Antalya'da oturan 39 yaşındaki A.Ö. ve eşi, 34 yaşındaki Z.Ö., 16 ve 15 yaşındaki öz kızları B.Ö. ve H.Ö. ile kızlarının sınıf arkadaşı 16 yaşındaki E.E. ve zihinsel engelli 14 yaşındaki Ç.K.'ye silah tehdidiyle tecavüz edip, grup seks yaptıkları iddiasıyla tutuklandı.
Antalya Barosu tarafından sanık çift için atanan iki kadın avukat, yaklaşık 4.5 saat süren davanın ilk duruşmasında mağdur kızların anlattıklarını dinlerken fenalaştı. Erzincan'dan 7 yıl önce gelerek Antalya'ya yerleşen ve belediyeye temizlik hizmeti veren taşeron firmada çalışan A.Ö. ile eşi Z.Ö., geçen 24 Kasım'da öz kızları B.Ö. ve H.Ö. ile kızlarının sınıf arkadaşı E.E. ve yüzde 50 zihinsel engelli Ç.K.'ya tecavüz edip grup seks yaptıkları iddiasıyla tutuklandı.
Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması geçen hafta yapıldı. Duruşmaya, 2 erkek küçük kardeşleriyle Sosyal Hizmetler Yurdu'na yerleştirilen ailenin kızları B.Ö. ve H.Ö., sosyal hizmet uzmanı eşliğinde katıldı. Duruşmaya, ailenin kızlarının arkadaşı olan ve kendileri gibi karı-kocanın tecavüzüne uğradığı öne sürülen E.E., ailesiyle birlikte geldi. Yine tecavüze uğradığı belirtilen yüzde 50 zihinsel engelli Ç.K. ise, duruşmaya katılmadı.
KIZLAR DURUŞMADA HER ŞEYİ ANLATTI
Mağdur çocuklar B.Ö. ile H.Ö. ifade vereceklerini, ancak anne ve babalarından çekindikleri için, ifade iverirken onların duruşma salonundan çıkarılmalarını istedi. Mahkeme heyeti çocukların istemini kabul etti. Sanık anne-baba duruşma salonundan çıkarıldıktan sonra önce B.Ö. ifade verdi. B.Ö., "Babam annemi sık sık dövüyordu. Bir gün annem ve kardeşim evde yokken başıma tabancasını dayadı ve arkama geçip, bana fiili livata yoluyla tecavüz etti" dedi. Babasının daha sonraki günlerde de "Bu evde üç harfliler var. Sizde cin var" diyerek kurşun döküp yine tecavüz ettiğinden yakınan B.Ö., şöyle devam etti: "
Kardeşim H.Ö.'ye de aynısını yapmış. Durumu anneme anlattı. Annem, babamla birlikte beni odaya sokup, giysilerimi çıkarttı. Annem parmağını vajinama soktu. Bana, 'Senin kızlığını kontrol ediyorum. Patlak mısın, değil misin ona bakıyorum' dedi. Annemin yanında duran babam da beni yatırıp, vajinama parmak soktu. Güya kızlığımı kontrol ediyorlardı."
"BABAM, ARKADAŞIMA DA TECAÜZ ETTİ"
B.Ö., sınıf arkadaşı olan ve yaz tatilinde aynı işyerinde çalıştıkları arkadaşı E.E.'nin kendi evlerinde kaldığını, bu süre içerisinde babasının E.E.'ye de tecavüz ettiğini anlattı. B.Ö., babasının zaman zaman fiili livata yoluyla tecavüzüne mağdur kaldıklarını, bu sıralarda babasının tabancasını kafalarına dayayarak, 'Size cin girdi' diyerek tecavüzüne devam ettiğini, eve gelen arkadaşı E.E.'ye tecavüz etmek istediğinde karşı çıktıklarını, ancak bu kez babasının tüm çocukları toplayıp, kafalarına tabanca dayayarak, tehditlerini sürdürdüğünü öne sürdü. B.Ö., "Babam, biz karşı koyunca hepimizi sıraya dizdi ve tabancayı kız kardeşim H.'nin başına dayayarak 'Önce bunu öldürmekle başlayacağım' dedi. Sonunda E.E.'ye de tecavüz etti. Bir süre sonra annem, E.E.'nin evine giderek, annesinden E.E.'yi kendisine kuma olarak istedi. E.E.'nin annesi kabul etmedi."
"ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ KIZA DA TECAVÜZ ETMİŞ"
B.Ö., kardeşi H.Ö.'nün arkadaşı olan zihinsel özürlü Ç.K.'nın da zaman zaman evlerine geldiğini anlatarak, "Ç.K. da bir ara bizim evde kaldı. Bir akşam biz camiye gitmiştik. Döndüğümüzde, babamın Ç.K.'nın ırzına geçtiğini anladık. Ç.K. durumu annesine anlatmış olmalı ki, Ç.K. bir daha bize gelmedi" diye konuştu. İfade veren 15 yaşındaki H.Ö. de ablası B.Ö. evde yokken babasının kendisine fiili livata yoluyla tecavüz ettiğini öne sürerek, durumu ablasıyla birlikte annesine söylediklerinde, annesinin babasının yanında, parmağını vajinasına sokarak, bakirelik kontrolü yaptığını savundu. KARI KOCAYLA AYNI YATAKTA Bir erkek arkadaşı olduğunu öğrendiğinde, "Bakire misin, değil misin, kontrol edeceğim" diyerek arkadaşının babası A.Ö.'nün, parmağını vajinasına soktuğunu söyleyen E.E., şunları söyledi: "Sende cin var. Biriyle ilişkiye girmelisin, yoksa ölürsün dedi. O kadar korkuyordum ki anlatamam. Karısı da bana cinler musallat olan bir kızı anlatıyor. O kızın iyi bir karı koca ile tanışıp, o adamla kadının kızla evlenip kurtardıklarını filan anlatıyordu. Sonra beni istemiyor görünüyordu. Kocası benimle birlikte olmak istediğinde bana 'Birlikte ol, yoksa seni öldürür' diyordu. Yani ne yaptığını anlamıyordum. Bir gün A.Ö. tabancasını kafama dayayıp benimle birlikte oldu. Evden kaçtım, yolu bulamayıp döndüğümde karı-koca beni dövdüler. A.Ö., karısı ve ben zaman zaman aynı yatakta birlikte oluyorduk." Mahkeme Başkanı Faris Özsoy'un "Karısı da şehevi bir şekilde seninle oluyor muydu?" sorusuna ise E.E., "Bilmem, ben anlamıyorum onu ama halinden gayet memnundu" karşılığını verdi.
"BENİ ANNEMDEN KOCASI İÇİN İSTEDİ"
"Bir süre sonra 'Cinler musallat oldu yeniden. Dua edeceğiz' diyerek, kızları B.Ö. ve H.Ö.'yü yanımıza oturttular. Kendisi imam oldu, kızlarını şahit yaptı ve benimle imam nikahı kıydı. Kızlar, imam nikahı kıyıldığından haberdar değillerdi. Onlar, evi cinlerden korumak için dua edildi sanıyorlardı. Sanıkla ilişkimiz okul açılana dek sürdü. Bunların hiçbiri benim rızamla olmadı. Beni hep tehdit ediyordu. 2 ya da 3 kez, karı-kocayla toplu seks yaptık." 'KENDİ KIZIMDAN AYIRMAM' DİYORDU E.E.'nin babası Mürsel E. de ifadesinde, kızının okuluna yakın olduğu için, okul arkadaşlarının evinde kalmasına izin verdiğini belirterek, şunları anlattı: "Adam ve çocukları bizim eve gelip gidiyorlardı. Adam bana 'Hiç merak etme. E.E.'yi kendi kızlarımdan ayırmam, kesinlikle gözün arkada kalmasın' diyordu. Ben de çocuğu arkadaşlarından, hem de okulundan ayırmak istemedim. Bu nedenle kalmasına izin verdim. Daha sonra bizim eve gelip, eşimden kızımı istemişler. Çocuğumu öldürmekle, cinlere çarptırmakla tehdit edip durmuş."
