Zonguldak’ın Çaycuma İlçesi’ne bağlı Hacıibadi Köyü’ndeki Baloğlu Camii imamı 37 yaşındaki C.B., kızıyla ders çalışmak için evine gelen 13 yaşındaki K.B.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 1.5 yıldır tutuklu yargılanıyor.
Duruşmada, küçük yaşta evlatlık verildiği için çocuklara karşı sevgisinin çok olduğunu söyleyen C.B., "Küçük bir kızın yanağını sıkmak veya ısırmak suç oluşturur mu?" diyerek tahliyesini istedi. Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianameye göre cinsel istismar olayı 2008 ve 2009 yıllarında gerçekleşti. C.B., arkadaşıyla ders çalışan kızı Ş.B.’yi çeşitli bahaneler ile dışarıya gönderdikten sonra, K.B.’ye cinsel isbtismarda bulunduğu iddia edildi. Bu durumdan rahatsız olan K.B., C.B.’nin evine gitmemeye başladı.
’DAYISIYIM’ DİYEREK OKUL MÜDÜRÜNÜ ARAMIŞ
Bunun üzerine okulunu arayıp kendisini K.B.’nin dayısı olarak tanıtan C.B., okul müdürüne, "Dersleri zayıfmış hocam. Çocuk bilgisayarda ders çalışsa dersleri daha iyi olmaz mı? Köyümüzün imamı evine bilgisayar almış. Siz tavsiye etseniz de imamın evine gidip ders çalışsa" diyerek küçük kızın evine gelmesini sağlamaya çalıştı. Durumdan şüphelenen okul müdürünün talimatı üzerine K.B. ile konuşan sınıf öğretmeni, küçük kızın imamın cinsel istismarına maruz kaldığını öğrendi.
Okul müdürünün durumu bildirdiği K.B.’nin ailesi de Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan C.B. savcılıktaki ifadesinde suçlamayı kabul etmezken, K.B.’nin kızıyla küstüğünü düşündüğünü, bunun nedenini öğrenmek için okulu aradığını, kızının psikolojisinin bozulmaması için de kendisini K.B.’nin dayısı olarak tanıttığını ileri sürdü.
15 YIL HAPİS İSTEMİYLE YARGILANIYOR
Aralık 2009’da tutuklanan C.B. hakkında, ’Çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi cinsel amaçla hürriyetinden yoksun kılma’ suçlamasıyla 8 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmada tutuklu sanık C.B. hazır bulundu. Duruşmada, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından, ’Cinsel istismar sonucu oluşan travma sonrası stres bozukluğu geliştiği ve ruh sağlığının bozulduğu’ yönünde rapor verilen K.B.’nin, sevk edildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nda 19 Eylül 2011’de muayene edileceği belirtildi.
’KÜÇÜK ÇOCUKLARA SEVGİM ÇOKTUR’
Sanık C.B.’nin avukatı, suç niteliğinin değişme ihtimali gerekçesiyle müvekkilinin tahliyesini talep ederken savcı, suçun niteliği, delil durumu, kuvvetli suç unsuru ve kaçma şüphesi dikkate alınarak, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Bunun üzerine söz alan C.B., "Kuvvetli suç şüphesi söylüyorsunuz. Bunun ne olduğunu anlamak istiyorum. Ben küçük yaşta evlatlık verildiğim için küçük çocuklara karşı sevgim çoktur. Bu nedenle küçük bir kızın yanağını sıkmak veya ısırmak suç oluşturur mu? Suçsuzum. 18 aydır tutukluyum, tahliyemi istiyorum" dedi.
Mahkeme, suçu işlediği konusunda kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bulunması, bazı delillerin toplanmaması, kaçma ve delilleri etkileme şüphesi nedeniyle sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.