İnsanı olumsuz yönde etkileyen çevresel faktörlerin başında gelen hava kirliliğinin, görünen ve dumanı hissedilen dış ortamdaki kirliliğe oranla iç ortamlarda daha etkili olduğu bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Topbaş, hava kirliliğinin kış aylarının gelmesiyle karşılaşılan önemli sorunlardan biri olduğunu söyledi.
Hava kirliliğinin ciddiye alınması gerektiğini belirten Topbaş, "Hava kirliliği sobaların, kaloriferlerin yanması ve trafik yoğunluğunun artmasına bağlı olarak daha fazla hissediliyor. Rüzgarsız havalarda da özellikle hava kirliliği sis ya da duman olarak karşımıza çıkıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da hava kirliliği üzerine sürekli ölçümler yaparak halkı bilgilendiriyor" dedi.
Topbaş, hava kirliliğinin insanı olumsuz yönde etkileyen çevresel faktörlerin başında geldiğini ifade ederek, "Hava kirliliğini özellikle gözümüzle görünce, dumanını burnumuzla hissedince fark ediyoruz. Oysa ki gözümüzün görmediği, burnumuzun da algılayamadığı kirlilikler vardır. Bu kirlilikler de bizim için çok daha önemlidir" diye konuştu.
Hava kirliliğinin genellikle bacalardan çıkan duman ve trafik olarak algılandığını anlatan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlar genellikle iç ortam hava kirliliğini düşünmez ve bilmez. Oysa iç ortam hava kirliliği dışarıdaki ortamdan çok daha fazla kirlidir. İç ortamda hava tamamen kapalıdır ve yerlerdeki yüzey kirleticilerinden, mobilyalardan, kıyafetlerden, duvardaki boyalardan kaynaklanan kimyasal kirleticiler vardır. İnsanlar bu kirleticileri hissedemedikleri için önemsemiyor. Kapalı ortamlardaki hava kirliliği, dış ortamlardaki hava kirliliğinden 4 kat daha fazla etkilidir. "
"Ev ve iş yerleri günde en az bir saat havalandırılmalı"
Topbaş, temiz havanın önemine dikkati çekerek, "Temiz havalarda özellikle camların kısa süreli de olsa açık kalması gerekiyor. Ev ve iş yerlerinin günde en az bir saat havalandırılarak iç ortam hava kirliliğinin bertaraf edilmesi gerekiyor" dedi.
Dış ortam hava kirliliğinden korunmak için de özellikle trafik akışının iyi sağlanması gerektiğini vurgulayan Topbaş, şunları kaydetti:
"Trafik ne kadar yavaş ilerliyorsa oradaki kirlilik artacaktır. O nedenle trafik akışına önem verilmeli ve gereksiz araç kullanılmamalıdır. Bunun dışında kalorifercilerin de mutlaka eğitimden geçmesi gerekiyor. Bir diğer husus da yakacak kullanımına dikkat edilmesidir. Kontrolsüz ve onaylanmamış yakıt türlerinin kullanılmasından kaçınılmalıdır. Kontrolsüz yakıtların içerisinde çok ciddi ağır metaller vardır. Bu ağır metaller de insanlarda kansere ve ölüme kadar gidebilen hastalıklara neden olur."
Prof. Dr. Topbaş, hava kirliliğinin bebeklerde, çocuklarda, yaşlılarda, KOAH ve kalp hastalarında ciddi risk oluşturabileceğine işaret ederek, hava kirliliğini önlemenin her bireyin görevi olduğunu ve bu konuda hassas davranılması gerektiğini sözlerine ekledi.