"SAMİMİ İTİRAFTA BULUNACAĞIM"
Kızlarından sonra söz verilen ve eşi ile birlikte kızlarına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan anne Z.Ö. ise mahkemeye samimi itirafta bulunacağını, ancak çok korktuğunu belirterek sanık sandalyesinde oturan tutuklu eşi A.Ö.'nün salondan çıkartılmasını istedi. Mahkeme heyetinin bu talebi kabul etmesi ardından Z.Ö., şunları anlattı: "Kızlarımın tüm söyledikleri doğrudur. Kocam bana hepsini silah zoruyla yaptırdı. Beni sürekli dövüyordu. E.E. ile aynı yatağa girip grup seks yapmayı kabul etmediğim bir gün, kızlarımı karşıma dikti ve hepsini vuracağını söyledi. Mecburen grup seksi kabul ettim. Kızlarıma parmak sokmam, bakire olup olmadıklarını kontrol etmek içindir. Benim bir suçum yok. Hepsini A.Ö. yaptı. E.E.'ye cinler filan hepsi yalan. E.E'yi korkutmak için cin meselesini konuştuk. 'Cinler geldi, şudur budur' diyerek kızı korkuttuk ve eşimle birlikte olmasını sağladık. Kocam bunları bana zorla yaptırıyordu."
"AŞIRI DERECEDE ALKOLLÜYDÜM"
Sanık A.Ö. suçlamaları kabul etmezken, diğer kızlara bir şey yapmadığını ancak kendi kızlarına bir şey yaptığında alkollü olduğunu öne sürerek "Ne yaptığımı hatırlamıyorum" dedi. Mahkeme Başkanı Faris Özsoy, duruşmada, zihinsel özürlü Ç.K. ile ilgili iddiaları da okudu. Fariz Özsoy, kızlarıyla oyun oynamaya gelen Ç.K.'ye kocasının tecavüzüne ilişkin iddianamede yer alan ayrıntılar okunurken, Z.Ö. yüksek sesle ağlamaya başladı. İddianamede, yüzde 50 zihinsel engeli Ç.K.'nin okuldan arkadaşı olan çiftin küçük kızları H.Ö. ile oynamak için eve geldiği, bunu fırsat bilen çiftin, kızlarını camiye gönderdiği, Z.Ö.'nün Ç.K.'ya, 'Amcan sana bir şey söyleyecek' diyerek küçük kızı eşinin bulunduğu odaya soktuğu, A.Ö.'nün küçük kızın kıyafetlerini zorla çıkartıp, tecavüz etmek istediği, küçük kızın çığlık atması üzerine odaya giren Z.Ö.'nün 'Amcanın senden istediklerini yap, yapmazsan seni öldürür' dediği yönündeki iddiaları okundu. KADIN AVUKATLAR FENALAŞTI
Duruşmada, avukatları olmadığı için A.Ö. ve Z.Ö. çiftini Antalya Barosu'nun görevlendirdiği avukatlar Fatma Hande Amioğlu ile Burcu Atam Özalp temsil etti. Duruşmada mağdur kızların ifadeleri sırasında avukatlar Fatma Hande Amioğlu ile Burcu Atam Özalp bir ara fenalaşarak, elleriyle yüzlerini kapattı. Duruşma tanıkların ve şikayetçi özürlü kız Ç.K.'nin dinlenmesi için ertelendi. 'Cinsel istismar' ile suçlanan karı koca, çocuklarının ruhsal sağlığının bozulup bozulmadığına yönelik rapora da bağlı olarak her bir çocuk için en az 15'er yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor.