İstanbul Mecidiyeköy'de 8 ay önce çıkan bıçaklı kavgada hayatını kaybeden 19 yaşındaki Uğur Fakılı'nın sanıklarının yargılandığı davada hakim duruşma öncesi kapıları içerden kilitletti.
Mecidiyeköy'de 8 ay çıkan kavgada 19 yaşındaki Uğur Fakılı'nın bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin 3 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmaya, sanığa saldıran Fakılı'nın anne ve babasının salondan çıkarılması ve sanığın can güvenliğini korumak amacıyla kapının içeriden kilitlenmesiyle devam edildi.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Muhammed Yakup İtmiş, tutuksuz sanıklar Murat Çelikbaş ve Uğur Yavuz ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşma salonuna ilk olarak sanıklar alınırken, Uğur Fakılı'nın anne ve babası salona girer girmez sanık İtmiş'e saldırdı. Bunun üzerine anne ve baba, duruşma salonundan çıkarıldı. Duruşmaya, sanıkların can güvenliğini korumak amacıyla kapının içeriden kilitlenmesiyle devam edildi.
Mahkeme Başkanı, sanıklara iddianameyi okuyup okumadıklarını sordu. Sanıkların iddianameyi okudukları yönündeki beyanlarının ardından, kimlik tespiti yapıldı ve sanıkların savunmasının alınmasına geçildi.
Sanık Muhammed Yakup İtmiş, savunmasında, olayın yaşandığı 2 Eylül 2012'de, iş görüşmesi için Mecidiyeköy'e gitmek üzere arkadaşlarıyla buluştuğunu ve metrobüse bindiğini anlattı.
Uğur Fakılı'nın da aralarında bulunduğu taraftar grubunun da aynı metrobüse Bahçelievler durağında bindiğini ifade eden İtmiş, şöyle konuştu:
''Uğur Fakılı'yı tanımam. Uğur, bana 'Pis Fenerbahçeli' şeklinde hitap etti. Üzerimde Real Madrid forması vardı, bu yüzden beni Fenerbahçeli sanmış olabilir. Ben de ona Fenerbahçeli olmadığımı söyledim. Sonra tartışma çıktı, arkadaşım Murat Çelikbaş da ona 'Git işine' diye karşılık verince, Uğur Fakılı arka cebinden çıkardığı bıçakla bize saldırdı. Bu esnada yere düştüm, o da bana doğru gelerek, bıçak sallamaya başladı. Ben de o anda yerde bulduğum bıçağı aldım ve kendimi korumaya çalıştım. Bıçağı sallarken, bir tanesi de ona denk geldi. Panik halinde oradan kaçtık, olayın sonucunu ertesi gün gazetelerden öğrendim ve vicdan azabı duyarak teslim oldum.''
Mahkeme Başkanı'nın, ''O anda orada bıçağı nasıl buldun? Taraftar grubuna ait olduğunu düşünsek bile onlara doğru koşmadığını söyledin'' sorusu üzerine İtmiş, olayın anlattığı gibi geliştiğini belirterek, ''Bıçağı orada buldum, amacım onun bana saldırmasını engellemekti. Bu sırada göğüs kısmına geldi. Bıçağın ona saplandığını anlayınca olay yerinden kaçtım, Murat ve Uğur'un da kaçtığını gördüm ama ben farklı bir yöne doğru koştum'' diye konuştu.
Kavga esnasında Uğur Fakılı'nın arasında bulunduğu taraftar grubunun sesleri duyup kendilerine doğru geldiğini söyleyen İtmiş, bu kişilerin Çelikbaş ve Yavuz'a saldırıp saldırmadıkları konusunda fikri olmadığını söyledi.
Mahkeme Başkanı'nın, emniyette ve sorgu hakimliğinde verdiği ifade ile buradaki beyanlarının çeliştiğini, önceki ifadelerde ''düşme ve kaçmaya'' dair eylemlerin yer aldığını belirtmesi üzerine İtmiş, olayın sıcaklığıyla verdiği ifadelerde eksiklik bulunabileceğini öne sürdü.İtmiş, sözlerini pişman olduğunu belirterek, ''takdir-i ilahi'' diyerek tamamladı.
Diğer sanıkların ifadeleri
Tututsuz sanık Murat Çelikbaş, savunmasında, olay günü Mecidiyeköy'e iş görüşmesi için gittiklerini, o gün Galataray-Bursa maçı olduğundan habersiz olduklarını ve Fakılı'nın içinde bulunduğu grupla aynı metrobüste yolculuk yaptıklarını anlattı.
Metrobüsten indikten sonra taraftar grubunun arkasında olduklarını öne süren Çelikbaş, Fakılı'nın, İtmiş'e ''Pis Fenerbahçeli'' dediğini, bunun üzerine kendisinin de ''İşine bak'' diye karşılık verdiğini savundu.
Çelikbaş, Fakılı'nın ilk kendisine saldırdığını, salladığı bıçağın önce bacağına sonra göğsüne geldiğini fakat yaralanmadığını anlattı. Etraflarının kalabalık olduğunu iddia eden Çelikbaş, kaçma ihtimallerinin olmadığını söyledi.
Fakılı'nın arkadaşlarının kendisine ve Yavuz'a engel olduğunu ileri süren Çelikbaş, o sırada Fakılı ve İtmiş'in birbirine bıçak salladığını iddia etti.
