Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık İşleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, kapalı alanlarda sigara içme yasağını değerlendirerek Bu bir yasak değil temiz hava alma özgürlüğü kanunudur" açıklamasında bulundu.
Yasak tabirini kullanmamamız lazım diyen Erdöl Yasak olunca olumsuz bir ifade oluyor. Sigara içip kendine zarar vermek isteyen dışarıda içerek kendine zarar verebilir. Biz bunu da istemiyoruz. Halkımızın büyük bir oranı yüzde 95'i bu kanunu kabullenmektedir. Kanundan duyduğu memnuniyeti basın yoluyla telefonlarla internet yoluyla bize teşekkür ediyorlar, bizde bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz dedi.
Sigara yasağından sonra kahvehane işletmecilerinin bazıların serzenişlerine hak verdiğini kaydeden Erdöl " Hiçbir Kahvehane sahipleri şöyle düşünmezler; 'Ben para kazanıyım da kime ne olursa olsun. Kim verem olursa olsun. Kim kanser olursa olsun. Kim kalp krizi geçirirse geçirsin. Yeter ki benim müşterim olsun' böyle bir anlayış içersinde hiçbir esnafımız olmaz, olamaz. Bir kazancının azaldığını zanneden esnafımız böyle bir şikayeti olabilir. Onların, ben şöyle düşünmelerini istiyorum; Türkiye de sigara içenlerin oranı yüzde 30 civarındadır. Yani kahvehane giden herkesin sigara içtiğini varsayarsak hitap ettiği toplum yüzde 30'dur. Halbuki herkesin gelebileceği bir ortam toplumun yüzde 100'e hitap eder. Yüzde 30'dan mı çok müşteri gelir, yüzde 100'den mi? Böyle görülmesi lazım. Yaz döneminde genel olarak insanların dışarıda oturma alışkanlıkları var, dolayısıyla kahvehanelerin içlerindeki müşteri azlığını sırf sigaraya bağlamamak lazım. Mevsimsel değişikliklerinin de bunda rolü vardır. Anadolu'nun çeşitli yerlerini gezdim ben. Kahvehanede sigara içmeyip, dışarı çıkıp sigarasını içerek kahvehaneye tekrar giren vatandaşlarımız var. Hatta diyorlar ki; Burada rahat rahat oturamazdık. Kahvehaneye gitmezdik. Biz sigara içmeyen biriyiz. Şimdi Allah razı olsun sigara içilmediği için kahvehane gidip geliyoruz. Şimdi rahatız. Sırf para kazanacağım diye bütün insanlık, tüm gençlik ne olursa olsun, sigara içsin uyuşturucuya başlasın kanser olsun. Esnafımız böyle bir anlayışta değildir diye konuştu.
Temiz hava alma özgürlüğü kanununu yürürlüğe girdiğinden bugüne kadar, ihlal edenlere karşı ceza kesilmesinde ilk sırayı Trabzon şehrinin alması konusuna değinen Erdöl "Erken bir uygulama, henüz ceza miktarlarına bakarak Trabzon'da çok sıkı kontrol yapılıyor veya bu konuda çok şuç işleyen var. İki yaklaşımda doğru değil. Aslında kanun uygulaması verilerden hareket ederek bir şeyler ifade edebilmek için çok erken. Amacımız hiçbir zaman ceza vererek insanları zorla bu kanuna mecbur bırakmak değil. Kanun 3 Ocak 2008 tarihinde çıktı. Biz zorlama niyetinde olsaydık o günlerde bu kanunu yürürlüğe koyardık. 4 ay yeniden halkı bilinçlendirmek, sıcak günlere rastlamak için bir geçiş mühleti koyduk. Yine yaz günlerine gelsin diye 19 Temmuz günü bekledik. Çünkü yaz günlerinde kapalı ortamlardan insanlar zaten dışarıya çıkmaya kendileri meyilli, kapalı ortamda durmak istemiyorlar. Kanunun halk tarafından kabulünü artırmak için amaçladık. Yoksa 'biz dediğimiz deriz cezamızı da keseriz halk da buna uyar mantığı asla gütmedik' Görüyoruz yüzde 95'in üzerinde halk içersinde büyük bir destek var şeklinde konuştu.
Erdöl, halkın artık kendi kendini denetlediğini kaydederek "1996 yılında şehirlerarası otobüslerde, belediye otobüslerinde sigara içmesi kısıtlanmıştı. 16 yıl geçti şimdi hangi polis zabıta denetliyor. Hiç biri denetlemiyor. Sigara içilmiyor. Halk artık kendi kendini denetliyor. Birçok kapalı mekanlarda sigara içiliyordu temiz hava yoktu. Yeni kanundan sonra şimdi içen var mı? Yok. İnsanlar kendileri denetliyor. Arzu ettiğimiz bu işte. Sigara içmek isteyende dışarı çıkıp içiyor. Bu önümüzdeki dönemler de sağlık olarak geri dönecek. Hem insanlar para biriktirecekler. Havaya para üflemeyecekler. Hem ceplerinde para kalacak, hem sağlıklı olacaklar dedi.