Borçka ilçesi Yeni yol Mahallesi'nde yaşayan Yaşar Yılmaz, Haziran 2009'da ineklerini otlatmak için tel örgülerle çevrili fındık bahçesine çıkardı. Bu sırada bahçeye giren bir boz ayı, Yılmaz'ın 2 ineğini parçalayarak telef etti.
Valiliğe dilekçe yazan Yılmaz da "8 kişilik ailesinin geçimini, süt veren 2 ineği sayesinde sağladığını ve olay yüzünden maddi zarara uğradığını" belirterek, devletin zararını karşılamasını istedi.
Valiliğin durumu aktardığı İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü de Yılmaz'a gönderdiği cevabi yazıda, hayvanların doğal yaşamının kısıtlandığına işaret edilerek, müdürlüğün görevini, 4915 sayılı "Kara Avcılığı Kanunu" ile 5199 sayılı "Hayvanları Koruma Kanunu" çerçevesindeki yönetmelikler doğrultusunda yürüttüğü belirtildi.
Türkiye'nin boz ayı ile ilgili imzalanmış uluslararası anlaşmaları bulunduğu, ayrıca boz ayının Çevre ve Orman Bakanlığınca "koruma altına alınmış hayvanlar statüsüne" alındığı ve avlanması yasak olduğu belirtilen yazıda, kanunlarda insanların hayvanlara verdiği zararın cezalandırılması ve hayvanların yaşam alanlarının korunmasının amaçlandığına işaret edildi.
Yazıda, hayvanların insanlara verdiği zararla ilgili hiçbir hüküm bulunmadığı, insanların ise hayvanlara verdiği zararlarda tazminat ödemek zorunda olduğu ve ayıyı öldürene 18 bin 500 lira ceza verildiği anlatılarak, Yı lmaz'ın zararının karşılanamayacağı bildirildi.
Mağdur Yılmaz da bunun üzerine, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünün, ayının 2 ineğini telef etmesi yüzünden zararını karşılaması gerektiğini savunarak, Borçka Sulh Hukuk Mahkemesine başvurdu.
Yılmaz mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, olayda 2 süt veren ineğinin telef olması dolayısıyla 4 bin 500 lira zarara uğradığını, ancak Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünün kendisine, ayının koruma altında olmas ı yüzünden yapılacak bir şey olmadığını bildirdiğini anlattı.
Dilekçesinde, bu kurumun, ayı öldürene ise 18 bin 500 lira ceza verileceğini aktardığını anımsatan Yılmaz, olayda söz konusu kurumun kusuru bulunduğunu belirterek, maddi zararının karşılanmasını talep etti.
Davayı karara bağlayan hakim de "davalı kurumun mevzuatında yaban hayvanlarının insanlara verdiği zararla ilgili herhangi bir hüküm olmadığına, aksine insanların yaban hayvanlarına verdiği zararla ilgili hükümler bulunduğuna" işaret ederek, "söz konusu kurumun görevinin yaban hayatını korumak olduğuna" dikkati çekti. Hakim bu nedenlerle, davanın reddine hükmetti.
Yaşar Yılmaz, dava sonrası, olay günü 2 ineğini ahırdan çıkartıp, akşam almak üzere çevresi tel örgülerle çevrili fındık bahçesine götürdüğünü, ancak bahçeye giren ayının ineklerini telef ettiğini anlattı.
Borçka Tarım Müdürlüğünden veteriner getirip ineklerinin öldüğüne ilişkin rapor aldığını, ancak mahkemenin davanın reddine karar verdiğini anlatan Yılmaz, devletin, hayvanın yanı sıra insanı da koruması gerektiğini ifade ederek, karara tepki gösterdi.