Osmaniye'de Kanlıgeçit Jandarma Komutanlığı’na teröristlerin saldırısı sırasında balkonda başına isabet eden mermiyle yaralanan jandarma teğmen eşi 22 yaşındaki Pınar Akdağ hastanede yaşamını yitirdi. Pınar Akdağ henüz 40 günlük evliydi ve 20 gün önce de eşinin yanına Osmaniye'ye gelmişti. Genelkurmay da sitesinde hain saldırıyla hayatını kaybeden Pınar Akdağ'la ilgili duygusal bir açıklama yayınladı.
Olay, dün saat 22.00 sıralarında merkeze bağlı Kırıklı Köyü E-5 karayoluna 200 metre uzaklıktaki, bir komando birliğinin konuşlandığı Kanlıgeçit Jandarma Komutanlığı’nda meydana geldi. İddiaya göre, gizlendikleri Amanos Dağı’ndan çıkıp Hatay’da kanlı eylemler yapan bir grup PKK’lı bu kez geçiş noktası olan bölgeden Osmaniye’deki jandarma komandoların bulunduğu 4 katlı binaya dağlık taraftan yaklaştı.
Kanlıgeçit Tepesi’ne gelen teröristler gece binaya doğru roketatar ve uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Atılan 2 roketatar mermisi hedefine ulaşmadan, dağlık ve ormanlık bölgede, ağaçlara çarparak infilak etti. Uzun namlulu silahlarla açılan ateş sırasında ise karakol binasına 100 metre uzaklıktaki 3 katlı lojmandaki dairesinin balkonunda tesadüf eseri bulunan Jandarma Teğmen Cumhur Akdağ’ın eşi Pınar Akdağ başından yaralandı.
Jandarma komandoların da karşılık vermesi üzerine çıkan çatışma 15 dakika sürdü. Teröristler, buradan Amanoslar’a doğru kaçtı, Jandarma Özel Hareket timlerinin takviyesiyle askerler teröristlerin peşine düştü.
HASTANEDE ÖLDÜ
Başından yaralanan Pınar Akdağ, Osmaniye’deki müdahalenin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Durumu ağır olan genç kadın, Beyin Cerrahi Servisi’nde yoğun bakıma alındı. Ancak bugün öğle saatlerinde Pınar Akdağ doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı.
40 GÜN ÖNCE EVLENMİŞTİ
Pınar Akdağ'ın Cumhur Akdağ ile 40 gün önce İzmir'de düzenlenen törenle evlendiği ve gün önce Osmaniye'ye geldiği, bir ay önce de babasını kalp krizi sonucu kaybettiği öğrenildi.
İSKENDERUN’DA KAÇAN TERÖRİSTLER Mİ?
Öte yandan saldırıyı gerçekleştiren PKK’lıların, 31 Mayıs’ta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı İskenderun İlboğa Kışlası İkmal Destek Komutanlığı’na saldıran grup olabileceği üzerinde duruluyor. 6 askerin şehit olduğu İskenderun saldırısının ardından Adana Jandarma Bölge Komutanlığı Jandarma Özel Harekat Birliği’nin (JÖH) peşine düştüğü PKK’lıların Osmaniye’nin Zorkun Yaylası bölgesine kaçmış olabileceği, bu sırada da jandarma komandoların bulunduğu birliğe dağ tarafından yaklaşıp söz konusu eylemi gerçekleştirdiği sanılıyor.
TSK AÇIKLAMA YAPTI
Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinde yapılan duygusal açıklamada şu satırlara yer verildi:
''Osmaniye’nin Kanlıgeçit BOTAŞ Jandarma Koruma Karakolu ile içinde ailelerin de
yaşadığı lojmanların yer aldığı Jandarma Komando Bölük binalarına, 10 Haziran 2010 günü saat 21.55 sularında bölücü terör örgütü mensuplarınca roketatar ve uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açılmıştır.Açılan ateş sonucu, lojmanda bulunan J.Tğm. Cumhur Akdağ’ın eşi Pınar Akdağ başından yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir.
Pınar Akdağ evliliğinin baharında eşi ile birlikte, birçok jandarma karakolunun sahip olduğu zor şartlarda, eşine destek olmak için oradaydı. İkamet ettikleri lojman, Osmaniye’nin 17 km. kuzeydoğusunda, Kırıklı Köyü bölgesinde yer almakta ve aile ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü Osmaniye’den temin etmekteydiler.
Ancak o biliyordu ki eşi, kendisinin varlığıyla görevini daha şevkle ve heyecanla yapacaktı. Çünkü askerlik, eşi gibi kendisi için de bir yaşam tarzıydı. Ancak eşiyle birlikte olması onun için bütün zorlukların ikinci planda kalması anlamına geliyordu.
Bu kısacık mutlu yaşamda bir tek şeyi düşünememişti; bölücü terör örgütünün kahpece bir saldırı ile savunmasız, tek suçu “eşim nerede olursa olsun ondan ayrılmayacağım, birlikte olacağım” diyen kendisini hedef alacağını... Bölücü terör örgütü geçmişte köy katliamlarında kadın ve çocuk demeden, savunmasız insanları da hedef almaktaydı. Bu son saldırı göstermiştir ki bölücü terör örgütü eski kirli günlerine tekrar geri dönmüş ve hedefleri arasına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin personeli yanında onların eş ve çocuklarını da almıştır.
Henüz 47 gün önce kurulan bir yuvanın yok olmasına ve masum bir evladımızın hayatını kaybetmesine yol açan bu hain saldırı Türk Silahlı Kuvvetleri ailesini derinden üzmüştür. Acımız büyüktür.
Terör eylemlerini çeşitli nedenlerle haklı göstermeye çalışanların, bölücü terör örgütüne destek verenlerin, sempati duyanların bu menfur saldırıyla ilgili ne söyleyeceklerini tüm kamuoyu merakla beklemektedir.
Hayatını kaybeden gencecik evladımıza Allah’tan rahmet, değerli ailesine ve milletimize başsağlığı dileriz. Merhumenin naaşı; 12 Haziran 2010 tarihinde, İzmir/Buca-Şirinyer Merkez Camii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip Kaynaklar Mezarlığına defnedilecektir.''