Bolu’da 4 milyon lira değerindeki araziyi paylaşamayan kuzenlerin davası 25 yıldır sürüyor.
Davanın taraflarından Zeki Ünal isimli vatandaş, dayısının çocuklarının kendisine pay vermemek için annesinin dedelerinin öz evladı olmadığını iddia ederek DNA analizi için dede, nine ve annesinin mezarını açtırdığını söyledi. Test sonucunda annesinin öz evlat olduğunun kanıtlandığını ifade eden Ünal, mezarların sadece iddiaya dayanarak açılmasını hazmedemediğini söyleyerek savcıları göreve çağırdı.
Fasıl köyünde yaşayan Basri Durak (85), 1990 yılında ölünce kent merkezindeki 7 dönümlük arsasını çocukları Mehmet ve Durmuş Durak ile Fatma Ünal’a bıraktı. Mirastan kendisine pay verilmediğini iddia eden Fatma Ünal, 1990 yılında ağabeylerine dava açtı. İlk davadan sonra 4 dava daha açıldı. Davaları kazanan Fatma Ünal, 2006 yılında hayatını kaybetti. Mehmet ve Durmuş Durak’ın da ölmesinin ardından davayı çocukları İlhami, Ahmet ve Selami Durak ile Ünal’ın oğlu Zeki Ünal devam ettirdi. Karşı tarafın, Fatma Ünal’ın Basri Durak’ın öz kızı olmadığı iddiasıyla açtığı davada hakim, DNA analizi yapılmasına karar verdi. Bunun üzerine görevliler, Durak’ın köydeki, Ünal’ın da kent merkezindeki mezarından aldıkları DNA örneklerini Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. 14 Mayıs tarihinde açılan iki mezarın ardından Zeki Ünal’ın anneannesinin de mezarı açıldı. Aradan geçen süre zarfında Adli Tıp Kurumu raporunu tamamladı. Rapora göre karşı tarafın iddiasının asılsız olduğu ortaya çıktı. Annesinin, anneannesinin ve dedesinin mezarlarının hiçbir delil olmadan sadece iddia üzerine açılmasına tepki gösteren Zeki Ünal, raporların eline ulaşmasının ardından annesinin mezarını ziyaret ederek dua etti. Göz yaşları içerisinde mezarların açılmasını izlediğini belirten Ünal, gazeteciler aracılığı ile savcıları görece davet etti. Ünal yaşadığı talihsiz olayın hukuki yollarla cezalandırılmasını istiyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Zeki Ünal, "Karşı taraf haksızlıkları ortaya çıktığı zaman; bu sefer iğrenç bir şekildeannemin dedemin kızı olmadığına dair iddiada bulundu. Annemin dedemin ve ninemin kabirleri açıldı. Adli Tıp Kurumu’ndan alınan sonuçlara göre 99.99 annemin dedemin kızı olduğu tescil edilmiştir. Bizim zaten şüphemiz yoktu. Asılsız iddia ile hiçbir delil olmadan bunu isnat ettiler. Fakat Allah büyük. Gerçek ortaya çıkacaktır." dedi.
Yasal haklarını sonuna kadar kullanacağını ve sadece iddia üzerine mezar açılmasının hukuki cezasının verilmesini istediğini söyleyen Ünal, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Her türlü illegalliği yapıyorlar. En son illegalliği de merhuma dedem anneannem ve anneme yaptılar. Geçmişini inkar edeni önce Allah’a sonra kamuoyunun taktirine bırakıyorum. Bunlar önce sahte tapu kayıtları ile adaleti yanıltmaya, anarşist bir şekilde canlarımıza kast etmeye, asılsız bir iddia ortaya atmışlardır. Biz aksini ispat edince bu sefer bunlar bu iğrenç olaya başvurdular. Hicap duydum içim yanıyor. Bunu kabul edemiyorum. Her türlü yasal ve anayasal hakkımızı kullanacağız. Bunu bize yaşatanlara da adalet önünde hesap soracağız. Bu zalimler ahrette Allah huzurunda nasıl hesap verecekler? İddialarını ispat edecek zerre delilleri yok. Buna rağmen bu mezarları açtı. Adaletimiz geç işliyor. Geç gelen adalet ne kadar adalettir? Annem 16 yıl mücadele etti ömrü vefa etmedi. 6 yıldır da biz mücadele ediyoruz. Adalet bu kadar geç işlemesin. Hak mezarda verilmesin."