Antalya'da 1 yıl önce tartıştığı kayınvalidesi Pakize Türk'ü (64) eşarpla boğarak öldüren 6 aylık gelin Lalegül Türk (23) önce ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi ancak cinayeti 'haksız tahrik' altında işlediği gerekçesiyle cezası 15 yıla düşürüldü. Duruşmalardaki iyi hali de indirim sebebi yapılan Lalegül Türk toplam 12 yıl 6 ay hapse mahkum oldu. Bazı kesimler, Türk'e yapılan 'haksız tahrik' indirimini 'dırdır indirimi' olarak yorumladı. Tartışma yaratan kararı hukukçulara sorduk. İşte cevaplar:
Avukat Ümit Uysal:
"Tahrik sayılır, mahkemenin kararı normal"
"Türk Ceza Kanunu'nun 'haksiz tahrik' indirimini düzenleyen 29.maddesinde, 'Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye müebbet hapis cezası yerine 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası verilir' denilmektedir. Burada mahkeme heyeti, cezayı 15 yıla düşürdüğüne göre hafif olmayan etkili bir tahrik var. Bunu da, dosyadaki delillere ve anlatımlara göre değerlendirmiştir. İnsanın bir başkasını boğarak öldürmesi genellikle aşırı tahrik sonucu gerçekleşen bir suç türüdür. Haliyle, sadece dırdır yüzünden böyle bir cinayetin işlendiğine inanmak olanaksızdır. Sanık, kaynanasının kendisine hakaret edip saldırdığını ileri sürmüştür ve mahkeme de bunu tahrik saymıştır. Böyle bakınca gayet normal bir karar."
Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç:
"Deliller değerlendirilmiştir"
"Somut olayın sıradan bir gelin-kaynana tartışması sonucu olmadığı anlaşılıyor. Sanığın anlatımlarına göre kaynanası ile süregelen bir geçimsizlik var. Kaynanasının kendisine hakaretlerde bulunduğunu ve saldırdığını söylüyor. Hatta olay öncesinde kaynanasının kendisine fiziki müdahalede bulunup saçlarını kopardığını ve boğazını sıktığını iddia ediyor. Böyle bir saldırı haksız tahriktir ve mahkeme de eldeki deliller doğrultusunda karar vermiştir. Neden böyle bir indirime gidildiği gerekçeli kararda ayrıntılı şekilde anlatılacaktır."
Avukat Mehmet Şentürk:
"Onur kıracak hakaret her zaman tahrik sayılır"
"İnsanın onurunu kıracak her türlü hakaret ve küfür tahriktir. Şayet bunları içeriyorsa kaynana dırdırı da tahriktir. Fakat karar verirken tahrikin şiddetine dikkat edilir. İnsanı cinayet işleyecek kadar hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında bırakıp bırakmayacağı iyi yorumlanmalıdır. Bu davada sadece dırdır sebebiyle indirim yapıldığı söylenemez. Çünkü sanık, ölenin kendisine saldırıda bulunduğunu söylüyor. Saldırı kesinlikle haksız tahriktir. Mahkemenin elinde başka delil olmasa bile sanığın anlattıkları şayet hayatın olağan akışına uygunsa ve aksi kanıtlanamıyorsa buna itibar edilir. Başka delil var mı bilmiyoruz ama bu davada mahkemenin sanığın anlatımlarına itibar ederek karar verdiğini görüyoruz. Sadece dırdır nedeniyle cezada indirime gidildiğini söylemek mahkemeye haksızlık olur. "
Avukat Kurtuluş Pala:
KÜFÜR İÇEREN DIRDIR TAHRİKTİR
"Halk arasında 'dırdır' olarak tanımlanan şey, 'bıktıracak şekilde sürekli konuşmak' anlamını taşıyor. Bu tür konuşmanın içeriği çok önemlidir. İçinde hakaret, aşağılama, küfür varsa elbette bu tür konuşmalar haksız tahriktir. Bu tür konuşmaların haksız tahrik indirimi sayılarak cezanın belirlendiği pek çok mahkeme kararı var. Tahrikin tek bir tarifi yok ki. Örneğin birisine 'eşek' demek de tahriktir, 'fahişe' demek de... Ama birisi hafif, birisi ağır tahrik diye yorumlanır. Şimdi bir gelinin kaynanasını öldürdüğü olayda, başka bir sebep (fiziki saldırı) olmasa bile, şayet kaynananın söylediği ağır sözler varsa ve bu sözlerin etkisiyle hiddetlenilip cinayet işlenmişse haksız tahrik indirimi uygulanabilir."
Avukat Halil Hilmi Tütüncü:
SÜREKLİ KONUŞMAK TAHRİK SAYILMAZ
"Hayatın olağan akışına uygunluk yönünden bakıldığında, bir kaynananın sürekli gelinini eleştirmesi, yaptığı işlere karışması vs. cinayete neden olabilecek tahrik sayılamaz. Fakat sürekli aşağılaması, ağır küfürler etmesi, namusuna yönelik ithamlarda bulunması vs. haksız tahriktir. Eğer bir insan, karşı tarafın haksız sözleri nedeniyle ağır bir baskı altında kalmış ve şiddetli üzüntü nedeniyle suç işlemişse, haksız tahrik indiriminden yararlandırılır. Somut olayda bunların var olup olmadığını mahkeme dosyasına vakıf olmadığımız için bilmiyorum.
HİÇBİR MAZERET CİNAYETİ HOŞ GÖSTERMEZ
Kürşat Kahramanoğlu (Gazeteci-İnsan Hakları Savunucusu):
Toplum olarak insan haklarını konusunu içimize sindirmek lazım. Bu da kısa süreyle olacak bir şey değil, uzun süreli bir durumdur. Bizde öyle oluyor.Her şeyden önce bizim ülkemizde suç-ceza sorunu bozuk. Çok konuşuyor diye bir kimse bir kimseyi nasıl öldürebiliyor ve ardında mahkeme nasıl tahrik indirimi yapıyor. Hiçbir mazeret cinayeti hoş gösteremez. Ama bizde saçma bahanelerle cinayeti hoş gösterme durumları var. Temelde ise bizim hukukumuz biraz sorunlu bir hukuk. AB'ye gireceğiz. AB'nin insan hakları konusunda koyduğu standartlar var ama bizde bu göstermelik yapılıyor. Göstermelik olarak yapıldığı zaman işte böyle saçma bahanelerle cinayet ve saçma bahanelerle tahrik indirimi olur.