Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Oğuzhanoğlu'nun bedeni, vasiyeti ve ailesinin izniyle bilime ışık tutmaya devam etmek için kadavra olarak üniversiteye bağışlandı.
Yakalandığı mide kanserine yenik düşerek 16 Şubat'ta tedavi gördüğü üniversite hastanesinde hayatını kaybeden 61 yaşındaki Oğuzhanoğlu için PAÜ Tıp Fakültesi Anatomi Laboratuvarı önünde tören düzenlendi.
PAÜ Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı ve Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esat Adıgüzel, törende yaptığı konuşmada, tıp camiasının çok önemli bir ismini kaybetmenin hüznünü yaşadıklarını belirterek, vücudunu öğrencilerine adayan bilim insanı Oğuzhanoğlu'nu anmak için bir arada olduklarını ifade etti.
Kendini bilime adayan Oğuzhanoğlu'nun vasiyeti üzerine bedenini anatomi eğitimi için öğrencilerine emanet ettiğini dile getiren Adıgüzel, şunları söyledi:
"Oğuzhanoğlu, vefatının ardından bıraktığı bedeniyle bilime ışık tutmaya devam edecek. Bir hocanın kendi vücudunu öğrencilerine adaması çok önemli. Kendimi çok zor tutuyorum. 22 yıldır tanışıyoruz. Hiç olmayacak yerlerde deneyler yaptı. Biz onunla çok şeyler paylaşıyorduk. Çok derin bir insandı. Bazen Sivas'ın türkülerini, bazen Roma'da hangi yerlerin gezilmesi gerektiğini konuşuyorduk. Üniversiteye çok şeyler kattı. Ben bilmiyordum, bu arada sosyoloji bitirmiş üniversitede. Onun vasiyetiydi, kendisinin ve pek çok insanın yaşamını sonlandıran kanser ve daha nice amansız hastalıklara karşı insanların galip gelmesinin yolunun ancak bilimle ve iyi hekimlerin emeği ile mümkün olacağından bedenini eğitim için bağışladı.
Bunu belki de onun hocalık hayatındaki son ders olarak görüyoruz. Bilimi yüceltmek istiyorsak, karanlığın duvarını yıkmak istiyorsak onun gibi bir ruh taşımalıyız. Atilla ağabey, kendi öğrencilerinin eğitimi için kendi burada bulunacak. Bana 'Niye buraya alıyorsunuz, başka üniversiteye verseydiniz.' diye soruyorlar. Atilla ağabeyin istediği zaten asıl buydu. Biz de elimizden geleni yapacağız. Sizlerin de desteğine ihtiyacımız var. Bu düşünceyi yayabilmek için, tıbbın önüne geçen tıp dışı uygulamaları, cahillerin eline düşmüş hastaları kurtarabilmemiz için bu yolu açabildiğimiz kadar açmak zorundayız. Burada öğrencilerin en büyük dersi aldıklarını sanıyorum."
"Sevgilim, senin ölümün benim için garip bir nikah"
Oğuzhanoğlu'nun eşi PAÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nalan Oğuzhanoğlu da çok zor bir gün olmasına karşın konuşmak istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Sözlerim bugün sevdaya dair olacak ama sözcüklerim bunu anlatmaya yetmez. Sevgilim, senin ölümün benim için garip bir nikah. 'Hoşça kal' demiyorum. En son karşılıklı dinlediğimiz şarkıda ağladığımız gibi 'Hoşça kal' demiyorum çünkü aslında hep içimdesin. Gittiğim her yerde senden aldıklarımla benimlesin. Biliyorum ruhun öğrencilerinin belleğinde yaşam boyu taşınacak. Belki onlardan da öğrencilerine akacak. Senin engin bilgeliğinde çok şey öğrendiler. Senden sevginin üretmek olduğunu, her gün biraz daha candan sevmenin hayatı anlamlı kıldığını da öğrendiler. Sevgilim ölüm hem çok sığ hem sonsuz geliş. Her şey için teşekkür ediyorum."
Gözyaşlarına hakim olamayan Oğuzhanoğlu'nun, "Çocuklar, hocanızın ne kadar titiz olduğunu biliyorsunuz. Ders saatinin bir dakika geç kalmasına izin vermez. Şimdi ders saati başlıyor. Lütfen hocanızı alıp derse başlayalım." ifadelerinin ardından bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Daha sonra beyaz önlüklü tıp fakültesi öğrencileri, Türk bayrağına sarılı naaşı omuzlarına alarak laboratuvara götürdü.