İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün resmi internet sitesinde sergilenen Kimliği Belirsiz Ceset Albümü adeta bir vahşet galerisi
Siteye girdikten sonra sitenin sağ bölümünde Kayıp Şahıs linkini tıklayan herkes, birkaç adım sonra Kimliği Belirsiz Ceset Albümüne ulaşabiliyor. Gerçi siteye girmeden önce, Ceset fotoğraflarının özellikle çocuklar tarafından izlenmemesi önemle rica olunur. Eğer 18 yaşından küçükseniz LÜTFEN Bölümü kullanmayın uyarısı yapılıyor, fakat internette kimlik kontrolü olmadığı için bu ikaz sadece lafta kalıyor.
Siteye girdikten sonra adım adım bir vahşete tanıklık ediyorsunuz. Ateşli silahla, kafası ezilerek, darp edilerek, kesici aletle öldürülen ya da tren çarpması sonucu hayatını yitiren kimliksiz cesetlerin her açıdan çekilmiş fotoğraf albümü, tüm çıplaklığıyla sergileniyor. Bırakın çocukları, sinirleri güçlü olmayan yetişkinleri bile şoka sokacak, derinden sarsacak bu fotoğraflar, sahibini buluncaya kadar siteden kaldırılmıyor.
Türkiye'de yılda yaklaşık 5 bin kişi kayboluyor. En çok 15-30 yaş arasında yoğunlaşan kayıplarda, kaybolanların eğitim seviyesi düşük ve genelde sanayileşmiş bölgelerde yaşıyorlar. Kimi psikolojik rahatsızlıklar, kimi maddi sıkıntılar, kimi de aile baskısı ile evden kaçarak, kayboluyor. Kaybolan insanların bir kısmı bulunarak ailesine teslim edilse de önemli bir bölümü sokaklarda ya kaderine terk ediliyor ya da bir yerde ölü bulunuyor. Sadece İstanbul'da her yıl ortalama 2 bin kişi çeşitli nedenlerle kayboluyor.
Aileler, kayıplarını ararken elbette önce polise başvuruyor, hastaneleri hatta morgları dolaşıyor. Polisin, Kimliği Belirsiz Ceset Albümü hizmeti (!) kuşkusuz, bu ailelerin Sık Kullanılanları arasında. Ancak, bu hizmetin uluorta ve isteyen herkesin, özellikle çocukların rahatlıkla ulaşabileceği yerde verilmesi tepkilere yol açıyor.
Uzman psikiyatristler ise bu şekilde ceset teşhirinin sadece çocuk ve gençleri değil yetişkinleri de tehdit ettiğini belirtiyor ve ekliyor: Böylesi ceset teşhiri, sosyal birtakım bozuklara kapı aralayabilir.
ESAS ERGENLERDE SORUN OLABİLİR
Psikiyatrist Prof. Dr. Kerem Doksat:
Ailelerin bu konuda engelleme görevini üstlenebilir. Ancak ceset görüntüleri çocukları etkilemesinin yanı sıra asıl ergenlere garip hazlar verebilir. Aslında ceset bilhassa da parçalanmış vücut görüntülerinin yayınlandığı internet siteleri zaten var dünyada... Hatta benim iki ergen hastam bu sitelere girip, görüntülere bakmaktan büyük haz duyuyorlardı oradan biliyorum. Bu siteler ruh sağlığını bozan görüntüler barındırıyor ancak porno siteleri gibi özel bir engelleme kimsenin aklına gelmiyor. Aslına bakarsanız Youtube gibi diğer sitelerde de isteniyor ama bunun ispatı yok. Teknoloji açısından ancak aileler kontrol edebiliyorlar ebeveyn engellemeleri ile... Şimdi ben devletim ve vatandaşı en seri şekilde kimliği meçhul cesetlerden haberdar etmek istiyorum bunun için de en kolay yol olan interneti kullanıyorum. Girişte de uyarıyorum. Mahsurludur diyorum. Başka ne yapsın devlet. Ama bir yandan da engelleme yok. Gerçi şu da var; ruh sağlığı yerinde olan bir çocuğun emniyet sitesindeki morg kısmını tıklayıp inceleyeceğini zannetmiyorum. Korkar çekinir. Ancak ergenlerde sorun olabilir. Çünkü bu tarz görüntülerden garip bir şekilde haz duyan ergenler olabilir.
ÇOCUKLARIN İÇ DÜNYASI ALTÜST OLUR
Psikiyatrist Doç. Dr. Kemal Sayar:
Bu fotoğrafların herkese açık olan bir mecrada yayınlanıyor olması doğru değil. Çocukların bu fotoğraflara ulaşmaları onların hayal dünyalarını, iç dünyalarını altüst edebilir. Şiddet görüntülerine ulaşan çocuklar bundan çoğu zaman olumsuz etkilenmektedir. Bu tür görüntülere çok fazla maruz kalan çocuklar kabuslar görebilir veya endişe belirtileri gösterebilir. Tabii en önemlisi de bu görüntülerin sıradan bir sinema filminden farklı olması, yani tamamen gerçeğe dayalı olmasıdır. Dolayısıyla bunların gerçek olduğunu bilen bir kişi daha fazla etkilenecektir. Bu konuda mutlaka şifre uygulaması yapılması gerekir. Çocuklar için uygun olmayan materyaller ancak konuyla ilgili yetişkinlerin erişebileceği şekilde şifreyle yayınlanabilir.
(kanaldhaber)