Yaklaşan yarı yıl tatili öncesi eğitim camiasının gündemindeki konularla ilgili basın toplantısı düzenleyen Balta, öğretmenevleri, sözleşmeli öğretmenlerin durumu, gelir adaletsizlikleri ve okullardaki hizmetli sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Öğretmenevlerinin yıllardır değişik vesilelerle gündeme geldiğini, bu yıl da aidat tartışmalarının yaşandığına dikkat çeken Arslan Balta, bu tartışmaların temelinde öğretmenlerin öğretmenevlerinden yararlanmasında yaşanan sıkıntıların yattığını ileri sürdü.
Öğretmenevlerinden öğretmenlerden ziyade üst düzey bürokratların yararlandığını savunan Balta, Başkalarının bu kurumlardan yararlanması normal karşılanabilir. Ancak öğretmen en çok ihtiyaç duyduğu bir durumda öğretmenevlerinde yer bulamıyorsa bu durum normal karşılanamaz. Öğretmenevlerinde öğretmenlere öncelik tanınmalıdır. Yıllık aidatların artışına gösterilen tepkinin temelinde aslında bu gerçek vardır. Her yıl olağan artışlar konusunda öğretmenler hiçbir tepki göstermezken, bu yılki dengesiz artışa gösterilen tepkiyi yetkililer dikkate almalıdır. Dikkate alınmaz ise, bizler bu yılki bandrolleri almayarak tepkimizi göstereceğiz dedi.
Türkiye'de yaşanan en önemli problemlerden birinin de gelir dağılımında yaşanan adaletsizlikler olduğunu ve bu konuda düzenlemeler yapılmasının şart olduğunu kaydeden Arslan Balta, şöyle konuştu:
Eğitim öğretim faaliyetlerini, milli eğitim bakanlığında çalışan diğer hizmetli, memur ve şeflerden ayrı düşünmek mümkün değildir. Bir başarı elde edilmişse onların payı asla göz ardı edilmemelidir. Söz konusu iş görenlerin maddi ve özlük hakları konusunda iyileştirme vakit geçirmeden yapılmalıdır. Ayrıca özelleştirme mağdurları olarak nitelendirebileceğimiz 4/C kapsamında çalışanlar, yeterli ücret alamıyorken, bir de yılda iki ay işten çıkartılarak hem maddi hem de manevi bakımdan mağdur edilmektedir. Bu uygulamaya derhal son verilmeli ekonomik ve özlük haklarında gerekli iyileştirilmeler yapılmalıdır. Yaşanan en önemli sorunlardan biri de gelir adaletsizlikleridir. Alt gelir grubu ile üst gelir grubu ve farklı kurumlarda aynı işi yapan işgörenler arasındaki gelir farkının, toplumsal barışı tehdit ettiğinin bir an önce farkına varılmalıdır. Tehlike sinyallerinin yoğunlaştığını kamuoyu önünde yetkililerin dikkatine sunuyoruz.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına da son verilmesi gerektiğini belirten Eğitim Bir Sen Trabzon Şube Başkanı Arslan Balta, Aynı fakülteyi bitirmiş iki kişiden birinin kadrolu diğerinin sözleşmeli olarak atanması, öğretmenlerin işe dönük motivasyonları açısından sorun teşkil etmektedir. Her ne kadar sözleşmeli, kadrolu arasında fark yoktur denilse de gerçek öyle değildir. Fark yoksa niçin farklı adlar altında ataması yapılmaktadır sorusu hala cevap beklemektedir diye konuştu.
Okullarda yaşanan en önemli problemlerden birinin de hizmetli sorunu olduğuna işaret eden Balta, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda gerekli adımları atması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
Son yıllarda okulların hizmetli sorunu altından kalkılamaz boyuta ulaşmıştır. Artık okul yöneticileri eğitim-öğretim faaliyetlerine dönük çalışmalarını bir tarafa bırakıp, okulun temizliği ve ısınma problemiyle ilgilenmek zorunda kalmaktadırlar. Milli eğitim bakanlığı kendisine ayrılan kadronun neredeyse tümünü öğretmen alımlarına kullanmaktadır. Bu istenilen bir durum olsa da, eğitim-öğretim faaliyetleri bir bütünlük içerisinde düşünüldüğünde eksik bırakılan alanların bütünlüğe olan negatif etkisi göz ardı edilmemelidir. Bu eksikliğin temelinde planlama eksikliğinin yattığı açıkça görülmektedir.
OKULLARDAKİ GÜVENLİK SORUNU
Okulların en önemli problemlerinden birinin de güvenlik sorunu olduğuna dikkat çeken Balta, Öğrencilerden öğretmenlere, okullardaki eğitim öğretime dair araç gereçlerden diğer demirbaşlara kadar güvenlik sorunu ile karşı karşıyadır. Bilindiği üzere şehrimizde birçok okulda hırsızlık olayları yaşanmaktadır. Bu yüzden okul yöneticilerimiz evlerinde rahat uyuyamamakta, gecenin bir saatinde can güvenliğini riske atarak okullarını kontrol etmek üzere okullara gitmektedirler. Bazı okullar bu konuya bütçe ayırarak belki özel güvenlikle sorununu çözebilmektedir. Ancak, unutulmamalıdır ki her okulun güvenlik sorununu çözmek için, ayıracak bütçesi yoktur. Yetkilileri bu konuya daha duyarlı olmaya çağırıyoruz dedi.
Karne dönemi öncesinde velilere de çağrıda bulunan Balta, velilerin çocuklarının başarısızlıklarını değil başarılarını ön plana çıkarmalarını ve onları kabiliyetlerine göre yönlendirmelerini istedi.
OKUL KÜTÜPHANELERİNDEKİ BAZI KİTAPLARLA İLGİLİ ARAŞTIRMAYA TEPKİ
Eğitim iş kolundaki bir sendikanın yaptığı ve yerel medyada yer bulan okul kütüphanelerindeki bazı kitapların tehlikeli olduğuyla ilgili araştırmaya da tepki gösteren Arslan Balta, yıllardır kütüphanelerde bulunan bu kitapların milli ve manevi değerlere yer verdikleri için tehlikeli gösterilmesinin yanlışlığına vurgu yaparak şunları söyledi:
Kitaplarda var olan bilgilere katılma zorunluluğu asla olamaz. Ancak bilimsellikten dem vuranlar, kitaplarda var olan bazı cümleleri kendi bağlamından kopararak sunmaktadır ve bilimsel olmayan bir yol kullandıklarının da farkında değillerdir. Anlaşılıyor ki kitapların tamamını okumamışlar. Burada, asıl rahatsız olunan şey, bu milletin çocuklarının milli ve manevi değerleri konusunda duyarlı yetişmeleridir. Halkımızın örfüne adetine, geleneğine göreneğine, inancına, maddi ve manevi değerlerine yabancı olanların bu çıkışları gayet normaldir. Bu milletin değerlerine olan yabancılığınızı, yine bu milletin değeri olan Atatürk'ün arkasına sığınarak göstermeniz ayrıca bir çelişkidir. Maalesef birileri son zamanlarda Atatürkçülüğü, yaptıkları yanlışların meşruiyet kılıfı olarak kullanmaktadır. Atatürkçülüğe de asıl zarar veren de budur. Bilimselliği materyalist ve pozitivist bakış açısından ibaret görenler, bu bakış açısının dünyada savunucularının kalmadığının bile farkında değillerdir.