Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin dünyanın neresinde olursa olsun teröre karşı olmaya devam edeceğini belirterek, HDP’yi eleştirdi. Bozdağ, "HDP'nin Eş Genel Başkanı utanmadan kalkıp aynı şekilde kendi ülkesini terörle, terörizmle itham edecek iftiraları dile getirebiliyor" dedi.
Bitlis’in Tatvan Belediyesi ve Tatvan Kaymakamlığı'nca ilçedeki bir düğün salonunda düzenlenen iftar yemeğine katılan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bugün Müslümanlar’ın yaşadığı coğrafyalarda büyük sıkıntılar yaşandığını belirterek, Ortadoğu'da yaşanan bu kan ve gözyaşının herkesi rahatsız ettiğini söyledi. Her yerdeki kan ve gözyaşının dinmesi, terör ve şiddetin yerini huzura bırakmasını arzu ettiklerini ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Biz burada huzur içerisinde iftar yaparken, başka diyarlarda aynı rahatlık içerisinde iftarını yapamayanlar var. Onların da huzur ve barış içerisinde iftar yapmasını Cenab- ı Allah'tan nasip ediyoruz. Dileğimiz, arzumuz her yerdeki kanın, gözyaşının dinmesi, terör ve şiddetin yerini huzur ve barışın almasıdır, birlik ve barışın almasıdır. Bu bizim yegane arzumuzdur. Türkiye’nin komşularında yaşanan olaylar, elbette Türkiye'yi de etkiliyor. Bildiğiniz gibi Suriye'de, Irak'ta DEAŞ denilen bir terör örgütü türedi. 2000, 2005 ve 2010'da böyle bir örgüt yok. Bir bakıyorsunuz 2013'te birdenbire bir terör örgütü peydah oluvermiş. Ama öyle görünüyor ki, o örgütün çatısı altında ölmeye ve öldürmeye gelenler Amerika'dan, Avustralya'dan, Afrika'dan, Avrupa ülkelerinden, Balkanlar’dan, Ortadoğu'dan ve dünyanın dört bir yanından insanlar geliyor. Dilleri, kültürleri farklı, dinleri ortak ama gelenekleri birbirinden çok farklı bu insanları hangi güç bir araya getirecek. Anne baba kendi evlatlarını kendi istikamette yöneltemezken, ülkeleri, milletleri, dilleri farklı bu kadar farklı insanı kimler bu kadar bir araya getiriyor. Ve ölmeye, öldürmeye ikna ediyor. Herkesin bu soruyu sorması lazım. Çok belli ki DEAŞ terör örgütü uluslararası proje bir terör örgütüdür. Ortadoğu'da uluslararası güçlerin hedefledikleri neticelerin hasıl olması için kurdurulmuş ve terör eylemleri yapan bir terör örgütü. Rolü bittiği zaman bir bakacaksınız kaybolup gidecektir."
"DEAŞ'A KARŞI İLK GÜNDEN BERİ TAVRIMIZI KOYMUŞTUK"
Türkiye olarak DEAŞ terör örgütüne karşı ilk günden beri tavırlarını koyduklarını dile getiren Bozdağ, DEAŞ'ın bir terör örgütü olduğunu ilan ettiklerini belirtti. Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"Terör örgütü ilan ettik ve buna karşı alınması gereken tedbirleri azami düzeyde aldık, almaya da devam edeceğiz. Ancak ne gariptir ki hem Türkiye'nin içinden, hem Türkiye'nin dışından DEAŞ terör örgütüne Türkiye'nin destek verdiği iftirasını yaymak isteyen kişiler var. Hem iftira ediyorlar, hem de bu iftiranın aksini ispatla diye Türkiye'yi iftiralarının aksini ispatlamaya davet eden zavallılar var. Bütün bunlara karşı biz bir kez daha söylüyoruz. Türkiye her türlü terörün bugün kadar karşısında olduğu gibi bundan sonra da karşısında olmaya devam edecektir. Biz terörün, dininin, vatanının ve renginin olmadığına inanıyoruz. Nerede terör varsa orada huzursuzluk var, orada kan var, gözyaşı var. Bunları en iyi bilenlerin başında Türkiye geliyor. Bir yandan bu DEAŞ terör örgütünü besliyorlar, öte yandan da Türkiye'yi bu örgütün arkasında gibi gösteriyorlar. Bu kirli oyunu bütün milletimiz görüyor ve bunu yakından takip eden herkes biliyor."
"HDP'NİN EŞ GENEL BAŞKANI UTANMADAN KALKIP AYNI ŞEKİLDE KENDİ ÜLKESİNİ TERÖRLE, TERÖRİZMLE İTHAM EDECEK İFTİRALARI DİLE GETİREBİLİYOR"
Türkiye'nin dünyanın neresinde olursa olsun teröre karşı olmaya devam edeceğini kaydeden Bozdağ, "HDP'nin Eş Genel Başkanı utanmadan kalkıp aynı şekilde kendi ülkesini terörle, terörizmle itham edecek iftiraları dile getirebiliyor" dedi.
