Sürücüler, adeta korkulu rüyaları olan radarlara girmemek için uzun yolculuklarda dikkatli hareket etse de zaman zaman kendi kontrolleri dışında hız sınırlarını aştıkları için cezaya maruz kalabiliyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Teknoloji Fakültesi Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Bayrakçeken, sürücülerin, araçların kadranlarındaki "hata payı" ya da "sapma" nedeniyle hız sınırının altında gittiği halde radara girip aşırı hız cezasıyla karşılaşabileceği uyarısında bulundu.
Alınan bilgiye göre, 1 Ocak'ta yürürlüğe gören yasal düzenleme doğrultusunda hız sınırını yüzde 10-30 aşan sürücülere 166 lira, yüzde 30'dan fazla aşanlara ise 343 lira para cezaları uygulanıyor.
Azami olarak otomobiller için otoyollarda 120, duble (bölünmüş) yollarda 110, şehirler arası çift yönlü karayollarında 90 kilometre hıza izin veriliyor. Bu hızlara "yüzde 10 tolerans" eklendiğinde otomobil için duble yoldaki en yüksek hız, 121 kilometre oluyor. Bir otomobil sürücüsü bu yolda 122 kilometre hızla radara girdiğinde 66 lira cezayla karşılaşabiliyor.
Sürücüler, adeta korkulu rüyaları olan radarlara girmemek için uzun yolculuklarda dikkatli hareket etse de zaman zaman kendi kontrolleri dışında hız sınırlarını aştıkları için cezaya maruz kalabiliyor. Bazı durumlarda sürücüler, belirtilen hıza ulaşmadığını söylese bile "hata payı" ya da "sapma" yüzünden ceza ödemek zorunda kalıyor.
Trafik polisleri, itiraz eden sürücülere, kendilerine sunulan toleransı hesaba katmadan yasal limitlere dikkat ederek yollarda seyretmeleri konusunda uyarılarda bulunuyor.
"120 kilometreyle giden araç, 125 kilometreyle radara girebilir"
Bayrakçeken, yaptığı açıklamada, kara taşıtlarının hız göstergelerindeki hata paylarının, sürüş sırasında göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.
"Yol, hız, eğim gibi parametrelerin göz önüne alındığı ve rüzgar gibi dış faktörlerden arındırılmış olarak ölçüm yapılabilen kalibreli cihaz" diye nitelenen şasi dinamometresiyle yaptıkları ölçümlerde, taşıtların hız göstergelerinde saatte 70 kilometre görünen hızın, 68 ya da 72 kilometre olabildiğini belirten Bayrakçeken, şöyle konuştu:
"Bu, sistemdeki hata payı ya da sapmanın karşılığıdır. Normalde hata payları yüzde 5'e kadar çıkabilmektedir. Lastiğin tırnak derinliği, çapı, zemin durumu, yuvarlanma direnci, sürtünme katsayısı, kayma, rüzgar gibi birçok faktör aracın hız göstergesi ile gerçek hızı arasındaki farkı ortaya çıkarabilir. Taşıt dinamiğini etkileyen taşıt boyutu, viraj, güç aktarma organları gibi parametre sayısı fazladır. Hız da bu parametreler içinde önemli bir yer tutar. Bu faktörler anlık değişebilir. Bu yüzden hız göstergesine göre 120 kilometreyle giden araç, 125 kilometreyle radara girebilir. Tam tersi durum da yaşanabilir. Sürücülerin özelikle duble yollarda dikkatli olması ve 115'i geçmemesi, en azından kendilerine sunulan yüzde 10 toleransı hesaba katmadan hızlarını ayarlamasını öneriyoruz."
"Göstergelerin aralıklarla kalibre edilmesini öneriyoruz"
Balıkesir Küçük Sanayi Sitesi'nde faaliyet gösteren bir oto elektronik firmasının sahibi Mehmet Saygıner de araçların hız göstergelerinde hata payının yüzde 10'a ulaşabileceğini ifade etti. Bu durumun, sürücüleri yanıltabildiğini dile getiren Saygıner, araçlar kullanıldıkça göstergeler kalibre edilmediği için gerçek hızın ölçümünde sorunlar yaşanabildiğini anlattı.
Sürücülere, özellikle şehirler arası karayollarında en yüksek hız limitinin altında araç kullanmasını öneren Saygıner, şunları kaydetti:
"Göstergedeki hız ile radarda ölçülen hız arasındaki fark, aracın birçok özelliğine göre değişebilir. Genellikle ana etken, göstergelerin ayarlarının bozulmasıdır. Göstergelerin aralıklarla kalibre edilmesini öneriyoruz. Radara yakalanmamak için örneğin duble yollarda 115 kilometre hızın üzerine çıkılmamalı. Birçok sürücü, toleransı da ekleyerek 121'e kadar çıkıyor. Hata payıyla hız 125 ölçüldüğünde ise itiraz ediyorlar. En iyisi yavaş gitmek."