86 Yaşında 2. diplomayı aldı

İlkokuldan 1938'de mezun olan, 2. Dünya Savaşı nedeniyle liseyi tamamlayamadan askere gitmek zorunda kalan 5 torun sahibi Halis Beyhanoğlu, okuma azmi sayesinde 86 yaşında ikinci üniversite diplomasını aldı.Üniversite sınavına torunuyla birlikte giren Bey

İlkokuldan 1938'de mezun olan, 2. Dünya Savaşı nedeniyle liseyi tamamlayamadan askere gitmek zorunda kalan 5 torun sahibi Halis Beyhanoğlu, okuma azmi sayesinde 86 yaşında ikinci üniversite diplomasını aldı.

Üniversite sınavına torunuyla birlikte giren Beyhanoğlu'nun Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Mahalli İdareler Yönetimi ön lisans diploması ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi lisans diploması bulunuyor.

''Geçen temmuz itibarıyla 86 yaşına girdim'' diyerek hikayesine başlayan Beyhanoğlu, 1924 yılında Erzurum'un Erduran köyünde doğmuş. İlkokuldan 1938'de mezun olan Beyhanoğlu, ortaokulu da Erzurum'da tamamlamış. Lise 1. sınıfa başlayan Beyhanoğlu 2. Dünya Savaşı çıktığı için askere gitmek zorunda kalmış.

O yılları gözleri dolarak, ''İkinci Dünya Savaşı başladığı için liseli gençler silah altına alındı. Allah o günleri göstermesin. Herkesin bir karnesi vardı, günde bir ekmek verilirdi. Herkes istediği yemeği yapamazdı. Babamın yakın bir dostu vardı biz amcamın oğluyla okula gitmek için onlarda kalıyorduk. Günde bir defa çorba içebiliyorduk. Sonra askere alındık da şükrettik. Çünkü askerde karne yoktu, yemekler boldu'' diye anlatan Beyhanoğlu, bu nedenle liseyi tamamlayamadığını belirtti.

Askerliğini bitirdikten sonra köye döndüğünü, amca kızıyla evlendiğini ve 10 yıl köyde kaldığını söyleyen Beyhanoğlu'nun yaşamı, girdiği bir sınavla değişmeye başlıyor.

Sınavı kazandıktan sonra memur olan Beyhanoğlu, aynı zamanda akşam lisesine kayıt yaptırıyor ve liseyi tayin olduğu Ankara'da bitiriyor.

-EMEKLİLİKTEN SONRA ÜNİVERSİTE-

Okuma merakı dinmeyen Halis Beyhanoğlu, emekliliğinden sonra üniversite okumaya karar veriyor.

Torunuyla birlikte üniversite sınavlarına hazırlanan Beyhanoğlu, sınava da torunuyla giriyor. ''Torunum Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesini ben de Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesini kazandım'' diyen Beyhanoğlu, hevesle başladığı Mahalli İdareler Yönetimi bölümünü birincilikle bitiriyor.

Okuduğu üniversitenin yetkililerinin dikkatini çeken ''yaşlı öğrenci'', Eskişehir'e kampüse davet ediliyor. Burada hocalara okuma hevesinden söz eden Beyhanoğlu'na, bir lisans programına dikey geçiş yapabileceği önerisinde bulunuluyor. Hevesle çalışmaya başlayan Beyhanoğlu, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümüne yerleşmeye hak kazanıyor. Beyhanoğlu ''fire vermeden'' bu bölümü bitirerek 7 Eylül 2009 tarihinde, 86 yaşında lisans diplomasına sahip oluyor.

Üniversite okurken hiç ''sene uzatmadığını'' sadece son sınıfta bir dersten bütünlemeye kaldığını söyleyen Beyhanoğlu, bu dersten geçmek için açıköğretim sınavlarına hazırlayan Ankara'daki bir dershaneye başvurmuş. Dershane yönetimi, ''bu kadar yaşlı bir öğrencinin dershaneye gitmek istemesini'' takdirle karşılayıp kendisinden kurs ücreti talep etmemişler. Gururla, bütünleme sınavından 77 puan alarak geçtiğini söyleyen Beyhanoğlu, sınavlar sırasında hiç heyecanlanmadığını, sürekli düzenli çalıştığını ifade ediyor.

Sınavlara girdiğinde diğer öğrencilerin kendisine şaşırarak baktığını dile getiren Beyhanoğlu, ''Sınavda diğer bazı öğrenciler kopya çekiyordu ben hiç çekmedim'' diye konuştu.

