Bu, bir Türkiye kadınının acı dramı. Neredeyse her gün yaşanan. Bir haber başlığına özetleniveren kısacık bir yaşam Emine’ninki... Çocuk yaşta evlendirildi, çocuk yaşta anne oldu ve şiddetten kaçtığı babaevinde, kocası tarafından hurharca öldürüldü
İşte Türkiye’den bir kadın dramı daha... Şiddet gören, taciz edilen, çocuk yaşta gelin edilen, çocuk anne olan, devlet tarafından korunamayan ve öldürülen... Hemen hemen her gün tanık olduğumuz kadın dramı. Türkiye’nin kadına şiddet karnesi zayıf, bu gidişle düzeleceği de yok gibi... Nitekim dün Adapazarı’ndan gelen acı haber de bunun bir kanıtını daha oluşturuyor. Emine Yayla, Adapazarı’nda 2 yıl önce daha çocuk yaşında, 15’inde kocaya veriliyor.
‘Nikâhın resmi’ olması da bir garip... Aile izniyle ‘kıyılmış’ Emine’ye. Erkek, kendinden 5 yaş büyük. Adı; Süleyman Yayla... 16’sında bebeğini kucağına alan Emine, çocukluğunu tadamadan daha, bu kez çocuk anneliği yaşıyor!.. 5 ay önce de şiddeti. Emine, 15 gün önce artık dayanamadığı şiddetten kaçıp, bebeğiyle baba evine sığınıyor.
Ancak hayat rotasında ölümü de, çok ama çok erken tadıyor; hiç bilmediği genç kızlık yaşında, 17’sinde! Hakkında adli işlem yapılan ve kadına şiddetten 3 günlük zorla hapis tedbiri uygulanarak, cezaevinde yatan koca Süleyman Yayla (22), bir hafta önce Adapazarı Evren Mahallesi’ndeki babaevine sığınan Emine’yi zorla almaya gidiyor.
Aile ile Yayla arasında kavga çıkıyor. Ve dün de aynı eve pencereden giren Süleyman Yayla, Emine’yi acımasızca bıçaklıyor. Emine kaldırıldığı hastanede son nefesini veriyor. İşte, 15’inde evlenen, 16’sında anne olan ve 17’sinde kara toprağa verilen bir Türkiye kadınının acı dramı, haberlere böyle yansıyor. Kadına şiddet istatistiğinde bir rakamdır artık Emine!..