Adana'da annesini dövüp, ablasının boğazına bıçak dayayarak "Beni öldürün, yoksa ben sizi öldürürüm" diye bağıran ağabeyini öldürdüğü iddia edilen kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak savcı, olayın meşru savunma dahilinde olduğunu belirterek, ağabey katiline ceza verilmesi konusunu mahkemenin takdirine bıraktı.
Edinilen bilgiye göre, merkez Yüreğir ilçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi 2999. Sokak’ta oturan ve işsiz olduğu bildirilen Seydullah G. (32), 2 Aralık 2011'de nüfus cüzdanını kaybeden diyaliz hastası annesi Gülizar'a (60) bağırıp vurdu. Annesinin dövülmesini engellemeye çalışan kız kardeşi Hatice'yi de (25) bıçakla kolundan yaraladıktan sonra boğazına bıçağı dayayan Seydullah G., "Beni öldürün, yoksa ben sizi öldürürüm" diye bağırmaya başladı. Anne Gülizar bu sırada eve gelen oğlu Sezai'ye, "Koş ağabeyin ablanı öldürecek" diyerek yardım istedi. Sezai G., ikna edemediği ağabeyini mutfaktan aldığı bıçakla 20 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Ablasını kurtarırken kendisi de ağabey katili olan Sezai G, yakalandıktan sonra tutuklandı.
Cumhuriyet savcısı, Sezai G. hakkındaki soruşturmasını tamamlayarak Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘yakın akrabayı öldürme' suçundan dava açtı. Cumhuriyet savcısı hazırladığı iddianamede, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını istediği sanığın ağabeyini meşru müdafaa sınırları içinde öldürdüğünü belirterek, "Şüpheliye yükletilen öldürme eyleminin maktul tarafından ablasının hayatına yönelik gerçekleştirilen ve başka türlü engellenme imkanı da kalmamış olan ağır silahlı saldırıyı önlemek amacıyla işlendiği ve bu nedenle meşru savunma dahilinde kaldığı kanaatine varılmıştır" dedi. Savcı, ağabey katiline ceza verilip verilmemesini de mahkemenin takdirine bıraktı.
Önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlayacak olan Sezai G., polisteki sorgusunda ağabeyini annesi ve ablasını dövdüğü için öldürdüğünü belirterek, "Her şeyi ailem için yaptım. Annemi ve ablamı sürekli dövüyordu. Ablamın kolunu kırmıştı. Kimse kardeş kanı akıtmak istemez. Benim başıma geldi, başkalarının başına gelmesin. Çok pişmanım" demişti.