ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nde (NOAA) görev yapan deniz bilimci Prof. Dr. Gregory C. Johnson, deniz yüzey sıcaklıklarının geçtiğimiz yıl, son 20 yılın ısınma oranına eş değer bir artış gösterdiğini açıkladı. Uzmanlar, bu artışın, küresel iklim değişikliğinin somut bir göstergesi olduğuna dikkat çekiyor.
Maine Üniversitesi'nin Climate Reanalyzer platformu ve NOAA'nın verilerine göre, 13 Mart Çarşamba günü, deniz yüzey suyu sıcaklığı ortalama 21,2 dereceyle tüm zamanların rekorunu kırdı. Bu rakam, bir önceki rekor olan 21,1 dereceyi geride bıraktı.
Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ise şubat ayının, kaydedilen en sıcak şubat olduğunu bildirdi. Şubat ayında küresel deniz yüzey sıcaklığı ortalaması 21,06 derece olarak ölçüldü. Ay sonunda ise bu sıcaklık 21,09 dereceye ulaştı.
Prof. Dr. Johnson, okyanus sularının, sanayi devrimi öncesine kıyasla ortalama 1 derece daha sıcak olduğunu belirtti. İklim değişikliği, yaşanan aşırı sıcaklıkların ana nedeni olarak gösteriliyor. 2023'te El Nino'nun başlaması ile birlikte, La Nina'nın getirdiği serinlik etkisinin ortadan kalktığına ve bu durumun sıcaklık artışlarında önemli bir rol oynadığına dikkat çekildi.
Johnson, iklim değişikliği dışında, deniz taşımacılığında kullanılan düşük kükürtlü dizel yakıtların ve Pasifik Okyanusu'nda 2022'de meydana gelen Hunga Tonga Yanardağı patlamasının da sıcaklık artışlarına katkıda bulunmuş olabileceğini belirtti. Ayrıca, okyanuslarda esen rüzgarların zayıflamasının, yüzey suyu sıcaklıklarının artışında etkili olabileceğini vurguladı.
Deniz yüzey sıcaklıklarındaki bu rekor artış, okyanus ekosistemleri üzerinde de önemli değişimlere neden oluyor. Bazı deniz canlılarının yaşam alanlarını değiştirmesi, mercan resiflerinde büyük kararmalar ve zararlı alg çoğalması gibi olumsuz etkiler gözlemleniyor.
Johnson, okyanus yüzeyindeki sıcaklık artışlarının, gündelik hayata etkileri hakkında da uyarılarda bulundu. Deniz seviyelerinin yükselmesi, balıkçılık faaliyetlerinin olumsuz etkilenmesi ve fırtınaların şiddetinin artması gibi konulara dikkat çekerek, bu değişimlerin insan hayatını doğrudan etkilediğini vurguladı. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadele ve adaptasyon stratejilerinin önemini bir kez daha gündeme getiriyor.