Trabzonspor'un efsane futbolcusu Ali Kemal Denizci çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte Denizci'nin açıklamaları;
- Siz Trabzonspor'un efsanesisiniz. Artık Trabzonspor geçtiğimiz yıl dibe vurdu diyebilir miyiz?
Dibin dibine vurdu. Son birkaç yılda yapılan yanlışlar, yönetim hataları bilhassa Trabzonspor'u bu hale getirmiştir. Trabzonspor geçen yıl küme düşmediyese Allah'a şükretmesi lazım. En kötü futbol oynayan Trabzonspor'du. Her konuda en kötü Trabzonspor'du. Bunlar yönetimlerin verdiği hasarlardı.
- Camia 3 Temmuz'un etkisinden kurtulamadı mı, 3 Temmuz başarısızlıklara kılıf mı oluyor?
Kesinlikle bu 3 Temmuz olayı değil. 3 Temmuz bahane edildi. Vatan, millet havasına sokulup seçim kazanıldı. 3 Temmuz gündemde tutuluarak yapılan tüm hatalar ve yanlış transferler gibi birçok şey, o olaya bağlanarak insanlar aldatıldı. Tabi ki 3 Temmuz Trabzonspor için önemliydi. Bu olay kullanılarak iş başka yerlere getirildi.
- Ersun Yanal 3. kez Trabzonspor'a geldi. Başarı geleceğine inanıyor musunuz?
"TRABZONSPOR DOĞRU YAPTI"
Trabzonspor'a özümüzden bir insanı düşünürdüm. Hami'nin başarısızlığı kendi özümüzdeki başarısızlığa neden oldu. Benim düşüncem kendi özümüzden isim olmazsa, yerli hocadan yanaydı. Yabancı teknik direktör gelip bizi tanıyıp, iskeleti tanıyana kadar çok şey kaybedebilirdik. Ersun Yanal, Türkiye'de 5 hoca sayacaksak bu listede yer alır. Demek ki Trabzonspor doğru yaptı. Ersun Yanal'ı istemeyenler de vardır. Bu konuda bana kızabilirler ama Trabzonspor'un menfaatleri için doğru isim bana göre...
- Geçmişte yıldızlar çıkartan alt yapılarla başarı gelmişti. 1461 Trabzon gibi bir takım var. Bu takım neden yeterince iyi kullanılamıyor?
"SİZ NEREDEN ÇIKTINIZ DİYEBİLİRLER"
Büyük takımlar tabi ki gençleri kazanırken, kaybetmemek için dikkat etmeli. O topluluğun önüne çıkmak her baba yiğidin harcı değil. Siz nereden çıktınız diyebilirler. Ama bizim zamanımızda Trabzon küçüktü. Rize maçında 6 tane attık. Gençlerimiz iyi dediler. Şampiyonluğa oynayacağın zaman 5 tane çocuğu oynatamazsın. O, günlük bir olaydı. Nasıl oynatırsın, bir tane oyuncuyu takıma yerleştirirsin, takım çok iyidir, iskelet çok iyidir, ondan sonra bir tane daha takıma oyuncu kazandırırsın. Trabzonspor farklı bir takım. Trabzonspor şu anda bu durumda ama iskelet biraz düzelsin, yönetimler işi biraz sıkı tutsun, Trabzonspor arkasındaki kitle ile havayı yakalasın, yine iyi yerlere gelir. Gençlere tabi ki önem vereceğiz. Bizden olsun, nüfus kağıdı bizden olsun. O da olmadı yerli olsun. Yabancılardan iskelet kuramazsın. Ersun Yanal bunun için ligi, takımı bildiği için bunu başarabilir. Belki başarısız olacak ama geleceğe mutlaka iyi bir miras bırakacaktır. Geçmişte de bunu yaptı zaten.
- Trabzonspor'un en büyük sıkıntısı nedir size göre?
