıkması, bu nakit akışının nerden geldiği yönünde söylemleri de peşi sıra getirdi.
Öyle ki ilk sorulan soru ; Trabzonspor kulübü yabancı yatırımcı ile ortaklık için bir adım mı attı?