Bordo-mavili takımın unutulmaz futbolcularından Orhan Çıkırıkçı, Karadeniz ekibinin şampiyonluğunu ve yol haritasını değerlendirdi.
İşte Goal Türkiye'de yer alan o röportaj:
Trabzonspor'da çok uzun süre forma giydiniz ama şampiyonluk sevinci yaşayamadınız. Bu şampiyonluk size nasıl hissettiriyor?
"Trabzonspor'un şampiyonluğu için Kral'ın dönüşü başlığını atabiliriz. Öncelikle taraftarlara teşekkür etmek gerekiyor. Bu şampiyonluğu büyük bir sabırla beklediler, canlarını verdiler, çocuklarına yediremedikleri paralarla maç bileti alıp tribünlere geldiler.
"Çok uzun yıllardır şampiyon olamamanın verdiği bir üzüntü vardı şehirde. Tabii ki bu süreçte kupa şampiyonlukları kazanıldı ama lig şampiyonluğunun yeri elbette çok daha başka. Bu yüzden önce taraftarı tebrik etmek lazım.
"Bu ortamı sağlayan Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetim kurulunu da tebrik etmek gerekiyor. Ve elbette aslan payı Abdullah Avcı ve futbolcularının. Müthiş bir özgüvenle çok fazla puan topladılar.
"En yakın rakibe bu denli fazla fark atılmasından dolayı insanlar belki rahat kazanılmış bir şampiyonluk olduğunu düşünebilirler ama bence öyle değil. Bizim için çok değerli bir şampiyonluk."
Uzun yıllardır şampiyon olamamanın oyuncular üzerinde bir baskısı mutlaka oluyordur ama bu baskı artık kırıldı. Trabzonspor'un önümüzeki yıllarda yeni şampiyonluklar kazanması muhtemelen daha kolay olacaktır. Size bu baskıyı sormak istiyorum, oyuncuları gerçekten etkiliyor muydu?
"Tabii ki etkiliyordu. Trabzon'da yaşıyorsanız o şehirde her şeyin Trabzonspor ile döndüğünü anlarsınız. Buraya dışarıdan geldiğinizde bu duruma alışmanız 1-2 ay sürer ve her şeyin Trabzonspor ile yaşadığını hissedersiniz.
"Sokakta, sahada, özel yaşantınızda, yemeğe gittiğinizde her yerde bu baskıyı hissedersiniz. Bu nedenle 1996 yılında kaçırdığımız şampiyonluk bizim için bir milattı. Keşke o yıl şampiyon olsaydık da bizden sonra gelen oyuncuların üstündeki yükü biraz hafifletebilseydik."
96 yılında kaçan şampiyonluk öyle sanıyorum ki Trabzonspor'u birkaç yıl geriye götürdü. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
"O sene şampiyon olsak arkası kesin gelirdi. O seneden sonra oyuncu kadrosu yavaş yavaş dağılmaya başladı. Şehrin üstünü kara bir bulut kapladı o yıl.
"Keşke ilk yarıda biraz daha fazla puan toplasaydık da daha fazla kredimiz olsaydı. Biz kayıplarımızı telafi edemedik. Bir yenilgiyle şampiyonluğu verdik. Sadece bir maç. Düşündüğümüz her an üzülüyoruz. Aslında bunun üzüntüsünü düşünmediğimiz anlarda bile hissediyoruz.
"Bu sezon ilk yarıda açılan puan farkı nedeniyle ikinci yarı çok rahat geçti. Hepimiz çok üzülüyoruz. Oyuncular, şehir, teknik heyet, kendi kariyerlerimiz... Hepimiz için büyük bir yıkımdı."
Hocam birkaç gün önce Ogün Temizkanoğlu'nun bir röportajını okudum. O Fenerbahçe maçında beraberliğin de Trabzonspor'a yaradığını ama buna rağmen şuursuzca bir hücum futbolu oynadıklarını söyledi. Trabzonspor kazanma hırsıyla hata mı yaptı? Maçtan önce mutlak üç puan için mi çıkmıştınız yoksa bir puanın da yeterli olacağına dair hesaplarınız var mıydı?
"Ogün elbette doğru söylüyor. Geriye dönüp bakınca şimdi böyle düşünmek doğal ama o gün böyle düşünemiyorsunuz.
"Bu kadar iyi oynayan, hiç pozisyon vermeyen bir takımdan herkes galibiyet bekliyordu. Biz kendimizi frenlemeye çalışıyorduk ama kendi içimizdeki o hırsın önüne geçemedik. Baktığınızda oynayan 11 oyuncu da milli takımlarda oynuyordu.
"Hatanın büyük bölümü bizde çünkü kendimizi frenleyip, maçı berabere bitirebilirdik. Ama kendi içimizdeki duyguları engelleyemedik."
Şampiyonluk o maçta mı kaçtı yoksa öncesindeki Vanspor maçıyla mı?
