Kamburoğlu’nun ölümüyle, Rusya’nın Yunanistan’a TOR-1 tipi füze satışındaki 50 milyon euroluk rüşvet skandalında esrarengiz şekilde ölenlerin sayısı da üçe yükselmiş oldu.
Daha önce skandala adı karışan Rus İgor Klimov Kızıl Meydan’da yakın iş arkadaşı Sergei Sitko da Moskova yakınındaki bir köyde öldürülmüşlerdi.
Ölüm nedenin anlaşılması için otopsisi yapılacak 61 yaşındaki Kamburoğlu’nun cesedinde darp izlerine rastlanmadığından intihar etmiş olabileceği, ya da kalp hastası olduğundan kalp krizi sonucu öldüğü sanılıyor. Otel odasında kalp ve şeker hastalıkları için ilaçlar da bulundu.
Savunma Bakanı olduğu dönemde on milyonlarca euro rüşvet aldığı iddiasıyla Pire’deki Koridalos cezaevinde tutuklu bulunan Akis Çohacopulos’un çok yakın arkadaşı olan Kamburoğlu’nun Yunan İstihbarat Teşkilatı (EYP) ile de ilişkileri bulunuyordu.
ÖCALAN'IN ATİNA'YA GETİRİLMESİNDE ROL OYNADI
Öcalan’ın yakalanmadan önce Kenya’daki Yunan Büyükelçiliği rezidansında kaldığı dönemde özel koruması olan Yunan eski ajan Savvas Kalenderidis “Öcalan’ın teslim edilmesi... Hakikat saati” adlı kitabında Kamburoğlu’na birkaç kez değiniyor.
Kitapta, “Rozerin (Öcalan’ın sekreteri ve sevgilisi Ayfer Kaya) hayatı tehdit altında olan Öcalan’ın Atina’ya getirilmesi için örgütün (PKK) dostu işadamı Kamburoğlu’nu aradı. Ardından Kamburoğlu’nun tavsiyesi üzerine Yorgo Mavros (Öcalan’a sahte pasaport temin eden Kıbrıslı Rum) ile temas kurdu” denildi.
Kitabın bir diğer bölümünde ise Öcalan’ın Atina’ya gelişinden sonraki olaylar anlatılırken, “Stavrakakis (dönemin EYP başkanı) beni Romanya’dan aradı. Kamburoğlu’nu aramamı istedi. Telefona muhtemelen kızı çıktı. Kamburoğlu’nun evde olmadığını nerede olduğunu da bilmediğini söyledi. Muhtemelen bir şeyler gizlemek istiyordu. Cep telefonunu numarasını istedim. Numarayı Stavrakakis’e ilettim. Öğrendiğim kadarıyla Kamburoğlu, Öcalan Yunanistan’a gelir gelmez (29 Ocak 1999) ABD’ye gitti. Nedenini fazla araştırmadım” ifadesi kullanıldı.