DİYARBAKIR'da, sokağa çıkma yasağının uygulandığı Sur İlçesi'ne yürümek isteyen HDP'li gruba polis izin vermedi.
Emniyet görevlileiyle tartışan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, güvenlik güçlerinin Sur'dan çekilmesini istiyerek, "Baskı ve zulmü, Kürt halkı yıllardır kabul etmedi, kabul etmiyor. O yüzden onurlu halkımız direniyor" dedi.
Diyarbakır'da aralarında HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel, milletvekilleri Mahmut Toğrul, Sibel Yiğitalp ile DBP ve HDP'lilerin bulunduğu bir grup, merkez Yenişehir İlçesi, Ofis Semti'nde toplanarak, sokağa çıkma yasağı süren Sur İlçesi'ne yürüyüş düzenledi. Bölgede önlem polis, yürüyüşün izinsiz olduğunu belirterek, izin vermeyeceklerini belirtti. Yürüyüşe izin verilmemesi üzerine HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel ile polis müdürü arasında şu diyalog geçti:
- Polis müdürü: "Burada basın açıklamasını yapabilirsiniz. Ama Sur'a yürüyüşe müsaade olmayacaktır. Çünkü yürüyüş güzergahında değil. Yürüyüş bölgesinde değil. Sur'da çatışmalar devam ediyor. Halen orada sıkıntılar devam ediyor. Şu an Melikahmet'te sokağa çıkma yasağı yok ama hala orada roketli gruplar var. Daha dün polis araçlarına roket atıyorlardı. Yani bu riski siz almayın." .
- HDP'li Demirel: "Biz şu an bunu tartışmıyoruz. Biz sadece sizinle, yol güzergahında geçmek istediğimizi ve Sur'da özellikle de Melikahmet'e doğru yürümek istediğimizi ifade ettik. Bundan herhangi bir sıkıntı yok."
- Polis müdürü: "Vekilim, bu konuda size yardımcı olacağım. Buyurun sizi götüreyim ben. Vekilimle geçen hafta biz beraberdik. Sıkıntı yok. Şu anlamda sıkıntı yok. Hukuken sıkıntı yok. Bu kadar insanın oraya gitmesi anlamında ciddi bir risk var, güvenlik riski var. Yani bu kadar insanı alıp oraya gitmeniz. Bu insanların hayatını riske atmanız demektir."
- HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp: "Orada yaşayan insanlar da şu an risk altında."
- Polis müdürü: "Şu an kimse kalmadı vekilim. Siz de biliyorsunuz. Boşaldı şehir."
- HDP'li Yiğitalp: "Hayır hayır olur mu? Melikahmet olduğu gibi insanlar yaşıyor yani. O alan olduğu gibi halk orada. Çoluk çocuk hepsi orada. Hepimiz ölümleri izleyelim bekleyelim, Herkes ölümleri beklesin mi?"
HDP'li Çağlar Demirel ve polis müdürü arasındaki diyaloglar daha sonra şöyle devam etti:
- Polis müdürü: Geçen haftadan bu haftaya çok şey değişti. Kimse kalmadı. Ama bakın sizin oraya gitmeniz daha çok tansiyonu yükseltecek. Bu şehrin güvenliği hepimizi ilgilendiriyor. Ben o anlamda bir şey demiyorum. Buyurun burada açıklamanızı yapın, etkinliğinizi yapın."
- HDP'li Demirel: "Oraya gitmek doğal hakkımızdır. Bir vekil olarak. Bir bütün olarak. Siz müdahale etmezseniz gerçekten bir risk olmaz. Dün de olmadı. Siz müdahale etmeseniz gerçekten bir risk olmaz. Müdahale olunca riskler çıkıyor. "
- Polis müdürü: "Buyrun ben sizi götüreceğim. Başkan da gelsin, buyrun siz de gelin. Ama sizin kitleleri alıp götürmeniz, kitlelerin hayatını riske atmanız demektir. Bu kadar insanın sorumluluğu almanızdır. Siz bu sorumluluğu üzerinize alacak mısınız? Dün sizin yanınızda barikatları devirdiler vekilim. Gelin bu konuda sağduyu gösterin, biz de sağduyu gösterelim, burada her türlü etkinliği yapalım. Her türlü açıklamanızı yapın. Kamuoyu oluşturun ama bu insanlarla oraya yürüyüşünüze müsaade edemeyeceğiz. Bu şehri lütfen germeyelim. Bu tansiyonu gelin el birliğiyle düşürelim. Gelin ortak bir nokta bulalım. Diyarbakır polisi olarak yapabileceğimiz, gösterebileceğimiz tolerans bu. Sizler de bu şehrin seçilmişlerisiniz, lütfen tansiyonu germeyelim."
- HDP'li Demirel: "Biz germiyoruz. Siz müdahale etmezseniz bu tansiyon gerilmez. Çok net söylüyoruz."
- Polis müdürü: "Vekilim siz buradan çıkınca bir sürü esnaf kepenk kapatıyor. Allah aşkına yapmayın bunu. Geriliyor ama."
İSTASYON MERKEZİNE KADAR YÜRÜDÜLER
Polis müdürü ile HDP'liler arasında yaşanan diyalogdan sonra polis, grubun İstasyon Meydanı'na kadar yürümesine izin verdi. Grup daha sonra yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki İstasyon Meydanı'na yürüdü. Burada konuşan HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel, sokağa çıkma yasağının bir an önce kaldırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bir an önce haksız hukuksuz olan sokağa çıkma yasalarının kaldırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bir heyetimiz Cizre'ye gitmek isterken durduruldu. 5 milletvekili arkadaşımız Cizre'ye giderken kendi bölgelerinde seçilmiş vekiller kendi bölgelerine giremiyor. Bunun adı yoktur. Biz Sur'a gireceğiz. Sur bizim mekanımız. Çocukluğumuz, gençliğimiz orada büyüdü. Oradaki halkın yaşamı bizim için her şeyden önemlidir. Sur halkının yaşamından endişe duyuyoruz. Tankla, topla, özel harekat timiyle, JİTEM'iyle Esedullah timiyle Sur'dan çıkın diyoruz. Bir hükümet, bir devlet, halkın ne istediğini dinleyerek, ona kulak vererek bir çözüm geliştirebilir. Siz halkın taleplerini görmezden gelirseniz. Müzakere sürecine dönmezseniz, insanlarımız yaşamını yitirmeye devam edecektir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Eğer varsa bir sorun bu ancak, müzakereyle çözülür. Eninde, sonunda masaya oturulacaktır. Çözüm ve müzakere sonucuyla sorun çözülecektir. Sayın Öcalan'nın üzerindeki tecridin kaldırılması ve derhal müzakereye başlanmasıyla bu sorun çözülecektir. Dolmabahçe mutabakatına uyulmasıyla bu sorun çözülecektir. Halkın talepleri yerinde görülerek, bu sorun çözülecektir. Mecliste anayasal ve yasal değişiklikler yapıldıkça, bu sorun çözülecektir. O zaman herkes demokratik ve özgür bir şekilde yaşayacaktır. Ama baskı ve zulmü, Kürt halkı yıllardır kabul etmedi, kabul etmiyor. O yüzden onurlu halkımız direniyor."
Grup daha sonra 5 dakikalık oturma eylemi yaparak olaysız dağıldı