"Trabzonspor bu sezon çok sayıda maçta geriye düşmesine rağmen bu maçları çevirmeyi başardı. Kayserispor maçında mesela ilk yarı pozisyona giremediler ve devreye 2-0 geride girdiler.
"Oyuncuların emeğine, performansına, karakterine hiçbir şey söyleyemeyiz ama futbol şansı da bu sezon biraz Trabzonspor'un yanındaydı.
"Vanspor maçı bu durumdan farklıydı. Biz gol yemeden önce çok sayıda fırsat kaçırdık, golden sonra da aynı şekilde çok sayıda gol kaçırdık.
"Keşke 96'da bizim de biraz futbol şansımız şansımız olsaydı. İki maçı da ya da birini berabere bitirsek yine şampiyonduk."
İki takımı karşılaştırırsak, şu anki Trabzonspor'dan sizin takımınızda hangi oyuncular ilk 11'de oynar?
"Hepsi oynar ama Uğurcan'ı ayrı tutuyorum. İnanılmaz bir kaleci. Her maç puana etki ediyor.
"Milli takım performansı eleştiriliyor ama ben ona bakmıyorum. Milli takımda oyuncular çok uzun süre beraber olamıyor orada hatalar olabiliyor. Milli takımda Inter'de oynayan Hakan Çalhanoğlu da eleştiriliyor.
"Bu takım da 96 takımı da çok güzel takımlar ama kaleci farkıyla bu takımı daha önde görüyorum. Trabzonspor'daki bütün hataları kapatan bir faktör. Kendi takımımı tabii ki daha çok seviyorum. Çok karakterli ve yetenekli oyuncularımız vardı ama bu takım da harika bir kadro ve bana kalırsa daha değerli bir takım.
"Bizim üstümüzdeki yükü biraz olsun aldılar. Şampiyonlukla biraz ferahladık, insanlar belki artık 96'yı biraz olsun bir kenara bırakırlar. Unutmayacaklarını biliyorum ama belki artık o yükü daha az hissederiz o yüzden bu kadrodan Allah razı olsun.
"Ünal Karaman'ın kurduğu bir kadro o günden bugüne geldi. Bu kadronun yeni değil dört yıldan bu yana kurulduğunu unutmamak gerekiyor.
"Çok iyi bir santrfor gitti ama bir şekilde yeri dolduruldu. Scoutları tebrik etmek gerekiyor çünkü giden herkesin yerini doldurdular."
Trabzonspor geçmişte üç sene üst üste şampiyonuklar kazanmış bir takım ama 96-2000 Galatasaray'ından bu yana ligde üç sene üst üste şampiyon olabilen bir takım yok. Üst üste şampiyonluklar için nasıl bir yol izlenmeli?
"Şampiyonluktan bahseden bir takımın önceliği kaliteli oyuncularını elde tutmak olmalı. Oyuncu yetiştirip gelir elde etmek tabii ki önemli kadroyu korumak da önemli.
"Sergen Yalçın geçen sezon iki tane kupa alıp lige damga vurdu ama bu sezon değersizleştirildi. Alex Ferguson'un istikrarından bahsediyoruz ama işler kötü gittiğinde sürekli bir günah keçisi arıyoruz.
"İşler kötü giderse Abdullah Avcı gidecek mi kalacak mı bunu bilmiyoruz çünkü Türkiye'de uzun vadeli plan yapılamıyor.
"Türk futbolunun hedefi nedir öncelikle bunu belirlemek gerekiyor. Bizim hedefimiz Avrupa değil. Bizim hedefimiz lig şampiyonlukları kimse hikaye anlatmasın ve insanlara hayal satmasın.
"Dünyanın parası harcanıyor ama Avrupa'da ne durumdayız? Avrupa'daki sıralamamız ortada. Harcanan parayla alınan sonuçları karşılaştırsak bazı şeyleri daha net görürüz."
"Rıdvan, Arda, Kerem gibi genç oyuncuların aldığı paraya bakın. Bu çocukların aldığı parayı birden abartın demiyorum ama bu çocukların hakkını verirken ellerin titrememesi gerekiyor.
"Yabancılar euro ile para alırken yerli oyuncular Türk parası kazanıyor. İşler kötü gittiğinde yerliler de yabancılar kadar eleştiriliyor.
"Abdullah Avcı zaten kadroya yapılacak takviyeleri belirlemiştir. Sağ beke ve sol beke alternatif iyi olabilir. Kenar beklerine takviye yapmak iyi olabilir, orta sahaya bir takviye arayışında olabilir. T
"Tabii oyuncular gitmek isteyen oyuncular olursa işler değişir. Yine de Trabzonspor gitmek isteyen oyuncular olması halinde bile gidenlerin yerini dolduracaktır."
Abdullah Avcı Başakşehir'de şampiyonluğa çok yakınlaşmıştı ama Trabzonspor'da nasip oldu. Onun için çok sevindirici olmalı.
"Abdullah Avcı her şeyden önce müthiş bir insan. Bizim büyüğümüz ve ağabeyimiz. Kurslarda beraber olduk, dört dörtlük bir insan ve dostum.
"Çevresine ve oyuncularına çok iyi davranır. Bu şampiyonluğu çok çok hak etti. Dediğine katılıyorum bunun Başakşehir'de olması gerekiyordu ama bıraktığı takım şampiyon oldu. Beşiktaş'ta da zaman tanınmadı. Bence Beşiktaş bu kadar çabuk pes etmemeliydi ama hayırlısı buymuş, Trabzonspor'un şansı oldu.
"Abdullah Avcı dışında en çok yaklaşan hatırlayacağınız gibi Ünal Karaman olmuştu. Ünal'a yapılanlar bizim camiamıza hiç yakışmadı. Ben kendimize hiç yakıştıramadım.
"Ünal hemen hemen aynı kadroyla şampiyonluğa gidiyordu ve kırgınlığının olması normal. Aynı şey bana yapılsa ben de kırılırım. Belki bunu basına karşı ifade etmek istemiyor olabilir ama evde oturduğunda bunu düşünmemesi imkansız.
"O dönem araya kim girdi kim girmedi bilmiyorum ama bence o dönem Ünal Karaman'ın arkasında durulmalıydı."
Siz şu sıralarda ne yapıyorsunuz hocam?
"Denizlispor'da Fatih Tekke ile beraberdik. Fatih Trabzon'da doğup büyüdü. Trabzon'un çocuğu ve şehirdeki tüm dinamikleri biliyor. Çok hırslı, yenilikçi ve işine çok özen gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda şans bulduğunda mutlaka başarılı olacaktır.
Trabzonspor'un bundan sonraki hedefi ne olmalı?
"Şampiyonluk bütün Trabzon'a ve Trabzonspor'a hayırlı olsun. Şimdi Avrupa'da bunu taçlandırmak lazım. 90'lı yıllara baktığımızda her şey ne kadar güzeldi.
"Trabzonspor olarak Avrupa deplasmanına gittiğimizde insanlar stada Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, milli takım formalarıyla gelirdi ve bu çok hoşuma giderdi. O günleri gerçekten çok özlüyorum.
"Şenol hoca ile birlikte Rum Kesimi'nde otobüsle Anorthosis Famagusta maçına gittiğimizde acaba neler olacak diye düşünüyorduk ama stada girdiğimizde kale arkasının tamamen Türkiye bayraklarıyla kaplı olduğunu gördük.
"Bütün takımlarımızın bayrakları vardı ve tüylerimiz diken diken olmuştu. Korkuyorduk ama o insanlar bize bu korkuyu hissettirmedi. Maça Trabzonspor formasıyla çıkmıştık ama bayrağımızı temsil ettik. O bayrağın hissettirdikleri inanılmazdı."
İzlanda maçında yaşadığınız sakatlıktan sonra performansınızın eskisi gibi olmadığı söyleniyor. Katılıyor musunuz bu eleştirilere?
"Öyle diyorlar ama ben buna katılmıyorum. Sakatlanmadan önce daha çok gol atıyordum. Sakatlandıktan sonra fazla gol atamadığım için öyle düşünüyorlar ama ben öyle düşünmüyorum.
"Sakatlıktan sonra daha çok mücadele ettim, daha çok pozisyona girdim ama daha az gol attım. Sakatlanmadan önce kenarda ya da forvette oynuyordum. Sakatlandıktan sonra yaş ilerleyince biraz daha orta saha ve sol bek olarak oynadım. 96'da altı gol attım ve sakat değildim.
"Sakatlığımın mücadeleme, cesaretime, oyunuma bir etkisi olmadı."
96'da kaçan şampiyonluktan sonra kadronun büyük bölümü takımdan ayrılsa da siz takımda kalmaya devam ettiniz. Bu teklifler neden değerlendirmediniz?
"Trabzonspor'a geldiğimde her kulüpte iki sene oynayıp bütün Türkiye'yi gezmek istiyordum ama Trabzon'a gelince bir daha ayrılamadım.
"Gidenler oldu ama aidiyet duygumdan dolayı ayrılamadım. Futbola başlarken düşündüğüm bütün Türkiye'de oynama düşüncemi gerçekleştiremedim ama Trabzon'u çok sevdim."
Futbolu bıraktıktan sonra bir de Güney Kore macerası yaşamıştınız. O dönem Güney Kore futbolu nasıldı?
"Güney Kore'de Tınaz Tırpan ile beraber çalışmıştık. Güney Kore'de o zamanlar 2. Lig yoktu ve 14 takımlı bir lig vardı. Buradaki takımların tamamı şirket takımlarıydı ve şampiyon olanlar Asya Şampiyonlar Ligi'ne giderdi. Biz şampiyon olamadık ama ikinci ve üçüncü olmuştuk.
"Kısa ama geriye dönüp baktığımda oldukça güzel bir maceraydı."