Danıştay, gece geç saatlerde kocası evde olmayan evli bir kadının evine giden imamın, ayakkabılarını bile almadan camdan kaçıp gitmesinin ardından verilen yer değişikliği cezasını onadı. Danıştay, imamın "hizmetli" kadrosuna atanmasına ilişkin kararın da yanlış olduğunu belirtti.
Zonguldak ili Ereğli ilçesi Halaşlı Köyü'nde imam olarak görev yapan M.K., gece geç bir saatte evli bir bayanın evine gitti. Evin içinde bir süre konuştuklarını belirten imam M.K., bayanın kocasının eve gelmesi üzerine pencereden çıkarak yalınayak kendi evine gitti. Ayakkabıları da gece geç saatte ziyaret ettiği bayanın evinde kalan imam M.K. kınama cezası aldı. Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulu, imam M.K.'nın evli bir kadının evine gece geç saatte gittiğini ve ayakkabılarını dahi alamadan camdan yalınayak çıkmasının köyde duyulduğunu belirterek imamı Şanlıurfa'nın Harran ilçe müftülüğü emrine atadı.
-İMAMIN TAVIR VE HAREKETLERİ İSLAMİ TÖREYE AYKIRI BULUNDU-
Kurul, imam M.K.'nın işlediği suçun bir din görevlisine yakışmadığına da dikkat çekerek, din hizmetleri sınıfında çalışan personelin atanmasında genel şartlar yanında, "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu" şeklinde ortak bir nitelik şartının da arandığını ve bu nedenle imam M.K.'nın yardımcı hizmetler sınıfında hizmetli kadrosuna atanmasına karar verdi.
Kurul'un verdiği karar üzerine imam M.K. Zonguldak İdare Mahkemesi'ne atama ve görev değişikliği işlemin iptali istemiyle dava açtı. İdare Mahkemesi, atama işleminin hukuka uygun olduğuna ve iptal istemi talebinin reddine ve görev değişikliği işleminin ise yasalara aykırı olduğuna karar verdi.
-MAHKEME, İMAMIN ATANMASINDA HUKUKA AYKIRILIK BULMADI-
Mahkeme'nin kararında şöyle denildi:
Halaşlı köyü Camiinde imam hatip olarak görev yapan davacının görevinin özelliği de dikkate alındığında disiplin cezasına ve Karadeniz Ereğli Asliye ceza Mahkemesince verilen ağır para cezasına konu olaydaki tutum ve davranışları nedeniyle görev yerinde kalması sakıncalı görüldüğünden, soruşturma sonucu bu yönde getirilen teklif doğrultusunda, görev yaptığı il dışında başka bir yere atanması yolunda tesis edilen dava konusu işlemin bu kısmında, mevzuatın tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetildiği sonuç ve kanaatine varıldığından hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan; 657 Sayılı kanunun, kurumların memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa atayabilmelerine imkan veren 71/2. maddesi ile hiçbir memurun sınıfının dışında çalıştırılamayacağına dair 45/1 maddesi hükümleri karşısında, din hizmetleri sınıfında görev yapan davacının anılan maddeler uyarınca bir meslek sınıfı olmayan yardımcı hizmetler sınıfına atanmasına ilişkin dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesi'nin verdiği kararın temyiz incelemesini yapan Danıştay 5. Dairesi, kararı onadı. Böylece imam M.K.'nın atamasına ilişkin yaptığı iptal başvurusu reddedilirken, "hizmetli" kadrosuna atanmasına ilişkin yaptığı itiraz ise kabul edilmiş oldu.
İmam M.K. aynı zamanda Karadeniz Ereğli Asliye Ceza Mahkemesi tarafından "geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan para cezası ile cezalandırıldı.