Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, "Ekranlara çıkıp reklam yapan, içeriğinde ne olduğu bilinmeyen bu ürünler vatandaşımızın sağlığını tehdit ediyor. Vatandaş, aldığı ürünün bal olmadığını anlayınca, karşısında muhatap bulamadığı gibi ortaya çıkan durum arıcılık sektörüne de darbe vuruyor" dedi.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "bal" diye satılan ürünlerin içeriğinde, özellikle mısır glikozu ve glikoz şurubunun bulunduğunu söyledi.
Televizyondan "bal" denilerek satılan ürünün sadece insan sağlığını değil aynı zamanda üreticiyi de etkilediğini belirten Yılmaz, "Ekranlara çıkıp reklam yapan, içeriğinde ne olduğu bilinmeyen bu ürünler vatandaşımızın sağlığını tehdit ediyor. Vatandaş, aldığı ürünün bal olmadığını anlayınca, karşısında muhatap bulamadığı gibi ortaya çıkan durum arıcılık sektörüne de darbe vuruyor" diye konuştu.
Yılmaz, ülkede yıllık ortalama 94 bin ton bal üretildiğini ve merdiven altında "bal" diye üretilen ürünlerin sektörün ismini lekelediğini vurguladı.
Televizyondan bal yerine, sahte ürün satanlara karşı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile ilgili kurumların yeni tedbirler alması gerektiğini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
"Türkiye, dünyanın en kaliteli balını ürüten ve pazarlayan ülke. Ülkemizdeki bütün arıcıların tamamı resmi kayıtla üretim yaparken, kaçak yollarla yurda sokulan bal, Amerika'dan getirilen ve 'bal' diye satılan glikozdan üretilen, içeriğinde ne olduğu bilinmeyen ürünler ne yazık bizim mağdur olduğumuz en önemli unsur. Merdiven altında yapılan ve televizyonlarda 'bal' diye satılan bu ürünlerin yasaklanması gerekiyor. Vatandaş bal diye aldığı sonra kendisine gelen ürünün farklı olduğunu anlayınca gelen paketi çöpe atıyor ve karşısında muhatap bulamıyor. Bu durum insanı bal yemekten kaçar hale getiriyor. Benzeri vakalarla her gün karşılaşıyoruz ve bunun önlenmesi lazım. Sahte adamların 'bal' diye piyasaya sürdüğü bu ürünlerin teşhir edilmesi sorunun çözümüne de yetmiyor."
Yılmaz, televizyon kanalından bal üzerinden para kazananların ticari faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini savundu.
Arıcının yaylalarda alın teri dökerek ürettiği bal üzerinden, sahtekarlık yaparak, halkı kandıran kişilerin ticari faaliyetlerinin sıkı bir denetime tabi tutulması gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Bal üzerinden sahtekarlık yapan sahte adamlar, ticaretten men edilmeli. Sahtekarlığını teşhir etmek, ceza yazmak bu kişileri yıldırmıyor. Almanya'da olduğu gibi sahtekarlık yapanı 7 yıl ticaretten men edeceksin. Sonra bir daha bu işe girişemez. Üstelik bu kişilerin nüfus kaydına göre işlem yapacaksın. Eşinin çocuğunun veya başka bir akrabasının, başkasının üzerine işini devredemeyecek. Yaptığı sahtekarlığı ticaretten men ederek ödeyecek" diye konuştu.