Tutuksuz sanık Uğur Yavuz da savunmasında, olayın yaşandığı tarihte asker olduğunu ve izinli olarak ailesinin yanına geldiğini anlattı. Yavuz, metrobüs yolculuğu esnasında taraftar grubuyla temasları olmadığını ifade ederek, grupla metrobüs çıkışında karşılaştıklarını aktardı. Yavuz, Uğur Fakılı'nın Yakup İtmiş'e bir şeyler söylediğini ancak konuşmanın içeriğini hatırlamadığını öne sürdü.
Yavuz, taraftar grubundan rahatsız olduklarını dile getirerek, olayı, ''Rahatsız olunca, 'Buradan gidelim' dedik. Uğur Fakılı da bize dönerek 'Sorun mu var?' dedi. Biz de 'İşine git' dedik. Sonra arka cebinden çıkardığı bıçakla Murat'a saldırdı. Ardından taraftar grubu bize doğru gelmeye başladı. Kalabalığın arasında kaldığımdan sırtım olayın yaşandığı yere dönüktü. Aradan 20 saniye geçtikten sonra arkamı döndüğümde Uğur Fakılı kanlar içinde dizlerinin üzerine çökmüştü. Kimin bıçakladığını, olayın nasıl geliştiğini görmedim'' sözleriyle anlattı.
''Emniyetteki ifadeler kopyala yapıştır yapılmış''
Duruşmada, daha sonra tanıklar dinlenildi. Olayın nasıl geliştiğini anlatan tanıklardan bazıları, Uğur Fakılı'nın metrobüste bira içtiğini ileri sürdü.
Mahkeme Başkanı, tanık Hamdi Kaan Akbaş'a, emniyetteki ifadesiyle mahkemedeki beyanlarının çeliştiğini söyledi. Akbaş, bunun üzerine ''Emniyetteki ifadem başka bir arkadaşın ifadesidir. İfadeyi alanlar, 'Biz okuyalım itirazın varsa durdur, düzelt' dedi. Biz de farklı farklı olmasın diye o ifadeyi imzaladık'' diye konuştu.
Akbaş'tan sonra dinlenilen 7 sanık da emniyetteki ifadelerinin ''kopyala yapıştır'' yoluyla alındığını savunurken, bazı şahitler ifadenin kendilerine okunmadığını öne sürdü.
Mahkeme Başkanı, tanıklara tek tek ''Uğur Fakılı'yı bıçaklayan hangisiydi?'' diye sordu.
Dinlenilen 8 şahitten sadece Mert Erçetin, sanık Muhammed Yakup İtmiş'i teşhis ederken, diğer tanıklar olaya karışan kişileri hatırlayamadıklarını savundu.
İtmiş'in avukatı, müvekkilinin tahliyesini istedi
Mahkeme Başkanı, sanık ve tanık ifadelerinin ardından avukatlara söz verdi.
Sanık İtmiş'in avukatı, tanık ifadelerindeki çelişkilerden dolayı görevli polislerin mahkemeye getirilmesini istedi. Gerçeklerin ortaya çıkması için bu talepte bulunduğunu kaydeden avukat, müvekkilinin meşru müdafaa hakkını kullandığını kaydetti.
Olayın Galatasaraylı taraftarların yoğun olduğu Mecidiyeköy'de gerçekleşmesinin meşru müdafaa sınırının aşılması kapsamına girdiğini ifade eden avukat, müvekkilinin tahliyesini talep etti.Cumhuriyet Savcısı, görevli polislerinin ifadesine başvurulması ile sanığın tahliye talebinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme Başkanı, taleplerin reddedildiğini belirterek, duruşmayı erteledi.
İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 2 Eylül 2012'de Mecidiyeköy meydanındaki umumi tuvaletlerin yan tarafında meydana gelen olayda, Fakılı'nın sol göğsünün altından bıçakla yaralandığı ve daha sonra sevk edildiği hastanede hayatını kaybettiği anlatıldı.
Tanıkların beyanlarına yer verilen iddianamede, tanıkların, olay günü Galatasaray-Bursaspor maçına gitmek için Mecidiyeköy'de buluştuklarını, bu sırada kavga çıktığını, hem maktulün hem de karşısındaki kişilerin elinde bıçak olduğunu söyledikleri kaydedildi.
Sanık Muhammed Yakup İtmiş'in ifadesinde, olay günü maktulün kendisine ''Pis Fenerbahçeli'' dediğini ancak kendisinin Galatasaraylı olduğunu söylediği anlatılan iddianamede, şüphelinin, ''Maktul birden arka cebinden bir bıçak çıkardı, üzerime doğru geldi. Arkadaşım şüpheli Murat Çelikbaş araya girdi. O sırada maktul bıçak sallamaya devam ediyordu. Bu esnada yerde bıçak gördüm ve savunma amaçlı aldım. Ancak maktul saldırmaya devam etti.
Ben de korkutmak amaçlı elimdeki bıçağı sağa sola salladım. Bu sırada bıçak göğsüne saplandı. Fakılı'nın öldüğünü bir gün sonra gazetelerden öğrendim. Amacım öldürmek değildi'' ifadelerini kullandığı aktarıldı.
Sanıklar Murat Çelikbaş ve Uğur Yavuz'un da maktulün kendilerine ve arkadaşları Yakup İtmiş'e laf attığını, daha sonra da üzerinde bulunan bıçakla saldırdığını, bu sırada çıkan kavgada maktulün yaralandığını görünce olay yerinden kaçtıklarını söyledikleri belirtildi.
Her 3 sanığın da sabıkasının bulunduğu anlatılan iddianamede, sanık Muhammed Yakup İtmiş'in ''kasten adam öldürmek'' suçundan müebbet hapis, diğer sanıklar Murat Çelikbaş ve Uğur Yavuz'un da ''kasten öldürme suçuna yardım etmek''ten 10 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.