Bozdağ, "Bu iftiralar bilerek yapılmaktadır. Bunu yapanlar Türkiye'nin bu işin arkasında olmadığını bile bile yapmaktadır. Özellikle güneydoğu bölgemizde DEAŞ terör örgütünün arkasında Türkiye'yi göstererek, seçimde buradaki vatandaşların oyunu devşirmek isteyen şark kurnazlığı yapanlar var. Ama bütün dünya biliyor, onlar da biliyor, Türkiye DEAŞ terör örgütünün karşısındadır, karşısında olmaya devam edecektir. Bu DEAŞ terör örgütü bir takım projeleri hayata geçirmekle kalmıyor, aynı zamanda insanların Müslümanlar’dan nefret etmesini doğuracak eylemler ortaya koyuyor. Birisi birini öldürüyor, 'Allahu ekber' diyor, ölen kişi kelime-i şehadet getiriyor, şehit oldum düşünüyor. Kılıçla insanların kafasını kesiyor, 'bunu Müslümanlar yapıyor' diye Avrupa'da gösteriyor ve 'Müslümanlar bunu yapıyor' diyorlar. İnsanları Müslümanlar’dan, İslam'dan uzaklaştırmak için eylemler yapılıyor" diye konuştu.
"MİLLETİMİZİN 7 HAZİRAN'DA VERDİĞİ KARARIN BAŞIMIZ ÜSTÜNDE YERİ VAR"
Her zaman milli iradeye saygılı olduklarını ve olmaya devam edeceklerini vurgulayan Bozdağ, "Milletimizin 7 Haziran'da verdiği kararın başımız üstünde yeri var. Milletimiz seçimlerde hiçbir partiye tek başına iktidar imkanı vermedi. AK Parti'yi birinci parti yaptı. Ama yanına bir başkasını alarak hükümet kurmasına onay verdi. Tek başına bir hükümet kurmasına, sandıkta onay vermedi. Tabii ne oldu, bundan sonraki süreçte bunu izleyip göreceğiz. Televizyonlarda, gazetelerde partilerin temsilcileri, yetkilileri ve yetkisiz kişileri konuşma ve değerlendirmeler yapıyorlar. Gazeteciler partilerden daha çok hevesli. 'Hükümet şöyle veya böyle bir formülle kurulsun' diye elini kolunu sıvamış çalışıyorlar. Yani gazetecilere bıraksak bu işi onlar hemen hallediverecekler. Çünkü o yandan, bu yandan bir gayret içerisinde olduklarını görüyoruz. Ama bilesiniz ki hükümetleri ne gazeteler ne de televizyonlar kurar. Hükümetleri sandıkta millet kurar ve milletin verdiği iradeyi alan parlamentodaki temsilcileri kurar" diye konuştu.
"İnşallah kurulacak hükümet, ülkemize bizim yaptıklarımızın daha fazlasını yaparak, hizmet getirme imkanı bulur" diyen Bozdağ, Türkiye'nin son 13 yılda siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve bunun doğurduğu güven ortamında gelişerek değiştiğini ifade etti. Bozdağ, şöyle devam etti:
"Her alanda akla gelmedik hizmetler yapıldı. Sağlıkta büyük bir devrim yaşandı. Bugün ne Avrupa'da ne Amerika'da, Türkiye'nin sağlıkta yaşadığı devrimin kalitesi ölçüsünde bir sağlık hizmeti sunulmamaktadır. Türkiye dünyada öncü olmuştur. Ulaşımda, enerjide, toplu konutta ve her alanda Türkiye büyük değişimleri ve dönüşümleri yaşadı. Bana biri sorsa deseki 'Türkiye son 13 yılda bu kadar gelişti, en büyük sebep nedir?' dese işte saydığım bu unsurlar yani siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve güvendir. Eğer istikrar yoksa, iktidar, iyi bir yönetim yoksa orda zenginleşme ve yatırım da ilerlemekte olmaz. Dileriz ki oluşacak koalisyon Türkiye'nin siyasi istikrarını muhafaza edecek bir koalisyon olur. Dileriz ki bu koalisyon güçlü bir iktidar gibi çalışır ve iyi bir yönetim ortaya koyar ve güven yeniden tesis edilir. Türkiye büyüyüp gelişmeye devam eder."
"CUMHURBAŞKANIMIZA İTİBAR SUİKASTI YAPILMAKTADIR"
Paralel, Doğan medyalarıyla diğer kesimlerin el ele vererek Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın şahsına yönelik büyük bir itibar suikastı yaptıklarını söyleyen Bozdağ, "Türkiye'de Cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik büyük bir itibar suikastı yapılmaktadır. Hem paralel medyası hem Doğan medyası hem de diğer kesimler hep beraber el ele vermişler, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan'ı, Bitlislilerin, Tatvanlıların ve aziz milletimizin gönlünden nasıl düşürebiliriz, nasıl onlarla onun arasına mesafe koyabiliriz' diye bir sürü iftira dolusu haberler, yayınlar yapılıyor. Geçen din alimlerine verilen iftarda 'milyonluk iftar' diye manşetler attılar. Fitreyi bilmeyenler belki ömründe fitre vermeyen insanlar, fitre üzerinden algı operasyonu yaptılar ve Cumhurbaşkanımızın milletimiz nezdindeki saygınlığını yok etmek için uğraşıyorlar. Buradan ifade ediyor ve bu itibar suikastçilerine diyorum ki siz ne yaparsanız yapın, hangi yalanlarla bu iftiralarla bu milletin karşısına çıkarsanız çıkın, milletimiz sizin yalanlarınızı iftiralarınızı yüzünüze vurmaya ve Erdoğan'ı gönlünde tutmaya devam edecektir" dedi.