Arınç'tan İmralı süreci açıklaması

  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa’da yaptığı açıklamada İmralı görüşmeleri notlarının yayınlanmasıyla ilgili olarak, "Paris’te ortaya çıkan olay, Türkiye’de lokal olarak askere ve polise yapılan saldırılar ve son olarak gazetede bu tutanakların ya

 

 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa’da yaptığı açıklamada İmralı görüşmeleri notlarının yayınlanmasıyla ilgili olarak, "Paris’te ortaya çıkan olay, Türkiye’de lokal olarak askere ve polise yapılan saldırılar ve son olarak gazetede bu tutanakların yayınlanmış olması, hepsi beklenen, muhtemel, bu yola çıkınca karşı karşıya gelmeyi beklediğimiz olaylardır. Hiçbirimiz şaşırmadık. Allah beterinden saklasın. Böyle bir olay karşısında geri dönecek noktada değiliz" dedi.
 
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı toplantıda konuşan Arınç, 28 Şubat sürecinin gelip geçtiğini, ’bin yıl sürecek’ diyenlerin de ortada olmadığını söyledi. Arınç, "Sincan’da tankları kim yürüttü, bunun tartışmasını yapıyor şimdi. Savcı önüne gelenlere soruyor. ’Bu emri sen mi verdin?’, ’Yok efendim ben o gün dışarıdaydım, izinliydim.’ ’Sen mi verdin?’, ’Valla yürüyor dediler ama herhalde bakıma gidiyorlardı’, ’Peki sen mi verdin?’, ’Valla görmedim. Annem o gün hastaydı.’ Bunlar söyleniyor. Demek ki o gün tankları yürütüp arkasından göğsünü gere gere ’demokrasiye balans ayarı yapmak için biz bunu yaptık’ diyenler, artık eski güçlerini kaybetmiş noktadalar" dedi.
 
2002 seçimleri yapılınca da "Balans ayarını millet sandıkta yaptı" dediğini hatırlatan Arınç, "Seçilmiş hükümetleri devirmek için hiç kimse teşebbüste bulunmasın. Bunun tedbirlerini alıyoruz. 28 Şubat yapmayı kafasından geçirenler artık hiçbiri cesaretinin sahibi değildirler" diye konuştu.
 
"ÇOK GARİPTİR Kİ EN İTİBARLI KURUM HEP TSK ÇIKIYORDU"
 
Konuşmasında Meclis’te 1 Mart tezkeresinin kabul edilmeme sürecine de değinen Arınç, 2002 seçimlerine kadar Türkiye’de siyasetin ve siyasetçilerin yıprandığı söyledi. En itibarlı kurum anketlerinde ilk sırada her zaman türk silahlı kuvvetleri çıktığını ifade eden Arınç, "İşe başladığımızda hiç unutmuyorum, TBMM olarak 9’uncu sıradaydık. Çok gariptir birinci sıra hep Türk Silahlı Kuvvetleri çıkıyordu. Garipliği şuradan: Türk Silahlı Kuvvetleri siyaset dışı kalması gereken bir kurum. Vatandaşa bunun anket yoluyla sorulmasına gerek yoktu. Hamdolsun 2007 seçimlerinden sonra görevden ayrılırken, 3 ve 4’üncü sıra arasında gidip, geliyorduk. Yani 6 sıra birden yükselmiştik. Eminim, şimdi çok daha iyi sıralarda olmamız lazım" dedi.
 
"1 MART’A MECLİSİMİZ YÜZ VERMEDİ"
 
1 Mart olayının TBMM’nin iradesi olduğunu ve bu iradenin hangi istikamette olursa olsun kendilerinin o istikameti savunacağını kaydeden Arınç, "Meclisin verdiği karara hiçbirimizin saygısızlık etmesi düşünülemez. Bu açıdan baktımızda o gün oturumu yöneten Meclis Başkanı olarak hayret verici bir sonuç ortaya çıkmıştı. 250 hayır’a karşı 264 evet oyu çıkmıştı. ’Evet’lere bakarak, ’Bu daha fazla. Kabul edildi’ demek mümkündü. Ancak Anayasa’nın 96’ncı madesinde bir hüküm vardı. Meclis kararlarında oy kullananların salt çoğunluğu gerekliydi. Baktık 3 tane eksik kalmıştı. Yani evet dememiz için üç eksiğimiz var. Karar oluşmadı. Biz de dedik ki tezkere kabul edilmiş veya reddedilmiş değildir. Bununla ilgili karar oluşmamıştır. 1 Mart’ta meclisimiz yüz vermedi. Tezkere kabul edilecek sayıya ulaşmadı" dedi.
 
"1999’DA KARGOYLA TESLİM EDİLEN İNSANIN ’EYLEM YAPIN’ DİYECEK HALİ YOKTU"
 
Terörün zor bir konu olduğunu söyleyen Arınç şöyle devam etti:
 
"Bazı MHP’liler şunu çok rahat söyleyebiliyor: ’1999’da terör var mıydı? 2000’de var mıydı? 2001’de var mıydı?’ 1999’da Öcalan’ı Kenya’da size paketleyip, teslim edenler, sizden de idam edilmeme şartını almışlardı. Siz buna uydunuz. İdam meselesini tartışmayacağım, o geçmişte kaldı. Ama adam içeride. Örgütü şaşkın ve eylem yapamaz noktada. Adam asılacak mı, asılmayacak mı diye bekleyen terör örgütü, bir de o tarihte eylem mi yapacaktı? Sizin zamanınızda, sizin takip ettiğiniz politikayla bu kadar yüksek bir sayıda vefat yaşanmadı mı? Ona rağmen bir sonuç alabildiniz mi? Alamadınız. Arkanızda yüzlerce faili meçhul cinayet, yüzlerce kayip insan, yüzlerce kötü hikaye bıraktınız. İnsanların gözyaşları, 105 yaşında Berfo Nine’de olsa, ’çocuğumun kemiklerini görmeden ölmem’ diyen bir kadının hayattında çocuklarının ölümüne bile rastlayamadık. Siz bunlardan sorumlusuz. Yoksa 1999’da size kargoyla teslim edilen bir insanın, örgütüne eylem yapın diyecek hali yoktu. Can derdine düşmüştü. Siz rahatladınız. Esasen 1999 seçimleri için de size altın kase içinde sunulan çok güzel bir kahvaltı oldu, bu. Artık Türkiye’da millet olarak bir arada yaşadığımız insanlarla nasıl olur da tekrar barışma ve kucaklaşma imkanı bulacağız? Onları dinlemeliyiz. Onları kabul etmeliyiz. Onların anayasal haklarını vermeliyiz."
 
ÖCALAN ÖNEMLİ BİR AKTÖR
 
Ak Partililerin vatanseverliliğinden kimsenin kuşku duymamasını isteyen Arınç, terörün önlenmesi konusunda 4 ana nokta olduğunu hatırlattı. Bunların Kandil, İmralı’da hükümlü olarak yaşayan eski teröristbaşı Abdullah Öcalan, dışarıya çıkmış parlamenterlerin kurdukları merkez, birinin de onların siyasi uzanlatıları olan BDP olduğunu ifade eden Arınç, "Bu 4’ünü dikkate almadan bir çözüme ulaşmak mümkün değil. Ama hesaplar kitaplar yapıldı ki Öcalan bu grupları üzerinde sözü etkisi olan bir kişi. Dolayısıyla ondan başlayan bir zincir, diğerleri tarafından da kabul görürse belki amaca ulaşırız. Ne zaman? 1 sene sonra mı, 2 sene sonra mı, 3 ay, 6 ay sonra mı bilemeyiz. Hatta sonundan bile emin değiliz. Ama yapmak zorunda olduğumuza inanıyoruz. Hiç gönlünüzde şüphe olmasın. Biz bu ülkede çok bölücü gördük ama Ak Parti’nin milyonlar kitlesinden bir tane bölücü çıkmadı. Öcalan için bütün kabullerimiz gerçektir. İdamdan kurtulmuş, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum birisidir. İsterseniz 30 bin isterseniz 40 bin kişinin katili deyin. İsterseniz başka sıfatlar bulun. Ancak kendisi, seven kitleleri içerisinde hala önemli bir merkez, önemli bir aktör olarak bulunuyor" dedi.
 
ENGELLEMEK İSTEYECEKLER
 
İmralı’yla devam eden görüşme süreci ile ilgili ikinci heyetin de adaya gittiğini hatırlatan Başbakan Yardımcısı Arınç, "Dün de bazı gazetelerde bazı şeyler yayınlandı. Pariste ortaya çıkan olay, Türkiye’de lokal olarak askere ve polise yapılan saldırılar ve son olarak gazetede bu tutanakların yayınlanmış olması, hepsi beklenen, muhtemel, bu yola çıkınca karşı karşıya gelmeyi beklediğimiz olaylardır. Hiçbirimiz şaşırmadık. Allah beterinden saklasın. Böyle bir olay karşısında geri dönecek noktada değiliz. Engelleyeceklerdir. Yeri gelecek Kandil engelleyecektir. Çünkü silahla doğmuş, silahla ayakta kalacağına inan bir grup var orada. Tek bir kişi ya da bir grup yok karşımızda. 7 düvelle bu işi mücadele ederek, çözmek istiyoruz" diye konuştu.
 
"MUHALEFET BİZE YARDIM ETMEDİ"
 
Konuşmasında muhalefet partilerini de eleştiren Arınç, CHP’nin terörle mücadele konusunda bir önerisinin bulunmadığını söyledi. CHP’nin İmralı sürecinin başında kendilerine kredi verdiğini belirterek, "Hani nerede kredi? Haluk Koç’un sözlerin de mi? Birgül Ayman’ın sözlerin demi? Muharrem İnce’nin laf ebeliklerinde mi? Nerede? Bu çözüm ile ilgili hangi fikriniz var. Ancak CHP’nin kafası karışık. Babil Kulesi gibi her kafadan 50 tane laf çıkıyor" dedi. MHP Lideri Bahçeli’nin ise zehir zemberek konuştuğunu, katmerli hakaretler ettiğini öne süren Arınç, "Yakışmıyor ama hadi onun üslubudur diyelim. Hep bunları söyledi. Başka MHP adına konuşan kim var? İki kişi. Biri daha salona girerken, gözleri fıldır fıldır dönüyor. Yüzünde asabi sinirler. Sert görünmeye çalışıyor ve ciyak ciyak bağırıyor adam. Ne söylediği önemli değil. Diğeri de insanı rahatlatıyor. Bol bol güldürüyor. Bir parti bunlarla mı temsil edilir, Allah aşkına?" dedi.
 
Bu süreçle büyük bir risk aldıklarını da ifade eden Arınç, "Bugün bizim oyumuz yüzde 50. Çözüm süreci başarılı olursa, bu oy oranımız yüzde 60’ların üzerine çıkar. Başarısız olursak, millet bizi yüzde 50’nin altına düşürmez. Çünkü bizi sever, güvenir. Bizim için fazla bir risk yok. Ey CHP sen bu sürece doğrudan olumlu destek vermezsen yüzde 20’leri zor bulursun. Ey MHP süreç olumlu sonuçlanır, sende bugünkü gibi bağırmaya devam edersen yüzde 8’i zor bulur, barajın altında kalırsın" diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri