Bu yıl gerçekleştirilecek hac organizasyonunda görev yapmak için Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı sınava giren sağlık personeli, alanları dışında olan dini konularda sorular sorulmasına tepki gösterdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Suudi Arabistan'a giderek hacda görev yapmak isteyen sağlık personeli ile din adamlarını belirlemek için önceki yıllarda mülakat düzenliyordu. Bu yıl ise başvuruların yoğun olması nedeniyle, hacda görev yapmak isteyen doktor, hemşire ve yardımcı sağlık personeli ile din adamlarına yönelik test usulü sınav yapıldı.
Sağlık personeline yönelik test kitapçığında, genel sağlık soruları ve dal sorularının yanı sıra, dini konularda da sorulara yer verildi.
Sınava giren sağlık çalışanları, alanları dışında olan dini konularda ağır sorularla karşılaştıklarını belirterek, tepki gösterdi.
Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Sağlık-Sen'in yöneticileri de, sağlık çalışanlarından, sınavda sorulan sorular konusunda şikayetler aldıklarını belirterek, şu örnekleri verdiler:
''A kitapçığındaki 4. soru:
Hanefi mezhebine göre farz namazların ilk iki rekatında Fatiha'dan sonra bir sure veya en az kısa üç ayet veya uzun bir ayet okumanın hükmü nedir?
a) Sünnet
b) Farz
c) Vacip
d) Müstehap
8. soru:
Aşağıdaki namazlardan hangisi farz-ı kifayedir?
a) Cuma namazı
b) Cenaze namazı
c) Vitir namazı
d) Bayram namazı''
-DİN GÖREVLİLERİ DE ŞİKAYETÇİ-
Hac organizasyonunda görev alacak din görevlileri de, kendilerine yöneltilen genel kültür sorularının, hacda yapacakları görevlere ilişkin olmadığını savundular.
Din görevlileri, ''2008 Yılı Din Görevlileri Hac Test Sınavı'' kitapçığında bazı soruları görünce çok şaşırdıklarını ifade ederek, şu soruları örnek verdiler:
''A kitapçığı 77. soru:
Anayasa Mahkemesi üyeleri kaç yıl görev yapmak üzere seçilirler?
a) 7 yıl
b) 5 yıl
c) Ömür boyu
d) Emeklilik yaşına kadar
84. soru:
En önemli demir üretim merkezi hangi ilimiz veya ilçemizdedir?
a) Karabük ilindedir
b) Hatay ili İskenderun ilçesindedir
c) Sivas ili Divriği ilçesindedir
d) Konya ili Ereğli ilçesindedir''
-TRABZON TABİP ODASI BAŞKANI DR. AYDIN-
Trabzon Tabip Odası Başkanı Dr. Aydın Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı sınavın, hacda görev yapacak hemşire, ebe, sağlık memuru, sağlık teknisyeni, eczacı gibi personeli seçmek amacı taşıdığını belirterek, ''bu personelden istenen, oradaki hacılarımıza, olabilecek hastalıklarla ilgili ne tarz bir davranış biçiminde bulunacakları ve oradaki sağlık organizasyonlarıyla ilgili yapmaları gereken şeylerdir'' dedi.
Görevlendirilecek personel için seviye belirlemesi yapılmasının normal olduğunu ifade eden Aydın, ''ama görünen o ki sorular dini konularda ileri derecede uzmanlık gerektiren sorular. Açıkçası, bu tarz ileri derecede uzmanlık gerektiren sorular, katılan personel açısından bir demoralizasyon olabilir ve 'bizim alanımızla ne kadar ilgili' tarzında kafalarda soru işareti yaratabilir'' diye konuştu.
-DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCISI DOÇ. DR. KARAMAN-
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Fikret Karaman ise hac vesilesiyle Suudi Arabistan'a gidecek sağlık personelinin iki özelliği olduğunu dile getirerek, ''birincisi, sağlık hizmetini ifa etmek, ikincisi ise dini vecibeleri yerine getirmek. Bu nedenle, görev yapacak personelin hem sağlık hizmetleri yönünden hem de dini vecibeler yönünden hazır olmaları lazım. Belirleyici olan sağlık hizmetidir tabii ki'' dedi.
Bu sistemin 20 yıldır uygulandığını anlatan Karaman, ''daha önce mülakatla yapılıyordu. Başvurular çok olunca bu yıl yazılı imtihan yoluna gidildi. Test uygulaması ilk kez bu yıl yapılıyor. Başarılı olanlar ayrıca mülakata alınacak'' diye konuştu.
Test sorularının yüzde 80-85'inin sağlık konusunda olduğunu ifade eden Karaman, şunları kaydetti:
''Kalan bölümü ise dini vecibelere ilişkin sorulardır. Soruları Sağlık Bakanlığı temsilcileriyle birlikte hazırladık. Türk hacıları, hac dolayısıyla gittikleri Suudi Arabistan'da sağlık hizmetlerinin büyük bir kısmını bizim sağlık personelimizden alıyor. Türk sağlık görevlilerini görünce moralleri düzeliyor. Böyle olunca personel seçimine de dikkat etmek gerekiyor. Konuya bu açıdan bakmak lazım.''