BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının ardından gazeteci İsmail Güneş'in aradığı 112 acil servis ekiplerinin, gün boyu helikopterin yerinin tespit edilebilmesi için 2 dakikada bir polisi ve jandarmayı aradığı ortaya çıktı.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının ardından kazayla ilgili kuşkuları araştırmak amacıyla TBMM'de kurulan araştırma komisyonuna gelen 112 ses kayıtları, acil servis görevlilerinin, bir yandan kendilerini arayan gazeteci İsmail Güneş ile irtibatı korumaya çalışıp, diğer yandan da polis ve jandarma ekiplerinin yer tespitini sağlayabilmesi için sürekli aradıkları anlaşıldı. 112 görevlilerinin, bir yandan iki dakikada bir aradıkları 155 Polis İmdat'a, 'yeri tespit
ettiniz mi?' diye sorarken, diğer yandan da yerlerinin bulunabilmesi için kendilerini arayan gazeteci İsmail Güneş'in telefonunu özellikle açık tutturdukları ortaya çıktı. 112'de görevli nöbetçi doktorun, 155 Polis İmdat ve 156 Jandarma Acil Servisi ile yaptığı telefon görüşmelerinden bazı bölümler şöyle:
"- (İlk görüşme) Alo iyi çalışmalar 112 komuta merkezinden arıyorum. Çağlayancerit'te miting vardı Muhsin Yazıcıoğlu için. Helikopterin düştüğü şekilde bir ihbar aldık biz.
- 6 yaralı var verdikleri bilgiye göre ama yeri bildiremiyorlar. Yerköy civarı diyorlar. Şahıslardan bir tanesi. Var mı sizin bilgilerinizde Yerköy.
- Yozgat tarafına kadar gitmiş olmamaları lazım çünkü o kadar zaman geçmedi.
- Telefon numarası mı, verelim. Çekmeyebilir ama, şahıslara biz ulaşamadık. Numarasız aradılar bizi. 0 506 ... .. .. şimdi biz birkaç defa görüştük. Olay gerçek, ama şahıslar bulundukları yerleri bilmiyorlar.
- Evet düştüğü gerçek birkaç ayrı kişi aradı.
- Yerini bilmiyoruz diyorlar Yerköy diye bir şey çıktı ağızlarından sadece. Yanlış anlattılarsa bilmiyorum. Yozgat olamaz çünkü yeni hareketlenmiş olmaları lazım çünkü bizim ekibimiz görev alanındaydı. Ekibimiz istasyona döndü biz bu ihbarı aldık. Yani çok ilerlemiş olamazlar."
112 görevlileri ile 155 görevlileri arasındaki 4. görüşmede de şu diyaloglar yaşanıyor :
"- Şu anda tespit edin arıyor tekrar bizi. Görüşmeye devam ediyoruz telefonu kapatmıyoruz, yerin tespit edilmesi için. Telefonunun şarjı bitmek üzereymiş, lütfen acele edin. Tespit edebildiniz mi?
- Tespit edebiliyor musunuz beyefendi? Kapattırmıyoruz özellikle telefonu, yeri tespit edin diye. Ne sormamızı istiyorsunuz başka ne soralım. 14.30'da havalanmış. Helikopterin içinden arıyorlar halen içindelermiş. Erhan bey diye birinin ismini hatırladı şimdi. Bulabildiniz mi yerini? Diğerleri yaşamıyor diyormuş. Muhsin Bey ile aynı helikopterdeler. Bir tek kendisi canlıymış.
- Şarjı bitmek üzereymiş çabuk olun
- Bulabildiniz mi?
- Yalnız telefonla arayan kişinin şarjı bitmek üzere.
(112 görevlisinin görüştüğü 155'teki memurlar, gazeteci İsmail Güneş'in telefon numarasını üç görüşmede de tekrar tekrar alıyorlar.)
(İsmail Güneş 112'yi son kez aradığında sadece "helikopter kazasıyla ilgili olarak" diyor ve telefon kapanıyor.)
- Yer bulunur bulunmaz bize haber verin ekiplerimiz hazır."