-''HOCAMIN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM''-

Diplomasını almaya Açıköğretim bürosuna gittiğinde de yetkililerin ilgisiyle karşılaştığını anlatan Beyhanoğlu, diplomayı aldıktan sonra Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Özmen'e telefon ettiğini belirterek, aralarında geçen konuşmayı şöyle aktarıyor:

''Özmen'e dedim ki (hocam mezun oldum.) Bu yaşta bu cesaretimden dolayı beni kutladı ve aynı zamanda gurur duyduğunu söyledi. Çünkü başka hiçbir üniversitede benim yaşımda bir öğrenci yoktu. (Ben ve eşim sizin ellerinizden öpüyoruz) dedim. (Olur mu öyle şey) dedi. Ben de (Hocam ben öğrenciyim. Benim yaşım 86, seninki 60 bile değil. Bizi mahcup etme) dedim. Bana söylediği şeyi unutmuyorum, (Hocam sen halkın içinden geldin, sana çok değer veriyoruz.) Ben yine kendisinin ellerinden öpüyorum.''

-REKORLAR KİTABINA GİRMEK İSTİYOR-

Rekorlar Kitabına girmek istediğini dile getiren Beyhanoğlu, bu konuda üniversite yetkililerinden yardım istediğini, üniversitenin de yaptığı bir araştırmada ABD'de bir kadının 90 yaşında diploma aldığının belirlendiğini anlatan Beyhanoğlu, ''Ben de erkeklerde birinci sırayı almak için Rekorlar Kitabına başvurmak istiyorum. Hocam, erkeklerde bu yaşta üniversite bitiren biri olup olmadığını araştırıyor'' dedi.

Hala kendisini öğrenci gibi hissettiğini söyleyen Beyhanoğlu, planlarını ''Bundan sonra Anadolu Üniversitesinde öğretim görevlisi olma niyetim var. Eğer olmazsa da eşimle gezmeyi düşünüyorum'' ifadeleriyle aktarıyor.

Diplomayı aldıktan sonra yakınlarının ve tanıdıklarının herkesin kendisini arayarak kutladığını dile getiren Beyhanoğlu, kendisine ''öğrenci'' diye seslenildiğini belirtiyor.

-''VELİM EŞİM''-

Halis Beyhanoğlu, en büyük destekçisinin eşi olduğunu vurgulayarak, eşine şükranlarını ''Ben öğrenciyim, eşim benim velim. Hem velim hem velinimetim. Onun gibi veli yok, parmakla gösterilir. Aynen bir öğretmen gibi (Şu saatte yat, şu saatte kalk, şu saatte çalış, dışarı çıkma...) Aynen bir komutan gibi. İki diploma almamda onun emeği çok'' sözleriyle dile getiriyor.

-''OKUMAK YAŞLANDIRMIYOR''-

Okumanın yaşı olmadığını gösterdiğini Beyhanoğlu, şu önerilerde bulunuyor:

''Ne yaparsanız yapın yılmayın, çok çalışın. Çalışmak, okumak insanlara hem zevk veriyor hem de yaşlandırmıyor, beyin geliştiriyor. Tanıdıklarımdan benim yaşımda olanların çoğunda unutkanlık var. Çalışmanın insana büyük katkısı var. Hastalıkları önlüyor, hem beyin gelişiyor hem diğer organlar çalışıyor. Bu, insanların ömrünü uzatıyor.

İlla ki 20 yaşında mezun olmak şart değil. Eğer sende o gayret ve güç varsa okula gitmeden de başarılı olunur. Beni kendinize örnek alın. Hem gençlere hem de benim yaşlarımdakilere bunu öneriyorum.''

-''TELEVİZYON AÇMADIM''-

Halis Beyhanoğlu'nun eşi Dilana Beyhanoğlu da eşinin okumayı çok sevdiğini belirterek, eşinin başarısından gurur duyduğunu ifade etti. Eşini ders çalışması için teşvik ettiğini, o ders çalışırken televizyon açmadığını, gazete, kitap okuduğunu anlatan Dilana Beyhanoğlu, ''Eşim sınava girmeden bir gün önce sınav yerine gidip görüyorum, müdürüyle görüşüyorum ve durumu anlatıyorum. Ertesi gün de sınava beraber gidiyoruz, onu yerine oturtuyorum ve bekliyorum. Tabii etrafımızdakiler şaşkınlıkla izliyor'' dedi.

Kendisinin okula gitmediğini ancak okumayı çok sevdiğini belirten Dilana Beyhanoğlu, şimdi üniversiteyi bitirip de evde oturan kadınları anlayamadığını belirtti. Dilana Beyhanoğlu, ''Kızlar üniversite bitirmişler ama ev hanımlığı yapıyorlar. Ben 75 yaşındayım okula hiç gidemedim ama okumayı çok seviyorum. Gazete, kitap okuyorum. Televizyonda magazin izlemem bilim adamlarını izlerim. Yazık değil mi üniversite bitirmiş kızlar ev hanımlığı yapıyor'' diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri