Orman Genel Müdürlüğünce, yangınlarla mücadele çalışmalara kapsamında, riski yüksek olan Akdeniz ve Ege hattındaki 60 noktaya dumana hassas kameralar yerleştirildi.
Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, havaların ısınmasıyla orman yangınları açısından riskli bir dönemin başladığını söyledi.
Ormanı olan ülkelerde muhakkak az ya da çok yangın meydana geldiğini belirten Kahveci, ''Yangınlar iklim şartları itibariyle bazen önüne durulmaz bir felaket haline gelebiliyor. Teknik ve teknolojinin aciz kaldığı durumlar olabiliyor. Onun için ilk etapta orman yangınlarının çıkmaması temel politikamız'' dedi.
Kahveci, yangınlarla ilgili üç aşamalı strateji uyguladıklarını ifade ederek, ''Bunlardan biri yangının çıkmasına mani olmak. 'Neden yangın çıkıyor' sorusunun cevabı yıllardır tutulan istatistiklere göre belli. İnsanımızın ihmal ve dikkatsizliği en büyük yangın çıkış nedeni. Bu nedenle, yangının çıkmaması stratejisi etrafında yoğunlaştık. Her türlü iletişim vasıtalarıyla 7'den 70'e şehirlisinden dağdaki çobanına kadar her vatandaşımıza ulaşarak, bu konuda daha dikkatli ve duyarlı olmalarını sağlamak için yoğun bir eğitim ve tanıtım faaliyetleri sürdürüyoruz'' diye konuştu.
-''YANGINDAN DEĞİL, GEÇ HABER ALMAKTAN KORKUYORUZ''-
Türkiye'de her yıl ortalama 2 bin orman yangını çıktığını belirten Kahveci, ''İkinci strateji olarak yangına hızlı ve etkin müdahale edebilmek için bir organizasyon kurduk. Bu organizasyonun birinci ayağı çıkan yangının haber alınması. Orman yangınlarından korkmuyoruz, orman yangınlarının geç haber alınmasından ve yangın yerine geç ulaşılmasından korkuyoruz'' dedi.
Kahveci, yangınları erken haber almak için sistem kurduklarına da dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Bu sistemde 24 saat gözlem yapılan 750 yerde kulelerimiz var. Ayrıca TÜBİTAK ile birlikte dumana duyarlı kameralar projesi geliştirdik. Bu dünyada tek bizde olan bir yazılım projesi. Proje kapsamında Kahramanmaraş'tan Gelibolu yarımadasına kadar ki Akdeniz, Ege hattına dumana hassas kameralar yerleştirdik. Yazılım sayesinde kameralar dumanı gördüğünde 15 ile 25 saniye içinde sistem alarm veriyor. Ayarladığım zaman cep telefonuma da alarm geliyor. Ankara'dan o kameraları kumanda ederek dumanın çıktığı yeri görebiliyoruz. Bu bizim hızlı hareket etmemizi sağlayan en önemli gelişme. Akdeniz, Ege kuşağında yangına hassas noktalarda 60 kameramız var. Kaliforniya'da da bizim bu sistemimiz deneniyor. Sistemi görmeye bu ay Portekiz'den uzman ekipler gelecek. Suriye de bu sistemi kuruyor.''
-''20-30 DAKİKADA MÜDAHALE EDECEK YAPIYI KURDUK-
Sadece kamera sistemi değil, yangın yönetim sistemi de oluşturduklarını belirten Kahveci, ''Ege ve Akdeniz'de çıkan her yangına, havadan ve karadan, en fazla 20-30 dakika içinde müdahale edebilecek organizasyon kurduk'' dedi.
Kahveci, yılda meydana gelen 2 bin yangının 1990'ının ilk 1 saatte söndürüldüğünü belirterek, şunları söyledi:
''Yangınların yüzde 1-2'si bir kaç saat sürüyor ama tabi ki yangınlarda çok iddialı konuşmamak lazım. Yangınların çıktığı yer ve o zamanki hava şartları bir felaket haline gelebiliyor. Tekniğin ve teknolojinin aciz kaldığı olaylar oluyor. Yangınla mücadelede neyi ne zaman ve nasıl yapacağını bilen bir ekip ve altyapıya ihtiyaç var. Biz bu ekip ve altyapıyı kurduk'' dedi.
-HAZİRAN'DA TÜM EKİPLER AKTİF HALE GEÇECEK-
Kahveci, ellerinde 6'sı kuruma ait 26 helikopter bulunduğunu anlatarak, ''4 amfipik uçağımız, 15 de küçük ton su atabilen uçağımız var. 01 Haziran itibariyle toplam 45 hava aracı, bin 200 arazöz, 11 bin yangın işçisi ve 2 bin 500 mühendis aktif hale geçecek. Şu anda bunların yüzde 50'si aktif halde'' dedi.
Ekiplerin eğitimli ve donanımlı olduğunu belirten Kahveci, şunları söyledi:
''Gerektiği zaman yangınla mücadelede Balkanlara, yakın doğuya, Suriye'ye ve Kafkaslar'a müdahale edebiliriz. Talep gelirse komşu dışındaki ülkelere de müdahale edebilecek şekilde acil dış müdahale ekipleri oluşturduk. Türkiye, Akdeniz ülkeleri içinde yangınla mücadele stratejisi organizasyonuyla en güçlü ülkelerden biri.''