Trabzonspor eski asbaşkanı Kenan İskender hayata gözlerini yumdu. Bugün binlerce seveni tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Gazeteci Altuğ Atalay Trabzonajans adlı internet sitesinde kaleme aldığı yazısında Kenan İskender'i yazdı...
İşte o yazısı...
KENAN İSKENDER’İ KAYBETMEK!
Altuğ ATALAY
“Bir kulübü yöneten insan orayı ne kadar düşünebilir?” sorusunun cevabıydı Kenan İskender!...
Bugün aslında kafamızda farklı konuları gündeme taşımak vardı ama “takdir-i ilahi” tecelli ettiğinde dünya işlerinin ne kadar boş olduğunu anlıyor insan…
Ne diyor Yüce Yaradan, “Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve neblûkum biş şerri vel hayri fitneten, ve ileynâ turceûn(turceûne)” ayetiyle Enbiya Suresi’nde?
“Her nefis, ölümü tatmaya mahkûmdur (ve dolayısıyla bir gün) onu mutlaka tadacaktır. Sizi, gerçek değeriniz nedir ortaya çıksın diye şerler ve hayırlar arasında imtihan ediyoruz. Zaten bize dönme yolundasınız ve neticede huzurumuza getirileceksiniz.)”
Sonuçta bütün mesele burada yatıyor… Siz ne kadar plan yaparsanız yapın, o an geldiğinde, “emr-i hak” vaki olunca asıl gerçekle yüzleşiyorsunuz… İşte Kenan İskender, son nefesine kadar bu inancı kendisine düstur edinmiş, örnek bir mücadele insanıydı…
2001 Yılında, bir Antalyaspor maçı günü, Günebakış gazetenin Spor Müdürü olarak görev yaparken, müsabaka saatini beklediğimiz sırada o şok edici haberi almıştık!...
Saatler, günler, aylar geçse de etkisi uzun süre üzerimizden gitmedi… İşte o günden itibaren Kenan İskender ve ailesi için 14 yıllık yeni ve sıradışı bir yaşamın kapısı aralanmıştı… Yukarıdaki ayetin verdiği mesaja yürekten inanarak, ona sarılmanın metanetini hep birlikte gösterdiler… Başta, Kenan İskender’in fedakarlığı örnek eşi Behice Hanım olmak üzere, çocukları Murat, Esra, Haluk ve Emine hiçbirimizin kolay kolay anlayamayacağı bir iradenin direnciyle bağlandılar hayata… Onların bu üstün gayretleri, sevgileri Kenan Abi’yi de yıllarca dimdik ayakta tuttu… Dostlarından, sevenlerinden kopartmadı!...
Ama dedik ya; her faninin ömrü bir yere kadar… Şimdi Kenan İskender, Allah’a dönme yolunda aramızdan ayrıldı…
Geçenlerde arşivleri karıştırırken, Büyük Usta’m rahmetli Mehmet Tan’ın, Trabzon’un bir başka duayeni rahmetli Ahmet Selim Teymur’un arkasından yazdığı yazı geçti elime … Bakın Tan, “Amcam da öldü” başlıklı yazısında neler söylemiş; “Ölüm haberi yazmak öyle kolay mıdır? Hele, çok sevdiğiniz bir insanın arkasından iki satır yazı yazmak her babayiğidin harcı değildir. İnanır mısınız, sanki acımı paylaşacak, yüreğimdeki ateşi söndürecekmiş gibi daktilonun tuşlarıyla savaşırcasına ‘Sevgili Amcam’a’ başlığı altında şunları karaladım: ‘Sen söylemiştin. Ölen çok sevdiğin bir insansa önce ölüm haberini yazarken, arkasından yazı yazarken, yazdığını tashih ederken, erkesi gün okurken hep ölüyorsun. Vallahi dünyanın en zor işi..’ Baktım gerisini getirmek güç, vazgeçtim…….Ne kadar zorlarsam zorlayayım, yapamıyorum, beceremiyorum. İşin Türkçesi bugün canım yazı yazmak istemiyor…”
Meğerse çok haklıymış Mehmet Abi… O bile yazamadıysa biz nasıl oynatacağız kalemi bu halde… Şimdi Kenan Abi de gitti yanına… Kim bilir alırlar Turan Alp’i de, vururlar muhabbetin gözüne…
Konu mu? Sormaya gerek var mı?
Güle güle koca yürek!... Senin o gülen yüzünü hiç unutmayacağız!.. Ruhun şad, mekanın cennet olsun.