Trabzonspor'un transfer döneminde Christophe Samba'yı Trabzon'a getirdikten sonra geri yollaması tartışma konusu olurken Milliyet yazarı Cemal Ersen de bu konuyu kaleme aldı.
Ersen "Trabzonspor, Samba ve Ayıp!" başlıklı yazısında Samba'ya yapılanın ayıp olduğunu vurgularken bu transfer hikayesinin acı bir örnek olduğunu yazdı.
İşte Ersen'in yazısındaki ilgili bölüm;
M’Bia, Cavanda, N’Doye derken, geçen hafta insanın yüreğini cız ettiren ve bir transfer hikayesi yaşandı Trabzonspor’da.
Skandalın mimarları, Christophe Samba’yı Londra’dan özel uçakla kente getirirken, maliyeti bile belliydi aslında. Kongolu futbolcu ile 10 bin metre yüksekte öz çekim yapıp bunları sosyal medyada paylaşan kulüp menajeri ise, zafer kazanmış komutan edasında!..
Ya sonra? Sonrası, sadece Trabzonspor değil, Türk futbolu adına utanç vericiydi.
Önce 1.95’lik Samba’nın medyaya yansıyan fotoğrafları alay konusu edilmeye çalışıldı. Kimi boksör dedi, kimi başkanın yeni koruması yakıştırması yaptı. Tanımadığı, dilini bilmediği bir ülkede adeta aşağılandı genç oyuncu. Ardından göstermelik bir sağlık kontrolü bahane edilip, geri gönderildi!
Soru şu; Samba’nın transferine onay veren, aracılık eden, onu binlerce kilometre uzaktan apar topar Trabzon’a getiren, Kamu Aydınlatma Platformu’na açıklama yapanlar kim?
Başkanın, sportif direktörün ve teknik heyetin haberi olmadan böyle bir operasyon gerçekleşemeyeceğine göre, adı “suç” olan bu eylemin ortakları, yaptıklarından sıkılıp utanmışlar mıdır acaba?
“Trabzonspor beni alsın, özel uçağın ücretini cebimden öderim, çok para da istemem!” diye haber göndermedi ise eğer, bu kulüpte transfer işlerinin ne kadar ciddi yürütüldüğünü anlamak açısından “acı” bir örnektir Samba’nın iki günlük Trabzon macerası...
Ne diyelim; hiç yakışmadı, yazık!