Balıkesir’in Havran ilçesi Kozcaz mevkiinde, Türkiye de ilk defa bakır molipten üretecek olan madenin açılışını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptı.
Kaz Dağları’nın eteklerinde bulunan Kozcaz mevkiinde bulunan bakır madeninin açılış törenine katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bölgede zeytin ağaçlarının sayısına dikkat çekti ve madenlerin, orman ve tarım arazilerine zarar getirmediğini vurguladı. Açılış törenine, Bakan Taner Yıldız, Balıkesir Valisi Ahmet Turhan, MTA Genel Genel Müdürü Mehmet Üzer, Balıkesir Milletvekilleri Ali Aydınlıoğlu, Tülay Pabuşçu, Edremit Kaymakamı Abdülhamit Erguvan, Havran Kaymakamı Yasin Öztürk, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy, Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı ve Sanatçı İsmail Özkan, Havran Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Asarlı ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılış töreninde ilk konuşmayı, Özdoğu Madencilik Kuzey Ege İşletmeleri Limited Şirketi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Kavak yaptı. Murat Kavak, yaptığı açıklamada, “Yaklaşık bin 439 hektar alanda maden işletme ruhsatı alan şirketimiz burada 17 milyon ton bakır molipden cevheri çıkarmayı hedefliyor. Madencilik, oluşturduğu yüksek katma değer ile toplumların refah düzeyini doğrudan etkilerken; sağladığı ham madde, ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetler ile sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişmesini temin etmektedir. Bugünün gelişmiş sanayi ülkelerinin hemen hepsinde madencilik sektörü, ekonomik kalkınmayı başlatan öncü sektör görevini üstlenmektedir.
Günümüzde madenciliğin gayrisafi milli hasıladaki payı ABD’de yüzde 4.2, Kanada’da yüzde 7.5, Avustralya’da yüzde 8.7 iken, ülkemizde bu oran yüzde 1.5 gibi düşük bir seviyededir. Ülkemiz, maden kaynakları bakımından çeşitliliğe sahip olup, bor, doğaltaş ve trona yataklarında dünya çapında önemli rezervlerimiz vardır. Ülkemizde 50’ye yakın maden üretilmekte olup bunların başında; altın, gümüş, çinko, kurşun, bakır, molibden, krom gibi metalik madenler, feldspat, manyezit gibi endüstriyel madenler, linyit, taş kömürü gibi enerji madenleri gelmektedir.
Ancak, sahip olduğumuz yer altı serveti potansiyelimize göre, üretimimizin çok yüksek düzeylerde olduğunu söylememiz mümkün değildir. Bu nedenle maden kaynaklarımızın sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Madencilik diğer sektörlerden ayrı tutulmalıdır. Madencilik yapmanız için ruhsat almanız daha sonra ruhsatlı sahanızda arama yaparak işletilebilecek maden varlığını bulmanız gerekmektedir. Maden var ise gerekli izinleri alarak işletmeyi açabilirsiniz. Bu süreç yaklaşık olarak üç yıl sürmektedir. Yatırım ortamı iyileştirilip, mevzuat ve bürokraside düzenlemeler yapılırsa yatırımların artacağını da belirtmek isterim.
Daha düne kadar düşük tenörlü madenler işletilemez ve ekonomiye kazandırılamazken, bugün işletmemizde binde 3 tenörlü bakır-molibden cevheri işlenerek ekonomiye kazandırılmakta ve yurt dışına ihraç edilmektedir. İşletmemizde 235 kişi çalışmakta ve yılda 40.000 ton bakır ve 1500 ton molibden konsantresi üretilmektedir. İşletmemiz ihracatta ege bölgesi maden ihracatçıları birincisi olup, ülkemizin ilk ve tek molibden üreticisidir. Ayrıca, rezerv çalışmalarını tamamlayıp çed belgesi aldığımız potasyum feldspat madeni işletmesini de ağustos ayında devreye almayı planlamaktayız. Türkiye’ye ithal gelen bu ürünü en kısa sürede seramik ve porselen sanayi tüketimine sunacağız.
Çevre ve iş güvenliği konusunda uluslararası standartları göz önüne alarak, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda çalışmaktayız. Bulunduğumuz bölgeye, Balıkesir’e ve ülkemize istihdam ve ekonomik açıdan katkıda bulunmaktan mutluluk ve onur duymaktayız. Bir Türk firmasının dünya standartlarında, çevresel faktörleri ön planda tutarak, sürdürülebilir bir madencilik yolunda ilerleyişinin haklı gururunu yaşıyoruz. Bu haklı gururu yaşamamızda, 2007 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden ihale ile aldığımız maden sahamızın ilk keşif ve araştırmasını yapıp bu rezervin varlığını ülkemize sunan maden tetkik arama genel müdürlüğü ve Balıkesir bölge müdürlüğü çalışanlarına teşekkürü bir borç bilirim. Hayaller yıldızlar gibidir.
Ulaşılmaz zannedilir. Yıldızlar ışık vermezler ama yol gösterirler. Bu uzun ve meşakkatli yolda karamsarlığa kapılıp yolumuzu kaybedeceğimizi düşündüğümüz anlarda bu hayallerimizi bana tekrar hatırlatan, yol gösteren ve desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen sayın Büyükşehir Belediye Başkanım Ahmet Edip Uğur’a sonsuz minnet ve şükranlarımızı sunarım. 40. Kuruluş yılına girdiğimiz bu mayıs ayında, bugünlere gelmemizde en büyük emeği olan ailemizin direği İsmail Kavak’a, kardeşim Vedat Kavak’a, tüm kavak ailesine, gecesini gündüzüne katarak tüm özverileriyle bu tesisi devreye alan Özdoğu personeline ve her zaman yanımda olan en büyük destekçim eşime teşekkürlerimi sunarım” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı A. Edip Uğur ve Balıkesir Valisi Ahmet Turhan, hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Son olarak konuşan Bakan Taner Yıldız ise “Madencilik denilince üzerinde spekülasyonlar yapılır. Gerçek var. Maden Kanununu Meclis’te tartışırken muhalefetten arkadaşlar, ’Zeytin ağaçlarını azaltıyorsunuz, maden sahasını genişletiyorsunuz’ diyorlar. Bunun mücadelesini verdik. 11 yıl önce iktidara geldiğimizde 91 milyon zeytin ağacı vardı, şimdi ise 160 milyonun üzerinde. Yıldız, ilgili firmanın, maden sahasına 100 bin fıstık çamı fidanı diktiğini anlattı. Madenlerin nerede bulunacağına insanların karar vermediğini anlatan Yıldız, "Bulundukları yerlerden çıkarılıyorlar. ’Taşıyalım da ovadan çıkaralım’ diye bir şey yok. Dünyanın her yerinde böyle. Norveç’teydim.
Uçakla inerken görürsünüz, maden ocağı var Oslo’da, şehrin içinde. Kişi başına düşen milli gelir 100 bin dolar. Önemli olan şu; çevrenize, insanınıza bütün sektörlere faydalı mı oluyorsunuz, zararlı mı?" ifadesini kullandı. Madenle ilgili çalışmalarının aralıksız sürdüğünü dile getiren Yıldız, 18 bölgede jeotermalle ilgili sondaj yapıldığını ve bunun ardından 93 sahanın özel sektöre verildiğini aktardı. MTA, 10 bin metrede sondajla burada yaklaşık 20 milyon tonluk bakır, molibden rezervi tespit etti. Kamu bulup özel sektör işletecek. Yapı bu. Tükettiğimiz bakırın yüzde 80’ini ithal ediyoruz. Bunun mutlaka ithalatının engellenmesiyle ilgili yeni sahaların açılması gerekiyor. Yılda 1,2 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz. Bu tesis, ekonomimize büyük katkılar sağlayacak. 4’üncü grup madenlerde bunların miktarı daha da artacak. Çok haklı eleştiri var. 18-19 kuruma gidip de maden izni alınmasıyla ilgili çalışmalar var. ’Tek durak ofisini kuruyoruz. Bununla beraber muhataplar aynı olacak.
2002 yılında 841 milyon dolar olan maden ihracatımız, 2013 sonunda 5,1 milyar dolara ulaştı. Bunlar nasıl oluyor? Bütün bu firmalarla oluyor. Madencilik sektörünün gayri safi yurt içi hasıladaki payı 2003’te 2,6 milyar dolardı, şimdi ise 12 milyar dolarlar civarında gidiyor. Hedefimiz; 2023 yılında 20 milyar dolarlık ihracat kalemini yakalamak. Yaptığımız kanuni değişikliklerle maden yatırımcılarının önünü açtık ama ’çantacı’ diye tabir ettiklerimizin önünü kapatıyoruz. 5 yıl önce 41-42 bin civarında ruhsat vardı. Önceki yıl çalışan ruhsat olarak 11 bin adede düştü. Şimdi ise 8 bin adet civarında ruhsatla çalışıyoruz. Pazarlamacılık, çantacılık işini Türkiye’de kapatıyoruz. Gerçek yatırımcı varsa bu tesisler onlara makul fiyatlarla verilecek, devlet, hakkını özel sektörle paylaşacak” dedi.
Açılış kurdelesinin protokol mensuplarıyla kesilmesinin ardından, plaket töreni yapıldı. Havai fişeklerin de atıldığı törende dualar okundu ve kurban kesildi. Bakan Taner Yıldız, açılış töreninin ardından, İzmir’deki programına katılmak üzere bölgeden ayrıldı.