"ALLAH KAZANDIKLARINDA BOĞSUN"
- Kötü yönetimler... Kesinlikle kötü yönetimler... Beklentili yönetimler... Yöneticiler bizim dönemimizde takım için vardı. Çıkar peşinde, hava atma peşinde hiç olmadılar. Hep takım için ağladılar, takım için koştular. Futbolcu gibiydiler. Şimdi yöneticiler ne görev alacağım, kimle tanışacağım, ordan ne götürürüm, ordan iş alabilir miyim peşinde... Allah kazandıklarında boğsun. Hep bu tip işlerin peşine düşmüşler. Celil Hekimoğlu'nun yönetiminde futbol şube sorumlusu olacaktım, ilk defa bu havaya girecektim. Eski futbolculardan oluşan ekiple yeni bir heyecanla işe koyulacaktık. Bize bu işi bırakmadılar. Farklı dalaverelerle işi götürdüler. Böyle olduğu müddetçe Trabzonspor kötüye gidecek. Hak eden hak ettiği yere gelemiyor. Orada farklı insanlar, farklı beklentiler içinde olan insanlar gelip köşe başlarını tutuyor. Trabzonspor da bu hale düşüyor. Muharrem Usta'nın yönetiminde olsaydım. Bazı yanlışlar olabilecek miydi? Benim ağzımdan çıkanı insanlar dinleyecek. İnsanlar yanlışı - doğruyu bilecek. Ama malesef oradakiler bizden insanlar olmadığı için herkesin beklentisi farklı olur.
"KEŞKE HOCALIĞI BIRAKMASAYDIM!"
Ben 15 yıl önce hocalığı bıraktım. Keşke bırakmasam diyorum. Aslında iyi niyetli olarak bıraktım. Bu ortamda hocalık yapılmaz dedim. Benim bırakmamdaki asıl sebep Federasyonlar, yönetimler böyle zengin değildi. Federasyon, kulüplere böyle para vermiyordu. Bir başkan geliyordu. Oranın kralı oluyordu. Hocalık yaptığım dönemde çocuklara çekler vermişler. Hepsi karşılıksız. Sonra sen çocukları çalıştır! Neredeyse şampiyon olacağımız dönemde sinirlendim ve çektim gittim. Lanet olsun, bu işi yapmam dedim. Kulüpler nasıl borç batağında oluyor anlamıyorum. Bir galibiyete 1 Trilyon para alınıyor. Dediğim gibi hep götürme peşinde oldukları için kulüpler borç batağında. Gelen paralar kulüplere yeter de artar bile...
- Bu söyledikleriniz yeni yönetim için de geçerli mi?
"İNSANLAR BAŞLANGIÇTAKİ İNANÇLARINI KAYBETTİ"
- Hep bekleyelim dedim, bu sezona gelinceye kadar sadece konuşma, başka birşey yok. İyi konuşmalar oluyor. İnsanlara aldatıcı geliyor. İnsanların yönetime, başlangıçtaki inançları yok. Bu işin içinden gelen insanlar olarak, şu andan itibaren yapılacak transferlerle eksikleri görerek ona göre hareket etmekte fayda var. Bizim herşeyimiz Trabzonspor... Kişilerle işimiz yok. Celil Hekimoğlu ile seçime girdim diye iki sene sonra onunla olacağım diye birşey yok. Ben Trabzonspor'un adamıyım. Bana bu yönetim sana şurada ihtiyacımız var derse koşa koşa giderim. Biz Trabzonsporluyuz. Trabzonspor için koştururuz. Başka bir davamız olamaz.
- Şenol Güneş Beşiktaş ile şampiyonluk yaşadı. Güneş'in bu başarısı için neler söyleyeceksiniz?
- Şenol Hoca ile sürekli görüşüyoruz. Trabzonspor'un kötü gidişinde Şenol Güneş ile moral bulduk. Benim ikinci takımım Beşiktaştır. 15 yıl sonra Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşadım ben de. Şenol Güneş, bize orada moral verdi. Çok başarılı oldu. Tek emeli bir şampiyonluk görmekti. Elinden alınan bir şampiyonluk var ama resmi değil tabi ki. Şimdi resmi bir şampiyonluk gördü. Onun kadar olmasa da ben de çok mutlu oldum.
- Milli Takımı Hırvatistan karşısında nasıl buldunuz?
"TURNUVANIN AĞIRLIĞI ALTINDA EZİLDİLER"
Maçı dört gözle bekledim. Kadro iyiydi. Biz böyle büyük turnuvalara kafa olarak hazır olabilir miyiz diye endişem vardır her zaman. Avrupa'da az futbolcumuz var. Avrupalılarla olan ilişkilerimiz zayıf. Böyle bir atmosferde buna hazır olamadık. Oynadığımız futbol bu çocukların gerçek performası, gerçek oyunları ve gerçek yetenekleri değildi. Turnuvanın ağırlığı altında ezildiler. Oyuncularımızın tek tek olarak söylüyorum kendilerine güveni yoktu. Bizim takım turnuvaya alışık kafa yapısıyla olsaydı maç daha farklı bitebilirdi. Daha farklı oynayabilirdik. Turnuvanın ağırlığı altında ezildik. Erken de veda edebiliriz.