Haber61/Haber servisi - İstanbul'da yaşanan asansör faciasında hayatını kaybeden 10 işçiden Tahir ve Ferdi Kara kardeşleri toprağa veren baba Mithat Kara, "Taşı toprağı altın olan İstanbul, iki evladımı benden aldı. İhmali olanlardan devlet hesabını sorsun" diye konuştu.
Mecidiyeköy'deki rezidans inşaatında işçi olarak çalışan 19 yaşındaki Ferdi ve 25 yaşındaki Tahir Kara kardeşler, asansörün halatının kopması üzerine metrelerce yükseklikten yere çakıldı. Olayda Kara kardeşlerle birlikte 10 kişi hayatını kaybetti. Acı haber Gümüşhane'nin Şiran ilçesine bağlı Konaklı köyüne çifte ateş düşürdü. Yaklaşık 15 yıl önce geçim mücadelesi için İstanbul'a giden 7 kişilik Kara ailesi, iki cenazeyle köyü geri döndü.
İki çocuklarını gözyaşları arasında, yan yana toprağa veren baba Mithat ve anne Arzu Kara, evlatlarının mezarları başında bir yandan feryat bir yandan da dua etti. "Bu ihmalin hesabını devletimiz sorsun" diyen Mithat Kara, "Ben bu köyde muhtarın yanında bekçi olarak çalışıyordum. Ailemi geçindiremeyince mecburen taşı toprağı altın denilen İstanbul'a gittim. Taşı toprağı altındı, altın gibi evlatlarımı aldı. Demek ki bu yüzden taşına toprağına 'altın' diyorlarmış" dedi.
OĞLUMUN RÜTBESİNİ ALLAH TAKTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu kendisini arayarak taziyelerini ilettiğini, olayı sonuna kadar soruşturacaklarının sözünü verdiklerini kaydeden Kara, "Bitsin artık bu işçi ölümleri. Başka evlatlar ihmalden, sorumsuzluktan dolayı ölmesin. Çocuklarımın hesabını sonuna kadar soracağım. Bizim ciğerimiz yandı, başkaların ciğerleri yanmasın. Ferdi'm, bir buçuk ay sonra askere gidecekti. Uzman çavuş olacaktı. Rütbesini Allah taktı. Benim ayakta durmam lazım. Ölenlere örnek oldum, kalanlara da örnek olacağım" ifadelerini kullandı.
Ailenin, bir taraftan yeni nişanlanan çocuklarının düğün masrafları için çalışırken diğer taraftan da yılda bir kez gittikleri köylerindeki evi yenilemek için para biriktirdiği öğrenildi. Çifte evlat acısıyla yıkılan anne Arzu Kara, "Evlatlarımı toprağın altına koydum. İhmali olup da toprağın üstünde yaşayanlardan hesap sorulmalı. Biz zaten soracağız ama öncelikle devletimiz sormalı. Ben onları bu yaşa kadar baktım büyüttüm. Canlarını acıtmadım. Ama ölürken çok canı yandı yavrularımın" diye konuştu. Kardeş Gökhan Kara da, "Ağabeylerimin ne umutları vardı. Bütün bunlar biranda yok olup gitti" ifadelerini kullandı.
Sabah/Özgür Özdemir