Olay günü sabah 06.30-07.30 sularında Eğri Liman’dan denize açılırken kendilerinden bizden 50 metre uzaklıkta tıka basa insan dolu bir tekne gördüklerini ve üzerindeki yeleklerden mülteci botu olduğunu anladıklarını söyleyen Ufuk Yavuzeş (47), “Olayı videoya kaydetmek istedim. O anda sol açıktan, Sakız Adası tarafından üzerimize bir tekne geliyordu. Bizim Sahil Güvenlik ekibimiz zannettik. Tekne yakınlaştıkça Yunan Sahil Güvenlik botu olduğunu anladık. Canlı gözle gördüm, mızrak gibi bir şeyle mültecilerin olduğu botun arkasını yardığı gibi bütün insanlar patır patır suya düştü. 62 metre derinlik var o suda. Kendi teknemizin yapabileceği sürat kadar Yunan Sahil Güvenlik botunun üzerine gittik o insanları kurtarmak için. Bizi görünce kaçmaya başladılar. Kaçıyorlar diye kızdık ama ‘bizim sularımızda bizi de taciz edebilirler’ diye korktuk. Neredeyse bizim karamıza demirleyeceklerdi” diye konuştu.
“YUNAN DEVLETİ KORSANCILIK MI YAPIYOR?”
Olay anını “Çok kötü bir görüntüydü” diye anlatan Yavuzeş, “Bir baba vardı, yüzme bilmiyor. Bir şambrel vermişler, kucağında bebeği vardı. Çocuk kaymış suya, nefes almak istedikçe su yutuyordu. Önce kadınları ve çocukları tekneye aldık. Çat pat Türkçe bilen Eritreli bir bayan vardı, ‘paralarımızı cüzdanlarımızı aldılar’ dedi. İnsanların ölmesi bile umurlarında değil. İnsanların botunu yarıp paralarını ganimet gibi almak nedir? İnsanlığa yakışır mı? 6-7 aylık bebekler vardı o botun içinde. Yüzüklerini paralarını toplamışlar. Yunan Devleti korsancılık mı yapıyor? Bir de bunu yapan asker, Yunan askeri” diye konuştu.
“İLK KEZ YAKALADIK”
Yetkililerin NATO’nun bu konu hakkında bilgisi olduğunu ancak görsel olarak bir delil beklediğini anlattıklarını söyleyen kahraman balıkçı, “Bunu ilk kez yakaladık sizden Allah razı olsun’ dediler. Bundan dolayı gururluyum” diye konuştu.