Türkiye Seyahat Acenteleri (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, tur şirketlerinden oluşan bir ekiple Amasya'dan başlayıp Rize'de son bulacak olan Karadeniz gezisi çerçevesinde Ordu'ya geldi.
Fatsa'da Haznedaroğlu Konağı'nı gezen Ulusoy, daha sonra Yason Burnu ve Yason Kilisesi'ni gezerek inceledi. Küresel ısınmanın getirdiği ve gelecekte de getireceği sorunların Karadeniz'i çok cazip hale getireceğini ifade eden Ulusoy, "Önceden hemşehrilerimiz aman gel bize yardım et diyordu şimdi ise biz gelmek istiyoruz. Bu bölgede Sinop'tan Hopa'ya kadar tesislerin yavaş yavaş yapılması lazım, buranın insanları bir araya gelerek bu yatırımları yapmalı. Karadeniz bir yaşam alanı ve turizm alanı olacak. Buraya insanları getireceksiniz siz değil tabiat konuşacak, bu çok nefis bir güzellik. Bunun kıymetini bilin biz İstanbul'da bunun fukaralığını yaşıyoruz." diye konuştu.
Karadeniz'in 10 yıl sonra çok önemli bir cazibe merkezi haline geleceğini ifade eden Ulusoy, "Buraya o kadar insan gelecek ki siz aynı otoparklarda olduğu gibi yeriniz olmadığını göstermek için tesislerinizin dışına doludur levhası asacaksınız. Ancak yapılaşmayı dikkat, o çok canımı sıktı. Bu güzellik içinde bu kadar çirkin ve beton yapılaşma biçimi gerçekten çok üzüntü verici." şeklinde konuştu.
"Karadeniz'i bilmemek ayıptır, görmemek kayıptır." diyen Ulusoy, "Karadeniz'in yağmuru çetindir, güneşi üveydir, ürünü de yetimdir. Küresel ısınma nedeniyle bundan sonra hava şartları yağmuru yumuşak hale getirecek, başka tarafta ise perişan hale getirecek. Onun için doğaya çok kıymet vermek lazım. Organik tarım özellikle burayı daha yaşanır hale getirdi. Turizm bundan sonra sıfır metre rakımdan değil 300-400-1000-1500 metre rakımdan başlayacak. Başka çaresi yok, dünya yavaş yavaş Karadeniz'e geliyor." dedi.
Ulusoy başkanlığındaki 40 seyahat acentasının katılımı ile oluşan ekip, Boztepe'ye çıktıktan sonra Giresun, Trabzon ve Rize'de geziye ve incelemeye devam etmek üzere Ordu'dan ayrıldı. Ordu Vali Vekili Adem Yılmaz ile Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Günay da geziye katıldı.