Bursa'nın Mudanya ilçesinde 14 yaşındeki B.Ç.'ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle yargılanan Hüseyin Üzmez, tartışmalı bir rapor üzerine tahliye olduktan sonra hiç olmazsa susmak yerine her gün bir televizyon kanalına çıkarak gazetecileri tehdit ediyor, mağdurun ailesine güya yaptıkları iyilikleri ve 20 yıl önceki hovardalıklarını anlatıyor.
Habertürk'te Fatih Altaylı'nın programına katılan 76 yaşındaki yazar Hüzeyin Üzmez, yargılanmasını şöhretine bağladı.
CÜZDAN MI SORAYIM
Üzmez kendisine asılanların 18 yaşından küçük olduklarını tespit edebilmek için cüzdanlarına bakamayacağını söyledi: "Sokakta caddede rahat yürüyemem. Lise talebesi geliyor. Orta yaşlı kadınlar geliyor, beni şapır şupur öpüyor. Ben 'çıkar cüzdanını 18 yaşında mısın, değil misin?' diyemem ki" şeklinde konuştu.
KIZLIK ZARINI DİKTİRDİM
Altaylı'nın mağdurun annesinin niye iftira attığı sorusuna ise Üzmez şu cevabı verdi: "Hakim onu da sordu. Ben kızımı para ile satmıyorum, Hüseyin Bey ona aşık olursa dini nikah yapar, bize yardımları devam eder, bunun için söyledim dedi. Hakime dedim, ben 20 sene evvel o hovardalıkları yapıyordum, bu da müsaitti. Evleneceği zaman ben kız değilim dedi çıktı. Ondan sonra bunu doktora gönderdik, zar diktirdik falan... Rezil olmasın diye, intihar edeceğim dedi."
Gazeteciyi tehdit etti
Adli Tıp Kurumu'nun B.Ç.'nin 'beden ve ruh sağlığının bozulmadığı' şeklindeki tartışmalı raporunun ardından tahliye olan Hüseyin Üzmez cezaevinden çıkar çıkmaz bağlandığı Fox televizyonunda da spikeri, "Gazeteci mazeteci dinlemiyorum, programın başından beri konuşuyorsunuz. Ben vaktiyle gazeteci vurmuş adamım" diyerek Ahmet Emin Yalman'a yönelik suikasta göndermede bulundu.
Devlet müdahil olacak
Bursa Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Üzmez'in taciz suçundan yargılandığı davada müdahil olma talebinde bulundu ve Adli Tıp Kurumu'nun raporuna itiraz etti. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürü İsmail Barış, Bursa Sosyal Hizmetler Müdürü Halim Melikoğlu ve Muhakemat Müdürlüğü'nden bir avukatla Bursa Adliye Sarayı'na geldi. Avukat, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün davaya müdahil olma ve rapora itirazla ilgili iki dilekçesini mahkemeye verdi. SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış, "Muhakemat Müdürlüğü avukatlarından bir arkadaşımız devlet adına mahkemeye başvurarak müdahil olmak ve rapora itiraz dilekçelerini sundu" dedi.
Dosya Adli Tıp'a gitmedi
Bursa Barosu,Hüseyin Üzmez'in yargılandığı davaya müdahil olmak istediğini açıkladı. Bursa Barosu Başkanı Zeki Kahraman B.Ç. ile ilgili dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gitmediğini ve muayenenin iddianame üzerinden yapıldığını savundu. Kahraman jet hızıyla muayenenin de bir ilk olduğunu belirtti. Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası ve ilgili uzmanlık dernekleri de Adli Tıp Kurumu raporunun bilimsellik boyutuyla ilgili bir rapor hazırlayacak.
Etkisi yıllar sonra ortaya çıkar
Psikiyatrist Prof. Arif Verimli: "Üzmez'in toplumun çoğunluğunun doğru bulmadığı, yasanın suç saydığı fiili savunmak kastıyla toplumdaki itibarını tekrar elde edebilmek düşüncesinden hareket ettiğini görüyorum. Din, İslam dini, İslam inançlarını kendince çarpıtarak, ulaştığı fikirleri hiçbir kimse televizyon televizyon dolaşarak açıklayamaz, açıklamamalıdır.
Sosyal Psikolog Erhan Yasar: "Üzmez'in ruh sağlığının normal olmadığını düşünüyorum. Bir ruh sağlıksızlığı vakasıyla karşı karşıyayız. Televizyon ekranlarına çıkarak, halkı provoke ediyor. Halk ona karşı çok öfkeli. Bir de ortalığa çıkıp, 'haklıyım' diyor. Bu insanı provoke eder. Ben halkın içindeyim ve tepkinin büyüdüğünü görüyorum. Bu kişinin güvenliğinin hemen sağlanması lazım.
Psikiyatrist Doç. Dr. Armağan Samancı: "Problemleri içselleştirmiyor. Bundan dolayı da ekranda rahat. Bazı kişilik özelliklerinin onun ruh hali için sorun yaratabileceğini düşünüyorum. Örneğin çok agresif bir yapısı var. İnsanların tepkilerini ciddiye almıyor. Her insan bunu yapamaz."
Psikolog Prof. Nuray Karancı: Özellikle çocukları çok derinden etkileyen cinsel taciz olaylarının etkileri yıllar sonra bile ortaya çıkabilir.
Yaralı bilinçlere tuz basmamalı
Vakit yazarı Abdurrahman Dilipak: "Bazı şeylerin şüyuu vukuundan beterdir. Yaralı bilinçlere tuz basmamak gerek. Ne söylediğimiz kadar bazı şeylerin nasıl anlaşıldığı da önemli. Sözün yeri ve zamanı da önemli. Uslup da... Sanırım söz gümüşse sukutun altın olduğu bir konu ve süreçte yaşıyoruz bu olayla ilgili. Beni asıl rencide eden, somut bir olaydan yola çıkarak İslama, Müslümanlara, Resullulah'ın aile hayatına yönelik tartışmaların magazin dili de medya piyasasında rating malzemesi yapılması. Herkesin buna dikkat etmesi gerek. Yoksa kaş yapalım derken göz çıkartılmış olur."
Üzmez muayene olmalıydı
Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde koruma altına alınan B.Ç.'nin arkadaşlarına, "Adli Tıp Kurumu'na benim değil asıl Hüseyin Üzmez'in gitmesi gerekliydi" dediği öğrenildi. 14 yaşındaki B.Ç. dün hastanede kemik yaşının tespitine yönelik tetkiklerden de geçti. Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Üzmez ve küçük kızın annesi Livaze Ç'nin tahliye edilmelerine karar verdiği ikinci duruşmada, 1994 yılında İnegöl Devlet Hastanesi'nde dünyaya geldiği bildirilen mağdur B.Ç'nin doğumuyla ilgili kayıtların bulunamaması nedeniyle, çocuğun tam teşekküllü bir hastanede kemik ölçümü yapılarak gerçek yaşının tespit edilmesini kararlaştırmıştı.