"İnsanlar artık 65 yaşına kadar genç, 65 - 80 arasında orta yaşlı kabul ediliyor" palavrası çok hoşumuza gitti. Hiçbirimiz yaşlanmak ve yaşlı anılmak istemiyoruz. "Yaş almak" diye bir söz ürettik. Birisi bizden yaşını tahmin etmemizi istediğinde de mutlu olsun diye beş on eksik söylüyoruz.
Herkesin duyarlılığı aynı değil. "Vay be hocam! Yaşlanmaya başlamışsın..." diyor biri. Ya, evet, benim için de sürpriz oldu. Sen sürekli aynı yaşta kaldığından dolayı...
"İhtiyar, dayı, teyze" sözcükleri de insanları üzebiliyor. "Teyze senin anandır" sözünün deyimler sözlüğüne girmesi yakındır. "Beybaba" sözcüğü bir dönem yaşlı erkeklere hitap etmek için kullanılıyordu. Geçenlerde bir hemşire bana "beyamca" diye seslendi. İnsanın kültürlüsü bir başka oluyor. Kelime, sözlükte bile yok.
Takvimsel yaşımız, bedensel yaşımız, ruhsal yaşımız birbirinden farklı olabiliyor. Eş anlamlı sözcüklerle "Yaşlıyım ama ihtiyar değilim" sözü o yüzden üretildi. "Konfor alanınızın dışına çıkabiliyorsanız yaşlı değilsiniz" demiş UNESCO'dan biri. "Yaşama dair heyecanınız, öğrenme, keşfetme isteğiniz devam ediyorsa, anılar bataklığında debelenmiyorsanız yaşlı değilsiniz. Ve hâlâ gülebiliyorsanız..."
Japonya'da 80 yaş üstü futbol ligi kurulmuş. Çok ilgi gördüğü söyleniyor. 57 yaşındaki Kazu Miura ise profesyonel futbol hayatına devam ediyor. Futbol piyasasında değeri 25 bin avroya düşmüş olsa da gençliğine kim değer biçebilir?
Eskiden 50 yaşını görebilenlere "Maşallah! Rabbim herkese bu denli uzun ömür versin." denirdi. "Yaş yetmiş, iş bitmiş" sözü o zamanlara ait. İnsan ömrü uzadı. Yapay zekâdan rica ettim, sözü güncelledi: “Yaş yetmiş, yeni bir başlangıç!..” Hocam, kafiyeyi tutturamadın, bari lafın bir güzelliği olsaydı.
Bedri Rahmi'nin, "Evvela dişlerimiz döküldü / Sonra saçlarımız / Arkasından birer birer arkadaşlarımız" dediği, hayatın bir gerçeği. Döke döke gidiyoruz. Bu durum da sürekli mizaha malzeme oluyor.
Yaşlı bir adam, genç ve güzel bir kadın tanıdığıyla karşılaşmış da "Ne var ne yok, kızım?" diye sormuş. "İyilik güzellik..." demiş kadın. "Sizde ne var ne yok?" "Bizde sadece iyilik, kızım..."
Güzellik nerede peki? O, bu fıkrayı uyduran dünya güzeli arkadaşımızda.
94 yaşında ölen Bernard Shaw, "Yaşlandığımız için gülmeyi bırakmayız. Gülmeyi bıraktığımız için yaşlanırız." demiş. Biz "yaş alanlar" ve yaşlananlar, o kötü fıkralara bile gülüp geçelim gayri…