Kocasının öldürdüğü Emine’nin (17) defalarca şikayeçi olduğu ortaya çıktı. Polis cinayetten önce baba evini basan kocanın iddiası üzerine Emine hakkında ‘suça sürüklenen çocuk’ işlemi başlatmış
Sakarya’da 12 Kasım’da, kocasının şiddetinden kaçarak sığındığı babasının evinde, 1,5 yaşındaki kızının gözü önünde eşi Süleyman Yayla tarafından 4 yerinden bıçaklanarak öldürülen Emine Yayla’nın ‘can güvenliği’ mücadelesinde dosyasında ortaya çıkan rezaletler adım adım şöyle yaşandı:
Defalarca şikâyet etmiş
Dosyada, Emine’nin, eşinden şiddet gördüğünü savcılığa ve karakola defalarca bildirdiğini gösteren tutanaklar yer aldı. Mayıs ayında başlayan tutanaklarda Emine, eşinin annesine temizliğe gittiği, telefon açtığı gibi nedenlerle sürekli dayak yediğini anlattı.
İki yıl boyunca şiddet
Emine, 24 Nisan tarihli ifadesinde, “Eşim 13 Aralık 2011’de askerden döndü. Aramızda tartışmalar başladı. Beni zaman zaman dövüyordu. Aile saadetim bozulmasın diye polise gitmiyordum.
24 Nisan’da bana ‘seni sildim’ dedi. Ben de ailelerimize haber verelim, boşanalım dedim. Telefonu aldığımda, bana tokat attı. Kendimi savunmak için masanın üzerindeki tencereyi fırlattım. Sonra boğazıma yapıştı. Bebek ağlayınca bıraktı beni. Ben telefonu yeniden almak isteyince tekrar tokat attı. 30 dakika sonra annem aradı. Sesimi kötü duyunca, sordu. Bu sırada eşim göğsüme bıçak dayadı. Anneme bir şey söylemedim” dedi.
3 gün sonra serbest kaldı
Ancak daha sonra ailesine mesaj attığını ve karakola gelerek şikayetçi olduğunu aktaran Emine, bir ay sonra yeniden karakola başvurdu. Eşinin kendisini ve ailesini öldüreceğini söylediğini aktaran Yayla’nın başvurusu üzerine mahkeme “tedbir” kararı verdi. Ama Emine’nin şikayetleri sürünce, tedbir kararına uymadığı gerekçesiyle kocası Süleyman, 3 günlüğüne cezaevine konuldu. 3 gün sonra yeniden dışarıya çıkan Süleyman, baba evine giderek karısını aldı ve şiddeti sürdürdü.
‘Kızınız fahişe’ tehdidi
Ölümünden 15 gün önce evi terk edip çocuğunu alıp babasının köydeki evine giden Emine burada da rahat edemedi. Ölümünden 9 gün önce Süleyman köy evine gelerek, Emine’nin babasına kızının fahişe olduğunu söyledi. İlişkiye girdiği kişinin de bunu kabul ettiğini iddia etti. Baba ise kızına sahip çıkarak polis çağırdı.
Polis kocaya inandı
Gelen polis, Süleyman’ın “beni baltayla öldürmeye çalıştılar, Emine hakaret etti, öldürmeye çalıştı” gibi iddiaları üzerine genç kadın için de “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla tutanak hazırladı. Savcılıktan da “suça sürüklenen Emine Yayla’nın mevcutlu (polis tarafından) olarak 5 Kasım’da savcılığa getirilmesi” talimatı çıktı. Emine ise can güvenliğinin olmadığını anlatmasına rağmen sonuç alamadı. 12 Kasım’da aynı eve yeniden gelen Süleyman, kızının gözü önünde genç kadını 4 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
Ortaya attığı “aldatma” iddiasının ise benzer bütün cinayetlerde olduğu gibi doğru olmadığı anlaşıldı.
ACILI BABANIN İSYANI:
15 kez dilekçe verdik
Emine Yayla’nın babası Hasan Yılmaz, yaşananlarla ilgili Milliyet’e şunları anlattı: “10 ya da 15 defa savcılığa dilekçe verdik, polise dilekçe verdik. Evde güvenlik istedik, güvenlik vermediler. Bir hafta önce köyümüze geldi. Kızımı fahişelikle suçladı. Polisi çağırdım. Polisin yanında iftiralarda bulundu. Suçlu kızım çıktı. Polis, buna sen de şikayetçi ol dedi. Kızım da bu beni öldürmek istiyor dedi. Can güvenliği istedik. Savcılığa da dilekçe verdik.
Hiç kimse korumadı bizi. Benim evimde öldürdü kızımı. Polis geldi bize ‘Bir sene yatıp çıkar’ dedi. Bir de bana ‘ne yaparsın’ diye sordu. ‘Hemen salsa ne yaparsın’ diye sordu. Köpek değil ki bu vurup da bir sene de salarlarsa yazıklar olsun bu devlete ve adalete.”