İki ay önce iki kardeş Saffet ve Yılmaz Ulusoy ile yeğen Alican Ulusoy, şirketleri bölüştü. Sessizliğini Ekonomist Dergisi'ne bozan Yılmaz Ulusoy, ayrılığın nedenini "Kurumsallaşamadık, edebimizle ayrıldık" diye özetledi.
HACI Mehmet Bahattin Ulusoy'un 1937 yılında aldığı bir otobüsle temelini attığı, Karadeniz'den çıkmış, Türkiye'nin köklü şirketlerinden biri haline gelmiş Ulusoy Holding için 2008 ayrılık yılı oldu. Aile arasında yaşanan anlaşmazlık 15 Ekim'de ayrılıkla sonuçlanırken, şirketler iki kardeş Saffet Ulusoy ve Yılmaz Ulusoy ile yeğenleri Alican Ulusoy (Cemal Ulusoy'un oğlu) arasında 3'e bölündü. Bu ayrılık sonrasında da tüm Ulusoylar, sessizliği tercih etti.
Karadeniz ve Türkiye'de öncü
Kısa süre önce Yılmaz Ulusoy Holding'i kurarak, yoluna çocuklarıyla devam etme kararı alan Yılmaz Ulusoy, ayrılık kararının ardından Ekonomist'e açıklamalarda bulundu. Ulusoy Holding'in kurumsallaşması için büyük çaba sarf ettiğini söyleyen Yılmaz Ulusoy, holdingin tarihçesini şöyle hatırlattı: "1937 yılında babam ilk otobüsünün üstüne Ulusoy ismini yazdı. Eşya ve insan taşımacılığında, önce Karadeniz'de sonra tüm Türkiye'de, bunun öncülüğünü değil birinciliğini yaptı. Biz de babamızdan aldığımız bayrağı, 71 yıl taşıdık. Bunun içinde, bilfiil 50 yıldır ben de varım."
Aile 130 kişi oldu
"Babam 83 yıl önce yola çıktığında yalnızdı" diyen Yılmaz Ulusoy, süreci ise şöyle anlattı: "Sonra 11 tane çocuk, aile öyle büyüdü ki 130 kişi oldu. Aile büyüdükçe, problemler arttı. İkinci nesil, holdingi bu günlere getirdi ama kurum kimliği kazanamadığımız, kurumsallaşamadık. Ailenin büyümesi ile oluşan üçüncü neslin fikir ayrılıkları, 'biz' yerine 'ben' deme eğilimi, maalesef bir bölünmeye neden oldu. Ve Ulusoy Holding üçe bölündü. Ben elimden geleni yaptığım halde başarılı olamadım. 'Koltuğumu devrederim' demekle, gerçekte devretmek arasında fark var. İşte bu zor ve bunun olmadığını gördüm."
UN Ro-Ro'ya çıktı
Bu ayrılıkta geçen yıl yapılan UN Ro-Ro'nun satışının kırılma noktası olduğuna ilişkin değerlendirmeleri Ulusoy, "Tabii öncesinde de sıkıntılar vardı. Ancak UN Ro-Ro'nun satışı, bunların su yüzüne çıkmasını sağladı. O süreç aileyi çok yıprattı" diye doğruladı. Bölünme sırasında herhangi bir danışmanlık hizmeti almadıklarını, her işi kendi aralarında yaptıklarını anlatan Ulusoy, "Sessiz sedasız bir süreç olsun istedik. Paylaşmayı edepli yaptığınız zaman, başka kimseye ihtiyaç yok" diye konuştu.
Birbirimizle helalleştik
Ulusoy'un sadece maddi varlık olarak ölçülemeyecek kadar yüksek değeri olduğuna dikkat çeken Ulusoy, bu konudaki üzüntüsünü şöyle dile getirdi: "Bu konuda konuşmak beni üzüyor. Ulusoy bölündü maalesef, bütün uğraşlarıma rağmen bölündü. Ancak ayrılsanız dahi bunu edeple, nezaketle yapmak önemliydi. Biz kardeşiz ve böylece edep çerçevesinde yaptık bu işi, edebimizle ayrıldık. Birbirimizle helalleştik. En önemli borç gönül borcudur. Diyebileceğim biz tatlılıkla ayrıldık."
