Bebeklerini hayvanlara bırakıyorlar

Sinop'ta yeni doğan bebeklerini yol kenarına bırakarak vahşi hayvanlara terk eden ve bir süredir nikahsız olarak birlikte yaşadıkları öğrenilen anne-baba tutuklandı.Olay; 29 Ocak'ta eski Boyabat karayolunun geçtiği Boyalı köyü Mancarlık Mahallesi'nde meyd

Sinop'ta yeni doğan bebeklerini yol kenarına bırakarak vahşi hayvanlara terk eden ve bir süredir nikahsız olarak birlikte yaşadıkları öğrenilen anne-baba tutuklandı.

Olay; 29 Ocak'ta eski Boyabat karayolunun geçtiği Boyalı köyü Mancarlık Mahallesi'nde meydana gelmişti. Yol güzergahının 25 metre uzağında ormanlık alanda bir erkek bebek cesedinin bulunduğu ihbarı üzerine jandarma ilk incelemede, cesedin yeni doğmuş bir bebeğe ait olduğunu, sağ kolunun yabani hayvanlar tarafından omuz başından koparıldığını tespit etmişti. Olay ardından bebeğin annesinin bulunması için geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

Yapılan çalışma neticesinde bebeğin annesinin Sinop merkezde yaşayan ve kocası bir süre önce ölen Filiz Ö. (40), babasının da merkeze bağlı bir köyde ikamet eden Yaşar Ö. (64) olduğu tespit edildi. Jandarma tarafından gözaltına alınan anne ve baba, çıkartıldıkları mahkeme tarafından "Birlikte ve beraber tasarlayarak, alt soyu olan küçük yaştaki çocuğu öldürmek" suçundan tutuklandı.

Olay sonrası Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz'de bir basın toplantısı yaparak zanlıların yakalandığını ve ardından tutuklandıklarını açıkladı. İl Emniyet Müdürü Şeref Aytekin, İl Müftüsü Yalçın Topçu, İl Sosyal Hizmetler Müdürü Mustafa Tosun, İl Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz, İl Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Mustafa Çelik ile jandarma yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan Vali Cengiz, zanlıların yakalanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Gerçekleşen olayın bir insanlık suçu olduğunu dile getiren Vali Cengiz, "29 Ocak 2012 tarihinde saat 16.55 sıralarında ilimiz Gerze ilçesi Boyalı köyü Mancarlık mevkisinde, eski Boyabat yolunun 25 metre uzağında ormanlık alanda bir erkek bebek cesedinin bulunduğu ihbarının gelmesi üzerine, olay yerine Gerze İlçe Jandarma Timi ve İl Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İnceleme Timi hızla intikal etmiştir. İlk incelemede cesedin yeni doğmuş bir bebeğe ait olduğu, sağ kolu muhtemelen yabani hayvanlar tarafından omuz başından koparıldığı, bir battaniye içinde zıbın giydirilmiş halde olduğu görülmüştür. Adli işlemlere başlanmış, bebeğin cesedi incelenmek üzere Gerze Devlet Hastanesi'ne, oradan da kesin ölüm sebebinin Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderilmiştir.

İl Jandarma Komutanlığımızın bebeğin anne babası ile, olayın faillerinin tespiti için teknolojik ve bilimsel imkanlardan da yararlanılarak yaptığı titiz çalışmalarla bebeğin önce muhtemel annesi ve sonra da muhtemel babası tespit edilmiştir. Bebeğin annesinin ilimiz merkezinde yaşadığı, 1972 doğumlu ve boşanmış olduğu, bebeğin muhtemel babasının ise 1949 doğumlu olduğu, eşinin öldüğü ve merkeze bağlı bir köyümüzde ikamet ettiği, bu iki kişinin 3 yıldır birlikte yaşadıkları ama resmi nikahlarının olmadıkları, bayanın hamileliğini doğum anına kadar gizlediği, doğumun bir hastanede olduğu, doğumdan sonra da bay ve bayanın bebeği anılan yere bıraktıkları anlaşılmış olup, konu ilgililerin de ifadeleri ile doğrulanmıştır.

Sanıklar Gerze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu gün itibariyle mahkemeye sevk edilmiş ve tutuklanmışlardır. Konu hem bizi, hem vicdan sahipleri tüm vatandaşlarımızı derinden sarsmıştır. Basın mensupları da konuyu sayfalarına taşıdılar onlara da teşekkür ediyorum" dedi.

Toplantıyı yapmaktaki amaçlarının, konunun aydınlatıldığını kamuoyuyla paylaşmak olduğunu belirten Vali Cengiz, "İnsanlar hatalar yapabilir. Önemli olan insanların hatalarını kapatmak için daha büyük suçlara yönelmemeleridir. İnsan hakkına kast etmek ve cana kıymaktan daha büyük bir insanlık suçu olamaz. Şu yada bu sebeple maalesef bu tür istenmeyen olaylar farklı bölgelerimizde ve farklı zamanlarda basına da zaman zaman düşüyor. İnsanların toplumun insanlara izah edemeyeceği, toplum tasvip etmediği, bizi biz yapan, en önemlisi insan yapan öz değerlerimize, toplumsal, kültürel ve manevi inançlarımıza aykırı davranışları engellemek, bu tür yanlışlardan insanımızı korumak olmalıdır. Ananasımızın 41. maddesi devlete ailenin huzur ve refahı ile özellikle annenin ve çocukların korunması görevi vermiştir.

Devletin en önemli görevi de insanların yaşam hakkını korumaktır. Bu hiç bir şeyden haberi olmayan bebeğin yaşam hakkı elinden alınmıştır. Bunun sorumluluğu sadece anne ve babasında değil, tüm toplumdadır diye düşünüyorum. Bu nedenle sadece bu iki insanı suçlamak kolaycılıktır. İnsanları bu yanlışlara sevk eden nedenlerin irdelenmesi gereklidir. Bu olaylarda olaylara karışanlar kadar, başta konuyla ilgili görevli tüm kamu görevlilerin ve kamu görevlilerinin de bağlı olduğu valiliğimizin de sorumluluğunun olduğunu kabul etmek zorundayız" diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri