Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ve Estetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde çift kol ve çift bacak nakli yapılan hastanın hayatını kaybetmesinin organ bağış sayısına olumsuz bir etkisinin olmadığını söyledi. Özkan, Antalya’da günde 5 kişin tüm vücudunu bağışladığını açıkladı. Özkan, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ndeki doktorların ellerinden geleni yaptığını, ancak istenmeyen bir olayın yaşandığını, aralarındaki rekabetin ise bilimsel olduğunu ve bunu çok faydalı bulduğunu söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde geçen hafta çift kol ve çift bacak nakli yapılan Şevket Çavdar’ın hayatını kaybetmesi tartışmaları da beraberinde getirmişti. Olayın ardından dün Ankara’da toplanan Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Kurulu’na katılan Prof. Dr. Ömer Özkan, bugün ilk kez kameralar karşısına geçti.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan Türkiye’nin ilk yüz nakli ve dünyada ilk kez yapılan aynı anda çift kol ve bacak nakillerinin ardından olumlu gelişmeler olduğunu ifade eden Özkan, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde meydana gelen ölüm olayının ardından ise olumsuz bir hava oluştuğunu söyledi. Ölüm olayının üzücü olduğunu ifade eden Özkan, böyle bir durumu kimsenin istemeyeceğini kaydetti.
Bu durumun toplumda en ufak şekilde olumsuz algılanmaması gerektiğini anlatan Özkan, “Ülkemizde bizim ve arkadaşlarımızın yaptığı nakillerle organ nakline inanılmaz bir şekilde farkındalık oluşturdu. Burada önemli olan tüm organlar. Bizim organ nakli merkezine gönüllüğü olarak bağış başvurularının sayı 2011 yılında günlük ortalama 20. Bizim geçtiğimiz ayda aldığımız sayı ise 100. Bu çok önemli bir rakam. Bu kadar olumsuz haberler çıkmasına rağmen… Ben biraz abartıldığını düşünüyorum. Tabiki bir can kaybının olması herkesi üzüyor. Aileyi de üzmüştür.
Bu olumsuz haberlerde en çok onları üzmüştür. Bu olumsuz habere rağmen organ nakli farkındalığı yaratılmış durumda. Hiçbir şekilde son bir hafta içerisinde bağış sayısında azalma olmamış. Bu haftanın ortalaması geçen aydan eksik değil. 2 gündür merkeze başvuran sayısı ile bu ayın ortalaması geçenden aydan fazla olacağını gösteriyor. Sadece bugün saat 16.00’ya kadar 5 kişi başvurmuş. Eğer bu hızla geliyorsa aylık 150 eder.” şeklinde konuştu.
“ARKADAŞLARIMIZ ELLERİNDEN GELENİ YAPTI”
Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde çift kol ve çift bacak nakli yapılan Şevket Çavdar’ın ölümün ardından yaşanan eleştiri değerlendiren Prof. Dr. Ömer Özkan, oradaki hocalardan ders aldığını söyledi. “Ben oranın yıllarca öğrenciliğini yaptım. 6.5 yıl asistanlığımı yaptığım yer.” diyen Özkan, yıllardır beraber çalıştıklarını ve haftada 2 defa onlarla görüştüğünü ifade etti. Vakalar hakkında bilgi alışverişinde bulunduklarını belirten Ömer Özkan, “Biliyorsunuz ilk ameliyatın yapıldığı gün ben onlarla ilgili olumlu demeç verdim.
Ama hastalarla ilgili spekülasyonlar yapılmaya başladı. Bu hiç önemli değil. Önemli olanlar bu ameliyatların Türkiye’de yapılıyor olabilmesi. Bizim hastalarımızın da başına her an bir şey gelebilir. Bir burun ameliyatında bile sorun oluyor. Ben onların ellerinden geleni yaptığını biliyorum. En ufak bir kötü niyet görmedik zaten. Kötü niyet yok bu konuda iyi niyet olmadığına dairde kimsenin bir şüphesi yok. Ben onları savunmak için söylemiyorum bunları.” dedi.
Kendisine ihtiyaç olduğunda hemen gidebileceğini, ancak oradaki doktorların böyle birleye ihtiyaç duymayacağını belirten Ömer Özkan, “Onlara benim de ihtiyacım olsa onlar da gelir.” görüşünü dile getirdi.
Bu olayın dışında da sevindirici durumların yaşandığını belirten Özkan, şunları söyledi: “Yüz naklinin durumu çok iyiye gidiyor. Bir hastanın ölmesi önemli. Ama her şeyin sonu değil. İlk kalp nakli yapılan hasta öldü ama hala o ameliyatı yapan doktorun adıyla anılıyor.”
“BİZDEN DAHA İYİSİNİ YAPMAK İSTEMELERİ ÇOK DOĞAL”
Çift kol ve çift bacak nakli olan Şevket Çavdar’ın rekabet sonucu hayatını kaybettiği iddialarını doğru bulmadığını belirten Ömer Özkan, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin kendilerinden daha fazlasını yapmak istemelerinin çok doğal olduğunu ifade etti. Aralarında kavga dövüş gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söyleyen Özkan, “Rekabet sizde de vardır. Bir haberi yapmak isteyince o niye önce yaptı dersiniz. Bunun adı bilimsel rekabettir. Her zaman olacaktır, çok faydalıdır. 2. dünya savaşının ardından 60 milyon kişi öldü ve tıp ne kadar gelişti. Keşke o kadar insan ölmeseydi de malaasef öyle.” dedi.
“TÜRKİYE’DEKİ ORGAN NAKLİ SİSTEMİ DÜNYA’DAN DAHA İYİ”
Yüz nakli, kol ve bacak naklinin kolay ameliyatlar olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ömer Özkan, Türkiye’de kurulan organ nakli sisteminin dünyadakinden daha iyi olduğunu da kaydetti. Organ naklinin kurallarının 1980’li yılların ortalarında kurulduğunu hatırlatan Özkan, bunun da geliştirilerek devam ettiğini söyledi.
Bir organın nereye, nasıl verileceğinin belli olduğunu anlatan Özkan, organların da en yüksek mertebede kişi olsa bile kurallar ve puanlama sonucuna göre verildiğine dikkat çekti. Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde nakil yapılan Cengiz Gül ve Şevket Çavdar’ın nakil kriterlerine uygun olmadığı tartışmalarına da değinen Ömer Özkan, burada bir hata olmadığını kaydetti. Hastayla ilgili bir olumsuz gelişme olduğunu belirten Ömer Özkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Belki öngörülemedi bazı şeyler. Bunlar elbet değerlendirilir. Ama bu hasta şuan yaşıyor olsaydı biz o arkadaşlarımızı şuan alkışlıyor olacaktık. Dünya da alkışlayacaktı. Bu tamamen onları aklamak için değil. Ben o merkezin de en az bizim kadar değerli olduğunu, bundan sonra da bu nakilleri başarıyla yapacaklarına inanıyorum. Bu işlemeleri başlatan kişi olarak bunun olması beni mutlu eder.”
Toplantıda basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Prof. Dr. Ömer Özkan, “Siz olsaydınız bu nakli yapar mıydınız?” sorusuna, “Bu aşmada bunu söylemek çok kolay. Bunlar çok önemli sorular. Burada önemli olan bir vefat eden hasta var onun yakınlarını düşünmek gerekir. Bir iki ay sonra değerlendirme yaptıktan sonra bunu söylemek lazım.” diye cevap verdi. Gazetecilerin “Aynı anda çift kol ve çift bacak naklinde başarı elde etmek mümkün mü?” sorusu üzerine Özkan, “Şu anda başarı olmadığını biliyoruz.
Sizce onlar başarılı olmayacağını bilselerdi bunu yaparlar mıydı? Onlara da yüklenmeyelim. Ben onları korumak için buraya gelmedim. Organ nakli için buraya gelmedim. Onlar da yapabileceklerine inandılar. Onlar da Türkiye’nin en iyi mikro cerrahi merkezi. Onlarda yapabileceklerine inanmasalar o kadar kişiyi bir araya toplayıp da…. Tek kişinin üzerinde bir yük değil. Ortak bir karar.” şeklinde cevap verdi.
Prof. Dr. Ömer Özkan, ölüm olayından dolayı şevkinde bir kırılma olmadığını, donör çıkması durumunda hemen ameliyat yapabileceğini söyledi.
“ATİLLA KAVDIR’IN FİZİK TEDAVİSİ BAŞLADI, UĞUR’UN TABURCU ZAMANI GELDİ”
Türkiye’nin ilk yüz nakli olan 19 yaşındaki Uğur Acar’ın hastaneden taburcu edilme zamanın geldiğini belirten Özkan, dünyada ilk kez aynı anda çift kol ve bacak nakli olan Atilla Kavdır’ın ise fizik tedavisin başladığını söyledi. Her iki hastanın da durumun gayet iyi olduğunu belirten Özkan, son yaşanan olayın ardından taburcu işlemlerinin ertelendiğini açıkladı.