Ne medya, ne de bu haberleri okuyan kitleler bu haberlere dair en ufak bir sorgulama yapmadı.
Yaklaşık üç yılda bir gerçekleşen Mavi Ay, en son olarak 31 Temmuz günü gökyüzünde belirdi. Adı yanıltıcı olabilse de, Mavi Ay renk değişimiyle meydana gelen bir olay değil. Ancak Türkiye'deki birçok haber sitesinde Ay'ın gerçekten maviye döneceği ve 'yüzyılda sadece beş defa yaşanan olayın burçları etkileyeceği'
gibi bilimsel olmaktan tamamen uzak bilgiler yer aldı. Asıl sorulması gereken geçmişte örneği olmayan bu asparagas haberi medya ve milyonlarca insanın nasıl sorgulamadan kabul ettiği.
Mavi Ay, belli yıllarda gökyüzünde fazladan beliren dolunayı temsil ediyor. Bir yıl içinde normalde 12 dolunay belirirken, her 2.7 yılda 13'üncü bir dolunay daha görünüyor. Tamamen takvime dayalı olan bu durum, en son 2012'de yaşanmıştı. 2015'in ardından 2018 ve 2020'de de tekrarlacak. Ancak takvime sığmadığı için mavi ay adı alan kozmik olay, Ay'ın kesinlikle rengiyle bağlantılı değil.
Ay doğal etkenlerle maviye dönüyor
Mavi Ay olayından bağımsız olarak, Ay'ın doğal etkenler nedeniyle mavi tonlara büründüğü durumlar oluşabiliyor. Büyük yanardağ patlamaları ve orman yangınları sonucu oluşan bu durum, atmosferde toz yoğunluğundan dolayı doğal bir filtre oluşturuyor. Yerden bakıldığında mavi tonları alabilen Ay, gerçekte kendi yüzeyinde veya atmosfer dışında yaşanan bir olaydan dolayı mavi renk almıyor.
Ay, 1980'de Helen, 1991'de ise Pinabuto yanardağlarının patlaması sonucu atmosferde oluşan filtreden dolayı mavi tonda belirmişti. Ayrıca 1950 yılında Kanada'nın Alberta eyaletinde yaşanan orman yangını Ay'ın mavi görünmesine yol açmıştı.
Atmosferde oluşan doğal filtrenin benzerini, gökbilimciler filtre kullanarak çektikleri fotoğraflarda elde edebiliyor. Örneğin amatör bir gökbilimci tarafından çekilen fotoğrafta olduğu gibi.
Bu bilgilere rağmen, internet sitelerinde çıkan haberler Ay'ın 31 Temmuz'da maviye dönüşeceğini öne sürdü. Yanardağ
ve orman yangınlarının etkisine değinilse de, 31 Temmuz'da Ay'ın hangi olay nedeniyle maviye dönüşeceğine dair hiçbir bilgi verilmedi. Bu durum, sanki esrarengiz yanardağ patlamaları ve orman yangınlarının çıktığını ve belli bir düzende Ay'ı maviye boyadığı gibi tuhaf bir algı oluşturdu.
'Okuduğumuz bilgiyi sorgulamıyoruz'
Mavi Ay haberlerinde ortaya çıkan bilgi kirliliği, akıllara sorgulanması gereken iki çelişki getirdi:
'Yüzyılda sadece beş defa görüldüğü' ifade edilmesine rağmen, Mavi Ay'ın 2012, 2015,2018 ve 2020'de art arda nasıl belireceği sorusu cevapsız bırakıldı.
İkinci olarak, sayısız insanın çıplak gözle tanık olmadığı bir olayın geçmişe ait fotoğrafları da yoktu. Kimse 'Mavi Ay'ın gerçekliğini doğrulayacak fotoğraf veya haber olup olmadığını sorgulamadı.
Mavi Ay'ın habercilikte kronik hastalık haline gelen sansasyonel başlıklara kurban edilmesi, özellikle burç tahminlerinde patlama gösterdi.
"Asparagası ilk kim çıkardı?"
Al Jazeera'ye konuşan bilim yazarı Tevfik Uyar, Mavi Ay'ın adının nereden geldiğini açıklarken, okuduğumuz haberleri sorgulamadığımızı belirtti.
"Bilindiği üzere Ay, Dünya çevresindeki dönüşünü 29.5 günde bir tamamlıyor. Bu da ay takvimi ile miladi takvim arasında yaklaşık 10 günlük bir farka neden oluyor. Biz bu farkı Ramazan ayının her sene 10 gün kadar geriye gitmesinden biliyoruz, zira hicri takvim Ay'a göre düzenlenmiştir. İşte bu yüzden genelde her aya bir kez dolunay isabet etse de, bu farktan ötürü bazı aylar iki dolunay görebiliyoruz. Bu yıl da öyle oldu: 2 Temmuz'da Dolunay olmuştu. 29 gün sonra, yani 31 Temmuz'da bir Dolunay daha gerçekleşti. İşte batı kültüründe halk arasında bu ikinci aya 'Mavi Ay' deniyor. Kilise dört aylık başka bir hesaba dayanarak, yine fazladan denk gelen dolunaya 'Mavi Ay' diyor, fakat niçin mavi dendiği konusunda kesin bir bilgi yok."
"Mavi Ay' nadiren gerçekleştiğinden, batı kültüründe bizdeki 'kırkta yılda bir', 'bayramdan bayrama' gibi deyimlerine benzer deyimlerde kullanılıyor (Örneğin: 'Once in a blue moon'). Bu deyime de ingiliz yazınında ilk olarak 19. yüzyıl başlarında rastlanıyor."
"Medyadaki mavi ay yanılgısının izini sürüp ayın mavi görüneceğine dair asparagası ilk kimin çıkardığına bakmak gerektiğini düşünüyorum. 3 yılda bir gerçekleşen bu olayda ayın mavi göründüğü iddia edilmesine, hiçbirimizin üç, altı ya da dokuz yıl önce böyle bir şey hatırlamıyor olmamıza karşın bu asparagasın niçin bu kadar çabuk yayıldığını anlamak güç. Zannedersem haberlerde 'yanardağ ve yangınlara bağlı olarak atmosferik koşulların bu durumu yaratabileceği' yazması haberin inandırıcılığını arttırdı. Ancak böyle olsaydı da 'şu kadar yılda bir' değil, tek seferlik olması gerekirdi. Ya da Ay'ın küresel düzeyde mavi görünmesine neden olacak kadar güçlü bir volkanik aktiviteden haberdar olmalıydık. Görünen o ki haber okurken sadece okuyoruz. Doğru olup olmayacağını hiç sorgulamıyoruz."