Türkiye Acil Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Yıldıray Çete, karlı ve buzlu havalarda yaşlıların daha fazla düşme ve yaralanma riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunarak, "İlerleyen yaşla beraber reaksiyon verme yeteneğinin bozulması, denge sorunlarının daha fazla olması, görme keskinliğinin azalması kayma ve düşmeleri daha da arttırmaktadır" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Çete, karlı ve buzlu zeminlerin kayma ve düşme sonucu yaralanmaların en sık nedenleri arasında olduğunu söyledi.
Evlerin önü, araba park yerleri, yaya kaldırımları ve yürüme yollarının kötü hava koşullarında yayalar için riskli alanlar haline geldiğini, kayma riskinin hep var olduğunu bilerek hareket etmek ve bu olasılığı küçümsememek gerektiğini ifade eden Çete, şu uyarıları dile getirdi:
"Kayma ve düşmeler sonucu sıklıkla kırık ve çıkıklar meydana gelmekte ve hatta daha ciddi iç organ ve kafa yaralanmaları bile oluşabilmektedir. Özellikle el bileği, ayak bileği, kalça ve omuz bölgesi yaralanmaları daha sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Tüm yayalar risk altında olmasına rağmen özellikle yaşlılar daha büyük risk altındadır. İlerleyen yaşla beraber reaksiyon verme yeteneğinin bozulması, denge sorunlarının daha fazla olması, görme keskinliğinin azalması gibi yaşlılığın doğal sonuçları kayma ve düşmeleri daha da arttırmaktadır."
-Bunlara dikkat
Prof. Dr. Çete, karlı ve buzlu zeminlerde kayma ve düşmeye bağlı yaralanmaların önlenebilmesi için alınması gereken önlemlerle ilgili şu önerilerde bulundu:
-Evlerin önü başta olmak üzere okul bahçeleri, çalışma ortamlarının açık alanları, araba park yerleri gibi diğer yaşam alanları da buz ve kardan iyice temizlenmelidir. Mümkün olduğunca küçük adımlarla yavaş yürünmelidir.
-Yürüyüş yollarının üzerinde ne olduğuna dikkat edilmelidir. Aşırı soğuk havalarda oluşan buzlanmaların aşağı düşme ve ciddi yaralara yol açabilme riski olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle bina kenarlarında uzak durmak en iyi tedbir olacaktır.
-Yayalar araba yollarını değil yaya kaldırımlarını tercih etmeli, yaya geçitlerini kullanmalıdır. Bu alanlar görüşün daha da azaldığı kötü hava koşullarında sürücülerin daha fazla dikkatini çekmektedir.
-Yüksek topuklu ya da kaygan tabanlı ayakkabılar giymekten kaçınılmalıdır.
-Kötü hava koşullarında görüş mesafesi çok azaldığı için araç sürücülerinin, bisiklet kullananların ya da etraftakilerin dikkatini çekebilecek, görünürlüğü yüksek giysiler tercih edilmelidir.
-Kötü hava koşullarında ve buzlu zeminlerde sürücüler de dikkatli olmalıdır. En doğrusu zorunluluk yoksa araç kullanmamak ve kötü hava koşularının iyileşmesini beklemektir.
-Mutlaka araç kullanmak gerekiyorsa uygun lastik seçimi önemlidir. Doğru lastik kullanımı kadar, lastik hava basıncının yeterli ve normal sınırlar içerisinde olması da gerekir. Ek olarak akünün ve farların çalışır olduğundan emin olunmalıdır. Araç camları buz ve kar kalıntılarından temizlenmeli ve görüş alanı iyileştirilmelidir.
-Karlı ve buzlu zeminlerde fren mesafesi uzadığı ve durmak çok daha zorlaştığı için normal hız limitlerinden bile yavaş araba kullanılması çok önemlidir.
-Dönemeçlere daha yavaş girilmelidir. Hızlı girilen dönemeçlerde karlı ve buzlu yollarda kayma riski belirgin artmaktadır. Bu nedenle bir dönemece yaklaşırken yavaşça yavaşlamalı ve mümkün olan en yavaş hızla ilerlemeye gayret edilmelidir.
-Normal hava koşullarında da emniyet kemeri takılması kaza ve yaralanmalar sonrası hayat kurtaran basit bir önlemdir. Ama bu gibi kötü hava koşullarında emniyet kemeri kullanımının önemi bir kata daha artmaktadır.
-Araçta hava ve yol durumunu bildiren bir radyo kanalının açık olmasına dikkat edilmeli ve sürekli güncellenen bilgiler takip edilmelidir. Böylece kapalı yollara girilip saatlerce bekleme riski azaltılmış, temizlenmiş veya bakımı yapılmış yolları tercih etme şansı artmış olacaktır.
-Bir kaza olasılığına ya da uzun süreli beklemelere karşı hazırlıklı olunmalıdır. Sürücülerin yanında bataryası dolu bir cep telefonu bulunması hayat kurtarıcı olabilir. Ek olarak battaniye, yiyecek ve içecek bulundurulması da zor koşullarda saatlerce sürebilecek kurtarma çalışmaları sırasında faydalı olacaktır.