Bursa'da kendisini şeyh olarak tanıttığı kadın ve erkeklerle cinsel ilişkiye girdiği gerekçesiyle tutuklanan sahte şeyh 47 yaşındaki Uğur K.'nin yargılanması sürüyor.
Dünkü duruşmaya katılan ama ailesi bilmediği için şikayetçi olmayan nişanlı genç kız, "Bana cinsel ilişki teklif edip, 'İlişkiye girmezsen nişanlından ayırırım' diye tehdit etti. Korkudan dediklerini yaptım" diye konuştu.
İnegöl'den duruşma için gelen imam Nuri Tulum (64) da "Bu olay 1,5 milyar müslümana hakarettir" diyerek davaya müdahil olma talebinde bulundu. Ama suçtan zarar görmediği için talebi reddedildi.
Bursa'da kendisini şeyh olarak tanıttığı kadın ve erkeklerle cinsel ilişkiye giren ve bu durum polis baskınıyla ortaya çıkınca tutuklanan sahte şeyh Uğur K.'nin yargılanmasına dün Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
''Nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve baş mevkiinde olmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak'' suçlarından 341 yıl 6 ay hapis cezası istemiyle yargılanan Uğur K. ile ilgili duruşmada yeni iddialar ortaya atıldı.
Davanın ikinci duruşmasına katılan mağdurlardan E.K. (39), E.B. (42) adlı erkekler ve S.C. (36) ile G.G. (35) adlı kadınlar ifade verdi.
Sanığın büyü ve sihir yaparak ailelerin arasını bozduğunu söyleyen E.K., ''Sanık büyü ve sihir yaparak benim de ailemle aramı bozmuştur. Kendisi maddi ve nefsi isteklerini karşılamıştır. Sanığın, en ağır şekilde cezalandırılması istiyorum'' dedi.
Kadın mağdurlardan duruşmaya katılan G.G. de sözde dergaha nişanlısı vasıtasıyla gittiğini belirterek, ''6 ay kadar devam ettikten sonra şeyh benimle cinsel ilişkiye girmek istedi. Yapmazsam, nişanlımla aramı bozacağını ve evlenemeyeceğimi söyledi. Ben de korktum ve dediklerini yaptım.
Aslında sonuna kadar ondan şikayetçiyim. Fakat ailem bu durumu bilmiyor. O yüzden şikayetçi olamıyorum'' diye konuştu.
Duruşmada ifade veren diğer iki mağdur şikayetçi oldu.
"BU OLAY 1,5 MİLYAR MÜSLÜMANA HAKARETTİR"
Bu arada İnegöl'den duruşma için gelen Barışlı Camisi imamı Nuri Tulum (64) davaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu.
Olayları basından öğrendiğini ifade eden Tulum, ''İnegöl'de din görevlisiyim. Sanığın dini duyguları istismar ederek, birçok kişiyi mağdur ettiğini duydum.
Yaşananlardan rahatsız olduğum için gelip davaya katılmak istedim. Sanığın bahsettiği olayların bizim dinimizle hiçbir alakası yoktur. Bu yapılanlar, bütün ilahi dinlerde büyük günahtır ve yapanların en ağır ceza ile cezalandırılmaları gerekir. Bu olay 1,5 milyar Müslüman'a hakarettir. İşte bu yüzden davaya müdahil olmak istiyorum'' dedi.
Nuri Tulum, ''Çok üzülerek ifade edeyim ki, gerek fail gerekse mefuller, yaşananları kabul ediyor. Bu akıllara durgunluk verecek kadar büyük bir günahtır. Bu insanlar hipnotize olmuş ve beyinleri boşaltılmış gibi. Bunu anlamak mümkün değil. İslam adına, İslam'ın güzel değerlerini kullanarak bunları yapmak son derece feci bir günahtır. Toplumu aydınlatmak lazım" dedi.
Tulum'un suçtan doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmediği göz önünde bulundurularak, davaya müdahil olma talebi reddedildi.
Duruşmada söz verilen sanık Uğur K. da polisin yaptığı aramada bulunan cinsel içerikli CD'lerin kesinlikle kendisine ait olmadığını ileri sürdü.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Olayın ardından ulaşılan 19 mağdurdan daha önce 8'i şikayetçi olmuştu.