Mersin'in Tarsus ilçesinde vahşice katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan davasında, yarın 3. duruşma yapılacak. Aslan ailesinin avukatı Sevim Küçük, "Yarın olağanüstü bir durum olmazsa karar bekliyoruz" dedi.
Tarsus'ta, Ahmet Suphi Altındöken'in kullandığı minibüste saldırıya uğrayan ve hunharca öldürülen Özgecan Aslan cinayetinin 3. duruşması, yarın Tarsus Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Özgecan'ı öldürme suçundan tutuklu yargılanan Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe, 9 Eylül 2015 tarihinde görülen 2. duruşmada, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla değil, bizzat mahkemeye gelmek istemeleri üzerine, yarınki duruşmada mahkeme salonunda hazır bulundurulacaklar. 2. duruşmada, Fatih Gökçe aleyhine cinsel saldırı suçlaması üzerine açılan kamu davası ana dava ile birleştirilirken, savcılık mütalaasında her üç sanık için de kasten, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
"YARIN OLAĞANÜSTÜ BİR DURUM OLMAZSA KARAR BEKLİYORUZ"
Aslan ailesinin avukatı Sevim Küçük, Özgecan cinayetinin yarınki duruşmasına ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın karar beklediklerini söyledi. Av. Küçük, "Yarın Özgecan Aslan'ın üç erkek tarafından hunharca öldürülmesinin karar duruşması var. Sabah saat 09.00'da Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. İkinci duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Biz de bu mütalaaya karşı beyanlarımızı söyledik. Yarın büyük ihtimalle, olağanüstü bir durum olmazsa karar bekliyoruz" diye konuştu.
Savcının, mütalaasında her üç sanık için de Özgecan Aslan'ı kasten, canavarca hislerle ve eziyet çektirerek öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talebinde bulunduğunu belirten Küçük, "Bizim de zaten görüşümüz dosyanın kapsamı ele alındığında her üç sanığın müşterek fail ve asli fail olarak Özgecan Aslan'ı katlettikleri yönündeydi. Yine sanıklar Ahmet Suphi Altındöken ve Fatih Gökçe yönünden, Özgecan Aslan'a nitelikli saldırıda bulunmaları nedeniyle cezalandırılmaları, ayrıcı sanık Suphi Altındöken yönünden "kişi hürriyetinden yoksun bırakma" cezalandırma talebi vardı" ifadelerini kullandı.
"CİNSEL SALDIRI TEŞEBBÜSTE KALMADI, TAMAMLANDI"
Bir noktada savcının mütalaasından ayrıldıklarını dile getiren Küçük, sanık Suphi Altındöken'in Özgecan'a cinsel saldırısının teşebbüste kalmadığının altını çizerek, şunları söyledi:
"Bizim savcının görüşünden ayrıldığımız nokta, Suphi Altındöken'in nitelikli cinsel saldırının teşebbüs aşamasında kaldığı yönündeki mütalaasına karşı, teşebbüs aşamasında kalmadığı, tamamlandığı ve bu nedenle teşebbüs hükümlerinin uygulanmaması gerektiği yönünde. Ayrıca nitelikli cinsel saldırının, kişi kendini bedenen ve ruhen koruyamayacak bir durumda gerçekleştiğinden dolayı bu suçtan da cezalandırılmalarını talep ettik."
"CEZALARDA İNDİRİM BEKLEMİYORUZ"
Talep edilen cezalarda herhangi bir indirim olmasının kesinlikle söz konusu olamayacağının altını çizen Küçük, şöyle devam etti:
"Biz kesinlikle bir indirim beklemiyoruz. Savcının mütalaası da zaten herhangi bir takdir indirimi sebeplerinin uygulanmaması, tam tersi verilecek olan cezalardan asgari hadden uzaklaşarak teşdiden ceza verilmesi yönünde. Bizce bu davanın en önemli noktalarından biri bu. Zaten halkın adalet duygusunu en fazla rahatsız eden konulardan biri de kadına yönelik şiddet davalarında çok basit sebeplerden, hukuken bizim kabul edemeyeceğimiz gerekçelerden takdir indirimi sebeplerinin uygulanmasıydı. Bu davada biz bunun artık kırılacağını ve diğer davalarda da örnek olacağını bekliyoruz."