Perşembe günü Torino'da alınan skor yüz güldürmese de, oynanan futbol yüreklere su serpmişti. Ligin en son sırasında olan ve beş eksiği ile Trabzon'a gelen Kayserispor karşısında alınacak skordan çok, İtalya'da oynanan iyi futbolun devam edip etmeyeceği merak konusuydu.
Zokora, Bamba ve Malouda'nın yokluğu bordo mavililer için bir şans olsa gerek. Juventus karşısında forma gitmeyen Adrian'ın kadroda yer alması Trabzonspor için büyük kazanç. Polonyalı yönetimindeki Trabzonspor daha çok hücumu düşünüyor.
Ancak maç nedense çok da iyi başlamadı Trabzonspor için. Colman ve Bourceanu'nun oyuna katkısı neredeyse yoktu. Hücumda ve orta sahada ne yaptığını bilmeyen bordo mavililerde başta Onur ve savunmanın direnci ilk yarının tek golle bitmesini sağladı.
İkinci yarıda şok değişiklikler getirdi. Varlığı yokluğu belli olmayan Colman ile yetersiz kalan Emre'nin yerine Henrique ve Janko ile başlayan ikinci yarının ilk on dakikası fırtına gibiydi. Adrian ile beraberliği sağlayan Trabzonspor, günün en iyilerinden Bosingwa'nın alda at diye verdiği pası filelerde buluşturan Janko'nun golü gitti denilen maçı geriye getirdi.
Risk aldı Trabzonspor. İlk 45 dakikada hiç verimli olmayan Bourceanu daha iyi oynamaya başladı. Özer'in rakip sahada yaptığı pres alkış topladı. Bordo mavili 10 numara Adrian, final paslarında daha dikkatli olabilse ikinci yarı daha da farklı bitebilirdi.
Hami Mandıralı'nın hem İtalya'da hem de bu maçtaki oyuncu tercihleri doğruydu. Trabzonspor takımının kazanma adına hamle yapması, şehrin karekteriyle doğru orantılı. Mustafa Akçay'ın en çok eleştirilen noktası buydu.
Kazanılan üç puanın yanında ilk yarı oynanan futbolun irdelenmesi unutulmamalı.