Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Kafkaslar'dan Türkiye'nin çeşitli bölgelerine yerleşen Abazalar, 150 yıldır, geleneklerine ve eğitime verdikleri önemle dikkati çekiyor. Samsun'un Havza ilçesindeki Abazaların yerleştiği Cevizlik Mahallesin'de her evde en az bir üniversite mezunu bulunuyor.
Milli güreşçi İsmail Temiz ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aydoğan Babaoğlu'nun da yaşadığı yer olarak bilinen Cevizlik Mahallesi'nin muhtarlığını ise 1991 yılında Genç Avrupa Şampiyonası'nda derece kazanan milli güreşçi Osman Üner (43) yapıyor.
Üner, , mahallenin eski adının Hurdaz olduğunu söyledi.
Mahallenin ilk kurulduğunda 300 haneden oluştuğunu, şimdilerde ise 40 hanede 15 kişinin sürekli yaşadığını anlatan Üner, mahalledeki en genç neslin kendileri olduğunu, yeni neslin ise üniversite okumak için Türkiye'nin çeşitli yerlerine gittiğini ifade etti.
Her evde muhakkak bir devlet memuru olduğunu dile getiren Üner, "Sadece 180 öğretmen var. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aydoğan Babaoğlu buralı. Milli sporcularımız var. Dünya güreş ikincisi İsmail Temiz buralı. Ben Avrupa şampiyonuyum güreşte. AKUT Başkanı Nasuh Mahruki'nin dedesinin mezarının burada olduğu söyleniyor. Milli eğitim müdürlerimiz var. Milletvekillerimiz var, kültür düzeyi yüksek bir yer burası. Yeni nesilde üniversite mezunu olmayan bir hane yok. Memur olmayan hiçbir hane yok. Refah düzeyi yüksek" diye konuştu.
Mahallenin diğer özelliğinin de "güven" olduğunu dile getiren Üner, kapı ve pencerelerin bile çoğu zaman kilitlenmediğini, mahalle içinde herkesin birbirine güvendiğini, temizliğin ön planda olduğunu anlattı.
- "Liseyi bitirmemiş gencimiz yok"
Mahalle sakinlerinden 72 yaşındaki Erdoğan Üner de eğitime oldukça önem verdiklerini belirtti.
"Liseyi bitirmemiş hiç gencimiz yok" diyen Üner, "Eğitime çok önem veriyoruz. Hele okuyan kızları çok seviyorum. Çocuklarım, torunlarım hep okudu" dedi.
Eski geleneklerinin zamanla kaybolduğunu ancak dillerini konuşmaya devam ettiklerini vurgulayan Üner, "Kültürümüz bitmek üzere, Çerkezlik bitmek üzere. Eskiden Çerkez olmayanlardan kız alıp verme yoktu. Şimdi o değişim bitti. Bizden yaşlısı da yok zaten" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin değişik illerinde ilaç mümessilliği yapan Durmuş Babaoğlu ise emekli olduktan sonra istirahat etmek için mahallesine geldiğini anlattı.
Mahalle imamı ameliyat olduğu için 1305 yılından kalma tarihi caminin bakımını üstlendiğini dile getiren Babaoğlu, şunları söyledi:
"İstanbul'da oturuyorum ama tatil için köyüme geldim. İstirahat ediyorum. Camimizin imamı var ama ameliyat olduğu için istirahat ediyor. Ben de Allah rızası için onun yerine köy camisine bakıyorum, cemaate namaz kıldırıyorum. Köyümüzde birlik beraberlik var. Örf ve adetlerimizde büyük küçüğüne, küçük de büyüğüne çok saygılıdır. Kimse kimseyi kırmaz. Elinden geldiğince herkes birbirine saygılıdır. Bizim özelliğimiz bu" dedi.
Cevizlik Mahallesi'ne 41 yıl önce gelin olarak gelen Emriye Ateş de evliliğinin ilk yıllarında Çerkez adetlerinin kendini zorladığını belirterek, "Eşinizle aynı sofraya oturamıyordunuz. Şimdi artık onlar bitti. Şimdiki gelinler daha rahat. Onun da güzel yönü vardı. Saygı, sevgi yönünden güzelliği vardı. Çerkez köyü olduğunu belli eder burası. Küçük büyük kim olursa olsun misafire saygı gösterilir" diye konuştu.