Tüm gün canla başla çalışan, kendi canından önce başkasının canını ve malını ön plandan tutan Elazığ Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin bir günü takip edildi. Sabahın erken saatlerinde ailesini bırakarak itfaiye merkezine gelen ekipler, arkadaşlarından aldıkları görevi, ettikleri yemin ile 24 saat sürdürüyor. Sporla başlayan bir gün eğitimler ve çıkan yangınlara müdahale ile devam ediyor. Yemek başında olmalarına rağmen çalan bir zil ile 15 saniye içinde merkezde çıkan itfaiyeciler, başkalarının canını ve malını kurtarmak için kendi canını hiçe sayıyor. Gönüllülüğün ön planda olduğu vurgulayan Elazığ Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, bu kapsamda 3 yılda toplam 5 bin 771 yangına müdahale etti.
İtfaiyeciliğin gönül işi olduğunu belirten İtfaiye Müdürü İbrahim Halil Başgün, “Sevmeden yapılacak bir iş değildir. Çoğumuz izinli zamanını itfaiyede geçirir. Çünkü itfaiyecilik güzel bir meslek. İnsanlara ve hayvanlara yardımcı olma, onları kurtarma, insanı psikolojik olarak rahatlatan bir meslek. O yüzden itfaiyede çalışan bir insan artık başka bir birimde çalışamaz yada keyif alamaz. Tüm ömrü, hayatı ve gecesi itfaiye üzerine kuruludur” dedi.
2017’de bin 148 yangına müdahale edildi
Elazığ İtfaiyesi olarak 108 personel ile 3 vardiya halinde görev yaptıkların aktaran Başgün, “Her vardiyada 30 tane personel var. Elazığ’ı 2 noktadan idare ediyoruz. Merkez binamız ve bunun yanında Abdullahpaşa Mahallesinde şubemiz var. Önümüzdeki sene de Çaydaçıra Mahallesine bir şube açacağız. 24 iş 48 saat izin esasına göre çalışmaktayız. Önemli olaylarda 108 personelimizin tamamını toplamaktayız. 2015 yılında 2 bin 615 yangına müdahale ettik. Bunun yaklaşık 950’si ilçelerde beldelerde oldu. Bunun dışında 700’ ya yakın kurtarma olaylarını müdahale ettik. 2016’da 2 bin 8 yangına müdahale ettik. Yine bunun 750 si ilçelerde oldu. Bunun dışında bu yıl müdahale ettiğimiz yangın sayısı ise bin 148’dir” diye konuştu.
"3 farklı hayatı aynı anda yaşıyoruz”
İtfaiyeciliğin kutsal bir meslek olduğunu vurgulayan 10 yıllık itfaiye eri Ahmet Serdar Kılıç ise, “Bir insan evladını evladı olduğu için değil verdiği emek için sever. Biz itfaiyeye emek verdik. Verdiğimiz emek içinde itfaiyeyi çok seviyoruz. Bu bir gönül işidir. Aklı başında olan her insanın yapabileceği bir iş değil. Maddiyatla alakası yok. Belirli bir süre yaptıktan sonra aldığınız duaları, kurtardığınız canları gördükten sonra gönülden bağlanıyorsunuz. Artık bu gönül bağının yerini maddiyat doldurmuyor. Buraya geldiğimizde çocuklarımız en az bizim kadar endişeli. Biz buraya geldiğimiz zaman yarın döneceğiz diye bir garantimiz yok. Karşılaştığımız olayları giderken tam olarak bilmiyoruz. Bazen çok ufak bir yangına gidiyoruz ama çok büyük bir yangınla karşılaşabiliyoruz. Biz akşamları ve sabahları çocuklarımızla helalleşerek evden çıkıyoruz. Çocuklarımız bizi görmeden onların alınlarından öpüp, eşlerimizle helalleşiyoruz. 24 saat buradayız. Ev, iş ve olay anımız var. 3 farklı hayatı aynı anda yaşıyoruz” diye konuştu.
“Bu meslek yürek ve özveri istiyor”
İnsanların canını ve malını her türlü zor şartlarda kendi hayatlarını hiçe sayarak kurtardıklarını dile getiren 10 yıllık itfaiye eri Murat Dolu ise, “Bu bir gönüllülük esasıdır. Ben 10 yıllık itfaiye personeliyim. Bu iş bir meslekten öte yürek ve özveri ister. Çünkü gönüllülük olmasa, o ateşin içine kendini atamıyorsun. Bir bakıyorsun ateşin içerisinde insanlar zor durumda. Canı ve malı içeride. Onun o zor durumuna çare olmak istiyorsun. O zaman tüm aileni, malını ve her şeyini unutuyorsun. Tamamen ona yoğunlaşıyorsun” şeklinde konuştu.