Voleybol Milli Takımı'nın gözde oyuncusu Elif Ağca, transfer olduğu Fransız takımı RC Cannes'ın 2008 takvimi için verdiği pozla dikkat çekti
Japonya'daki Dünya Şampiyonası'nda dünyanın en iyi üçüncü pasörü seçilen 24 yaşındaki Ağca, verdiği poz ile spor ve özel yaşamı hakkındaki sorularımı içtenlikle yanıtladı.
Verdiğin pozla gündeme geldin...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum benim verdiğim poz da hiçbir şey yok. Üzerimde yatarken giyinilen bir şey var. Benim Facebook'da bikinili pozum var. O daha açık. Çekimlerde ise bikiniden daha kapalı bir şey giymeme rağmen tepkiler aldım. Ben buraya transfer olalı 3 aydan fazla oldu. Fransa'ya gelen ilk Türk sporcuyum. Bu sansasyon yaratmazken bir pozla gündem oldum. Bir fotoğrafla herkes Fransa'da oynadığımı öğrendi.
Giyeceğin kıyafeti, vereceğin pozu sen mi seçtin?
Normalde öyle bir şey yok. Çekimlerin yapıldığı yere iki tane gay fotoğrafçı geldi. Bize vereceğimiz pozlardan bahsetti. Bana kumların içinde çırılçıplak üstten çekeceklerini söylediler. Ellerimle göğüslerimi kapatıp yerden yukarı objektife bakacakmışım. Hatta o pozu Japon kızı Akiko verdi ama benim altımda bikini altı bile olmayacaktı. Onlara Türkiye'den geldiğimi söyleyince hemen panik oldular. Böyle bir pozun Türkiye'de olumsuz tepkiler getirebileceğini söyledim. Beni içeriye almazlar, sınırdışı ederler dedim.
Bir fotoğraf yüzünden sınırdışı...
Ben pozları çekerken Türkiye'deki insanlar ne der diye düşündüm. Tamam ben şu anda Fransa'da oynuyorum ama dönüp dolaşacağım yer yine Türkiye. Bana o fotoğrafı gösterdiklerinde aklıma ilk gelen acaba Türkiye'de ne derler sorusu oldu. Düşünün üzerimdeki kapalı kıyafete bile laf ediyorlar. Bir de o pozu verseydim beni pasaport kontrolünde içeri almazlardı.
Elif Ağca sınır dışı edildi derlerdi.
Bu fotoğrafa bile olumsuz tepkiler var..
Bu takvim Türkiye'de daha büyük yankılar uyandıracak biliyorum. Bu yüzden iyi ki Türkiye'de değilim, iyi ki uzağım. Ben bu poz yüzünden pişman da değilim. Çünkü Türkiye'yi burada gerçekten çok iyi şekilde temsil ediyorum. Nedenini bilmiyorum ama Türkler burada pek iyi karşılanmıyor, çok önyargılı davranıyorlar.
Takım arkadaşlarının tepkisi ne oldu?
Türkiye'de iki yıl oynamış Victoria isimli bir arkadaşım var. Bana gelip şimdi ne olacak. Seni bu pozla Türkiye'ye almazlar dedi. Ben de hiçbir şey olmaz dedim. Halbuki Fransa'da bu takvim o kadar büyük yankılar uyandırmadı. Millet gelip 12 euro'ya satın alıp sadece 1 dakika bakıp evlerinin bir köşesinde saklıyor. Şu anda 5. baskıda.
Ailen bir şey dedi mi?
Bana annem şimdiye kadar hiçbir zaman kısıtlama getirmedi. Ona böyle bir çekim yaptığımızı ve fotoğrafımı MSN'le atacağımı söyledim. İlk olarak diğer kızların en açık fotoğraflarını gönderdim. En son benimkini attım.
Çok güzel çıkmışsın dedi. Nadia'nın pozunu da çok beğendi ama o pozu ben verseydim ne derdi bilmiyorum. Neslihan'a da (Milli voleybolcumuz) bu fotoğrafı mail attım. O da çok beğendi.
Takvimde en çok kimin pozunu beğendin?
Nadia ile Leslie'nin pozunu beğendim.
Çekimlerde asla vermeyeceğin poz neydi?
Göğüsümü kapatıp arkamı dönüp pozlar verebilirdim. Sırttan çıplak poz vermek için aslında vücudunuza çok güvenmenizi gerektiriyor. Öyle bir pozu şimdi değil ama gelecek ay hazırlanıp verebilirdim. Çünkü iki üç kilo fazlam var. Mesela öyle bir poz Nadia vermiş. Onun vücudu gerçekten çok güzel. Eğer ben de hazırlansaydım Nadia gibi fotoğraf çektirirdim.
Fotoğrafta kendini seksi buldun mu?
O pozu verirken bu kadar seksi çıkacağını bilmiyordum. Ben kendimi daha önce bu
kadar seksi görmedim. Normalde hiç böyle
bir poz vermedim.
Herhangi bir ücret aldınız mı?
Takımla anlaşma yaparken bunların bütün ücreti sene başında bize söylenmişti. Bu çekimlerin ücreti benim anlaşmam içinde ödendi. Ne kadar olduğunu ben de bilmiyorum.
Türkiye'de takım arkadaşlarınla böyle bir poz verir miydin?
Takım arkadaşlarımla birlikte verirdim tabi. Ama takım arkadaşlarım böyle pozlar verir miydi bilmiyorum. Bir çoğunun vermeyeceğine eminim. Günlük kıyafetlerle çektirirlerdi. Burada çekimin bu şekilde yapılmasının sebebi voleybolu insanlara sevdirmek.
Orada Türkler'e nasıl bakıyorlar?
Onlara göre Türkler siyah örtülerle kapalı, hiç konuşmayan insanlar. Hatta bana sen de Türkiye'de siyah örtülerle mi geziyorsun diye sordular. Böyle sorularla karşı karşıya kalmaktan da çok rahatsızım.
Türk seyircisiyle Fransız seyircisini kıyaslarmısın?
Fransız seyircisi gerçekten çok çılgın ve deli. Sahada izlerken çok beğendiyse yanına gelip bunu söylüyorlar. Ama Türkiye'de öyle bir bakıyorlar ki artık bakma diyecek duruma getiriyorlar. Fransız seyircisi deli gibi bağırıp takımını destekliyor Türkler ise gelip sadece izliyorlar, tezahürat etmiyorlar. Rahatsız edecek şekilde bakıyorlar.