'Ulusoy' markasını kullanmak yasak
KENDİ adına yeni bir holding kuran Yılmaz Ulusoy, 'Ulusoy Holding' adının ne olacağını ise şöyle açıkladı: "Ulusoy Holding ismi kalacak. Üçümüzün imzası olmadan bu konuda herhangi bir yeni uygulama yapılamayacak. Şimdilik bu isim altında bir faaliyet yürütülmüyor ama isim itibarlı bir isim olduğu için onu da tam olarak nasıl değerlendireceğimize henüz karar vermedik. Üçümüzden biri de bu ismi kullanamayacak. Diğerleri de başka isimlerle devam edecekler."
Çocuklarıyla yola devam ediyor
ULUSOY Holding'ten 9 şirket alarak ayrılan, 3 çocuğuyla birlikte kurduğu 15 şirketli Yılmaz Ulusoy Holding'in başına geçen Yılmaz Ulusoy, kendi işlerini şöyle anlattı: "Enerjide büyümek üzere yola çıktık. İnşaat, gayrimenkul, turizm ve denizcilik alanında yeni yatırımlarımız ve faaliyetlerimiz sürecek. 2009 sonu ya da 2010'un ilk çeyreğine kadar 100 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Büyük kızım, otellere ve turizme bakıyor. Diğer kızım, inşaat ve gayrimenkule bakıyor. Turizmde ve inşaatta şu anda üç proje üzerinde çalışıyoruz. Merter'deki eski yönetim binamızın yerine 850 yataklı bir şehir oteli yapacağız. Oğlum ise holdingin genel işlerine enerjiye bakıyor. Ben gölge gibi hep onların yanında olacağım."
İlk hamleyi İngiliz enerji deviyle yapacak
YILMAZ Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy, çocuklarının isminin baş harflerinden oluşan PMP Enerji'de yabancı bir ortaklığa hazırlandığını da açıkladı. Yatırımlarına rüzgar enerjisi ile başlamayı planlayan şirketin, adını açıklamadığı bir İngiliz enerji deviyle ön anlaşmayı yaptığını belirten Ulusoy, "Yüzde 51 hisse bizde, yüzde 49 yabancı ortağımızın olacak. İngiliz ortağımız ilk kez Türkiye'ye geliyor. Hacimleri çok büyük, ne kadar yatırım yapacakları şartlara bağlı. Ortağımız ile rüzgar ve hidroelektrik santralleri kurmak üzere bazı lisans sahipleriyle görüşmeler yapıyoruz. Dünyada bir kriz var, Türkiye'yi şimdilik vurmadı henüz yaladı. Ama bu alanda zaman da kaybetmek istemiyoruz. 100 milyon dolarlık yatırım planımızın ağırlığı, enerji olacak."
Adım adım ayrılık süreci
Ulusoy Holding'in temelleri Ulusoy kardeşlerin babası Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy tarafından 1937 yılında Trabzon'da atıldı.
İlk olarak yolcu taşımacılığı ile başlayan kurum yıllar içinde uluslar arası nakliye, turizm, inşaat, denizcilik ve tekstil alanlarında faaliyetlere başladı.
Türkiye'de taşımacılık konusunda bir çok ilke de imza atan Ulusoy Holding'de ayrılık rüzgarları ilk olarak kardeşlerin tekstil sektöründeki faaliyetler konusunda esmeye başladı.
Ardından geçen yıl Ulusoy Holding Yönetim Kurulu eş Başkanı ve UN Ro-Ro'nun kurucusu Saffet Ulusoy ve oğlu, Haluk Ulusoy'un karşı çakmasına rağmen gerçekleşen UN Ro-Ro'nun ABD'li KKR'ye satışı rüzgarı fırtına çevirdi.
Bundan sonra da suların hiç durulmadığı Ulusoy Holding'in 15 Ekim 2008 itibari ile Saffet Ulusoy, Yılmaz Ulusoy ve merhum Cemal Ulusoy'un oğlu Alican Ulusoy arasında üçe bölündüğü duyurusu yapıldı.